Müceddid

Kısaca: Müceddid unutulmuş olan din bilgilerini meydana çıkaran, dini bid'at ve hurafelerden (dinde sonradan ortaya çıkarılan şeylerden) temizleyen, dini kuvvetlendiren. Müceddid lügatte yenileyici demektir. İlk Peygamber hazret-i adem'den sonra, insanlara her bin senede yeni din getiren bir resul (peygamber) gelir, evvelki dinde yapılan değişiklikleri bildirirdi. Her yüz senede ise bir nebi (peygamber) gelir, din sahibi peygamberin getirdiği dini değiştirmez, kuvvetlendirirdi. Son peygamber M ...devamı ☟

Müceddid unutulmuş olan din bilgilerini meydana çıkaran, dini bid'at ve hurafelerden (dinde sonradan ortaya çıkarılan şeylerden) temizleyen, dini kuvvetlendiren. Müceddid lügatte yenileyici demektir.

İlk Peygamber hazret-i adem'den sonra, insanlara her bin senede yeni din getiren bir resul (peygamber) gelir, evvelki dinde yapılan değişiklikleri bildirirdi. Her yüz senede ise bir nebi (peygamber) gelir, din sahibi peygamberin getirdiği dini değiştirmez, kuvvetlendirirdi. Son peygamber Muhammed aleyhisselam gelinceye kadar böyle devam etti. O'nun getirdiği İslamiyet son din oldu. Kur'an-ı kerimde al-i İmran suresi seksen beşinci ayetinde mealen; “Muhammed'in (aleyhisselam) getirdiğiİslam dininden başka din isteyenlerin dinlerini Allahü teala sevmez ve kabul etmez. İslam dinine arka çeviren, ahirette ziyan edecek, Cehenneme girecektir.” buyruldu.

İslam dini, kıyamete kadar değiştirilmeyecektir ve yeni bir din de gönderilmeyecektir. Eski ümmetler zamanında, peygamberlerin yaptığı dini kuvvetlendirme işini Ehl-i sünnet mezhebindeki derin alimler yapacaklardır. Bu yüksek alimler cahil halk tarafından Müslümanlar arasına sokulan hurafeleri, bid'atleri (dinde sonradan meydana çıkarılan, uydurulan söz, yazı, usül ve işler), yanlış inançları ve işleri düzeltirler. Ehl-i sünnet inancına bağlı olan müctehidlerin, mezhep imamlarının Eshab-ı kiramdan işiterek bildirmiş oldukları doğru bilgileri meydana çıkarırlar. Kendilerinden bir şey söylemezler. Bunların geleceğini ve İslamiyete hizmet edeceklerini, hadis-i şerifler haber vermekte ve övmektedir.

Müceddid yeni bir din, inanç, ibadet vs. getirmez. Dinde zamana göre değişiklik, ekleme ve çıkarma yapmaz. Böyle yapanlar müceddid değil, reformcu veya felsefecidirler. Müceddid dini aslı üzere anlatır, yayar.

İslam dinini her yüzyılda aslı üzere insanlara yeniden duyuran ve yayan çok müceddid gelmiştir. Peygamber efendimizin; “Benden sonra, her yüz senede bir alim çıkar. Dinimi kuvvetlendirir.” ve “Ümmetimin alimleri, İsrailoğullarının peygamberleri gibidir.” hadis-i şerifleriyle bu müceddidler övüldü. İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam-ı Şafii ve bunlar gibi mezhep imamı olan mutlak müctehidler ve İmam-ı Rabbani Ahmed Faruk-i Serhendi ve her yüzyılda gelen dört mezhepten birinde olan büyük alimler ve ileride gelecek olan hazret-i Mehdi bu müceddidlerdendir.

Her yüzyılda, yani her yüz senenin başında gelen müceddidin alameti hadis-i şerifle açıklanmıştır. Kur'an-ı kerim'i ve hadis-i şerifleri kendi akılları, görüş ve düşünceleriyle açıklayıp, İslam alimlerinin kitaplarında bildirilen manaları, doğru bilgileri kabul etmeyen ve böylece Ehl-i sünnet mezhebinden ayrılanlara müceddid denmez. Bunlar bid'at ehli olup dalalet fırkalarındandır, sapık yoldadır.

Müslüman görünerek, dini islah ediyoruz, ana kaynaklarını meydana çıkarıyoruz, ilk haline getiriyoruz, gibi yaldızlı sözler söyleyerek, Kur'an-ı kerim'in ve hadis-i şeriflerin doğru manalarını değiştirmeye, bozmaya çalışan kimselerin kendilerine müceddid demesi, İslamiyeti yıkmak, hakiki Müslümanları aldatmak, kandırmak içindir. Bunlar hakiki İslam alimlerinin kıymetli kitaplarına bağlı olmayıp, Kur'an-ı kerim ve hadis-i şerifleri işlerine geldiği gibi yorumlar. Bunlar müceddid değil, felsefeci ve dinde reformcudurlar. Yaptıkları iş toplumun düzenini bozmak ve millet birliğini parçalamaktır. Nitekim İngilizler Müslümanlardaki sünni inanç birliğini yıkmak için Kadıyanilikten, Bahailiğe kadar pekçok İslam dışı yolların çıkmasında büyük rol oynamışlar ve gayelerine ulaşmışlardır. Bugün bu durum yine batılı devletler ve Kilise tarafından desteklenmektedir.

İslam alimlerinin ve tarihçilerin sözbirliğiyle bildirdiğine göre, ilk müceddid, hazret-i Ebu Bekr-i Sıddik'tır (Bkz. Ebu Bekr-i Sıddik). Resulullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatlarından sonra, Arabistan Yarımadasında, mürted olanlara (İslam dininden ayrılanlara) büyük bir darbe vuran, yeni Müslümanlar arasında yayılmaya başlayan fitne ve fesadı kaldıran ve İslam birliğini sağlayan odur. Hicri beşinci yüzyılın müceddidi de Muhammed bin Muhammed Gazali'dir (rahmetullahi aleyh). Yaşadığı yüzyılda İslam dinine yaptığı hizmeti ve yazdığı eserleri buna şahittir. (Bkz. Gazali)

Peygamber efendimizden bin sene sonra, İslam dinini her bakımdan ihya edecek, bid'atlerden temizleyip asr-ı seadetteki temiz haline getirecek, İslamiyetin zahiri hükümleriyle tasavvuf bilgilerinde Peygamberimize tam varis olan, alim ve arif bir zatın gelmesi lazım olmuştu. Çünkü insanların hallerinde çok değişiklikler meydana geldi. Birçok bid'atler ortaya çıktı. Peygamber efendimizden tam bin sene sonra İslamiyeti ihya eden, bu zatın İmam-ı Rabbani (kuddise sirruh) olduğunda bütün alimler ittifak ettiler (Bkz. İmam-ı Rabbani). En büyük alim ve arifler, onun hakkında“Müceddid-i elf-i sani” yani İkinci Bin Yılının Müceddidi ünvanını kullandılar. Mektubat ve diğer eserleri bunu isbat etmektedir.

Bin yılda bir gelen müceddidler, yüz yılda gelenlerden üstündürler. Her yüzyılda gelen müceddidin kim olduğunu, kendinden sonra gelen Ehl-i sünnet alimleri açıklamışlardır ve tasdik etmişlerdir. Hicretin dört yüz senesinden sonra, mutlak müctehid gelmediği gibi, bin dört yüz senesinden sonra da mürşid-i kamil görülmez oldu. Mürşid-i kamil olmayan evliya ve mutlak müctehid olmayan müceddidler, kıyamete kadar yeryüzünde bulunacaktır. Bu müceddidler mürşid-i kamillerin ve müctehidlerin kitaplarını her tarafa yayacaklar, unutulmuş olan hak yolunu, Ehl-i sünnet bilgilerini insanlara bildireceklerdir. Dünyaya yayılmış olan, bid'at sahiplerinin, sahte tarikatçıların, yollarını şaşırmışların ve fen ve din yobazlarının, yalanlarına, iftiralarına cevap vereceklerdir. Bunların yazdıkları doğru kitapları bulup okuyanlar dünyada ve ahirette saadete kavuşacaklardır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Sibgatullah Müceddidi
6 yıl önce

Sibgatullah Müceddidi (1926 - 11 Şubat 2019), Sovyet-Afgan Savaşı'nın bitiminden ve Afganistan'da sosyalist rejimin yıkılmasından sonra kurulan Afganistan...

Neccarzade Mustafa Rıza Efendi
6 yıl önce

Nakşibendi tarikatının Müceddidiyye koluna bağlanmıştır ve ondan da Müceddidiye icazeti almıştır. Neccarzade Edirne'den İstanbul'a dönmüş ve Beşiktaş'ta...

Nesâî
7 yıl önce

müctehid mertebesinde idi. Hadisçiler arasında hicri üçüncü yüz yılın müceddidi sayılmıştır. Hayli yekûn tutan eserlerinin içinde en önemlisi 'El-Mücteba'...

II. Mahmud
3 yıl önce

kendisini devleti tekrar ihya etmek üzere her yüzyılda bir gelmesi beklenen müceddid olarak kabul edip büyük sıfatıyla yâd etmiş, muhalifleri ise yaptığı reformlardan...

II. Mahmut, 10 Mart, 10 Nisan, 11 Nisan, 12 ޞubat, 13 Aralık, 14 Ekim, 14 Kasım, 15 Haziran, 16 Haziran, 17. yüzyıl
Irina Tweedie
6 yıl önce

Irina Tweedie, Nakşibendi-Müceddidi tarikatının lideri, yazar. 1907'de Rusya'da doğdu. Viyana ve Paris'te eğitim gördü. II.Dünya Savaşı sonrası bir İngiliz...

Melamilik
3 yıl önce

bu manevi bağlar dolaylı yoldan Rabıta denilen ve sırasıyla Şeyh, Pir, Müceddid, Peygamber gibi aktarmalardan geçerek kurulmaya çalışılır; Melâmîler için...

Melamilik, Hallac-ı Mansur, Vahdet-i vücud, İsmail Maşuki, Hüsameddin Ankaravİ®, İdris Muhtefİ®, Bünyamin Ayaşİ®, Sütçü Beşir Ağa, Bosnalı Hamza Bali
4 Kasım
3 yıl önce

Paşa'nın doğduğu eve bir anı levhası koydu. Levhada "Türk milletinin büyük müceddidi ve Balkan ittihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal bu evde dünyaya gelmiştir...

4 Kasım, 4 Kasım
Sadık Hüseyni Şirazi
3 yıl önce

Şii cemaatinin büyük mercisi Ayetullah Seyyid Muhammed Hasan Şirazi, Müceddid Şirazi diye meşhurdur. İran'da meşhur tütün hareketinin sahibi, önderidir...