Musa Eroğlu
Kısaca: Musa Eroğlu 1946 yılında İçel'in Mut Kazası'nda doğmuşum. Ortaöğrenimimi Mut'ta tamamladım. Mut'ta eğitmenler çoktu, o zamanlar. ...devamı ☟
Saz çalıyordum. Saz çalma babadan-dededen kalma gelenekti, aslında. Bunu öğrenmek adeta zorunluluktu. Esasında bizim köyün dışında, Mut'tun diğer köylerinde saz çalmak-türkü söylemek pek yoktu. Yörede "Karacaoğlan"la ilgili geleneği, şenliği sürdüren bir köydü, bizimkisi. Çevrede davul-zurna dışında müzikal pek bir renklilik yoktu. O yüzden bizim köy biraz da dışlanmıştı, çevre köylerce. O Karacaoğlan şenliğindeki rolüm, beni çok etkiledi ve böyle sürüp gitti. Sürekli çalışarak, kendimi geliştirerek sanatımı bugünlere getirdim. Bu sanat ve her sanat için bir ömür yetmez aslında. Bir altyapı zaruri, okul zaruri tabii eğitim temel zaruriyet. Mut'ta bir folklor gurubu oluşturuldu. Ben orada görev aldım. O Karacaoğlan oyununun, beni peşinden sürükleyen o oyunun peşinden gittim hep.
Gezebildiğim bölgelerde, Trakya hariç, Anadolu'nun birçok köyüne ulaştım. Sadece Çorum'da 340 köy gezdim. Anadolu'da gördüğüm şu; yaşamların inançların yüzde doksanı ortak. Gelenek ve görenekleri ortak. Yani ortak bir kültürleri var. Anadolu'daki kültür zamanla bir mozaiğe dönüşmüş. Biz kendi gelenek ve göreneklerimizi "şehirli kalıbı" içine oturtmaya çalışmışız. Şehirle özdeşleştirmeye çalışmışız. Halbuki, çok uzunca bir evrim bu. Belki göçebe yaşamı şehirli için garip gelebilir; ama şehirlinin büyük kısmı huzursuzdur, yaşamından. Kırsal alandan şehre göçte, yozlaşma yaşamış. Alt yapıya uyum yok. Sorunlar çok. Dil mesela, hiçbir zaman köydeki, obadaki, yayladaki insan şehirdekiler gibi konuşamaz. Konuşması da beklenemez. Benim için bile bu böyledir. Şehir bambaşka, şehircilik bambaşka bir şeydir. Bu taşınmayla gelen insanlar, korunmuyor. Kurban Bayramı'nda apartmanda kurban kesen insanının çaresizliğini düşünün. Halbuki o insan köydeyken, bunu çok doğal ve rahat yapıyordu. O kültür şehre taşınmamış demek ki. Kültürel öğeler budanmaya başladığı zaman, o güzel türkülerle yoğrulan insanların ileriye doğru bakışları da törpülenmiştir. Bu yüzden boşluktadır. Köyde doğmuş, büyümüş, olan biri olarak, her sene köyümü ziyaret ederim. Bu bir hasrettir. Bunu hiç ihmal etmedim. Şimdi köyle şehir, şehirli ve köy kökenliler arasında bir kopukluk var. Keşke bu kopukluk giderilebilse. Böyle bir toplumda müzikle, gelenekle, türkü de törpülenir.
Anadolu'daki müzik formu incelenirse, Ege Bölgesi'nde geniş bir müzik formu olduğu görürüz. Mesela o zeybeklerdeki incelikler, etimolojik yapıdaki güzellik, estetik ne kadar hoş. Sözler çok az, müzik daha fazla. İç Anadolu'da sözler daha fazla, müzik daha az. Ege ve Karadeniz: Ege'de, ihtiyaçtan dolayı (sosyolojik nedenlerden taassuptan filan kaynaklanan) müzikli renklilik çeşitlilik var. Bunu çalıyor. Daha evvel ne yapıyor? Boğaz havası dediğimiz bir şey var. İlk önce havasıyla yüksek perdeden ihtiyaçlarını seslendiriyor. Bu ihtiyaç, bir alt yapıdan doğuyor. 30-40 bin kişilik konserler yapılıyordu, Ege'de. Müziklerin bu kadar çeşitli olmasının Grek Kültürü'yle mutlaka bir ilgisi var. Rodos'tan, Girit'ten derlenen türkülere baktığımız zaman, sadece sözleri farklı. Yunanca söylüyor, biz burada onun Türkçesi'ni söylüyoruz. Bu müzik, bu halkın alt yapısının rafineliğinin yansımasıdır. Doğu Anadolu'da ise, iki veya üç dört sesten oluşuyor melodiler. İç Anadolu'da da daha az. Karadeniz'de geçmişteki Pontusların torunları vardır. Ama bir kemençenin çalımı, hiç de küçümsenecek birşey değil. Tüm Anadolu'nun incelenmesi gerekiyor yani teker teker.
1965'teki iki tane 45'lik yaptım. Dinsel motifli şeyler okumuştum. O günden bugüne 1979'de bir uzunçalar yaptım. 15 tane kaset yaptım. 45'likleri sayamıyorum. Daha fazla. Ayrıca sanatçı kardeşlerimle yaptığım ortak çalışmalar da oldu. 8 kaset var. "Muhabbet" adını vermiştik adına. En son Arif Sağ'la resital şeklinde yapmıştık. Bir de en son UNESCO için bir çalışma yaptım. UNESCO'dan Henri le'Comte isimli bir Asya müzikleri araştırmacısı, sürekli gezilerle, incelemelerle müzik çalışmaları yapıyor. Bütün Türki Cumhuriyetler'inde çalınan müzik araçlarının çoğunun CD'lerini yapmış, kayıtları kendisi yapıyor. Benimle de bağlantıya geçti ve benimle de CD çalışması yaptı. 1980'li yıllardan itibaren müzik yönetmenliklerim var. Birçok müzisyenin yetişmesinde katkılarım vardır. Belkıs Akkale, Bedia Akartürk, Selda Bağcan, Ümit Tokçan.... Anadolu'daki semahların kaybolmaması için, "Bin Yıllık Yürüyüş" isimli 90 dakikalık 2 CD semahları yaptım. Ticari amaçlı değildir bu. İleriye kalabilmesi için kaybolmasın diye. Bunu halk kültürüne bir katkı olarak görüyorum. Bunları yaşama geçirmek için, 1980'den(1983) sonra insanlara bağlama felsefesini öğretmek için de bir dershane açtım.
Büyük usta Musa Eroğlu'nun halk müziğinde kaynak kişi, derlemeci ve besteci olarak eserleri mevcuttur bunlardan bazıları:
Kaynaklık ettiği türküler Bir kere uğradım hakkın cemine, Bulut bulut üstüne, Ceviz arasında vardır evimiz, Geyinmiş kuşanmış yayladan gelir, Kullar olam seni doğuran anaya, Şu dağların yükseğine erseler, Şu yüce dağların karı eridi, Yatamadım gasavetten meraktan... Derlediği türküler Emirdağı Birbirine Ulalı, Dost Bağının Meyvaları Erişti... Bestelediği türküler Gönlümüze Yar Düşünce, Hey Erenler Pazarım Var, Mihriban, Telli turnam, Yol ver dağlar
Eroğlu
7 yıl önceHamza Eroğlu - Türk akademisyen ve siyasetçi Mehmet Eroğlu - Türk yazar, senarist, romancı Musa Eroğlu - Türk Halk Müziği sanatçısı Şeref Eroğlu - Türk...
Muhlis Akarsu
3 yıl önceMuhabbet 1 (Arif Sağ ve Musa Eroğlu'yla birlikte) Muhabbet 2 (Arif Sağ ve Musa Eroğlu'yla birlikte) Muhabbet 3 (Arif Sağ, Musa Eroğlu ve Yavuz Top'la birlikte)...
Muhlis Akarsu, 1948, 1970, 1972, 1993, 2 Temmuz, Arif Sağ, Aşık Veysel, Bektaşi, Hacı Bektaşi Veli, KangalArif Sağ
3 yıl önceözelliğinin yanında 10'dan fazla kasette sanatçı olarak da ayrıca yer aldı. Musa Eroğlu ve Muhlis Akarsu ile birlikte başladığı, daha sonra Yavuz Top'un da katılımı...
Arif Sağ, Arif SağYol Ver Dağlar
5 yıl önceYol Ver Dağlar, Musa Eroğlu'nun 1994 yılında çıkardığı solo albümüdür. Nedendir (Karacaoğlan) Bugün Dost Yaralanmış (Muhlis Akarsu) Temel Felsefemiz (Aşık...
Haydi Söyle (albüm)
3 yıl önceBedih(Bedih Yoluk) Omuzumda Sevda Yükü Söz: Abdürrahim Karakoç Müzik: Musa Eroğlu Yemen Türküsü Kaynak Kişi: Ali Çağan Derleyen: Ali Asker Tombul Tombul...
Yavuz Top
3 yıl önceHalen Kültür Bakanlığı bünyesinde solist sanatçı olan Top, Arif Sağ, Musa Eroğlu ve Muhlis Akarsu'yla birlikte sürdürdüğü Muhabbet çalışmalarıyla 1980...
Yavuz Top, 1950, 1967, 1970, 1976, 1980, 1985, Arif Sağ, Bağlama, Erzincan, Muhlis Akarsu2008 Avrupa Güreş Şampiyonası
7 yıl önce(55 kilo-Ankara ASKİ Spor) Atakan Yüksel (60 kilo-Ankara MTA Spor) Şeref Eroğlu (66 kilo-Konya Şekerspor) Şeref Tüfenk (74 kilo-İstanbul Büyükşehir Belediyespor)...