Gelişim süreci
Mitsubishi A5M'ler Çin'de başarılı olmuşlardı ancak geliştirilmeleri gerekiyordu, ayrıca Japon ordusu uçak gemilerinden kalkabilecek avcı uçaklarına ihtiyaç duyuyordu.A5M tecrübelerinden yola çıkan ordu yeni avcının özelliklerini belirledi. Uçak 4000 metrede en az 500 km/s hız yapmalı, 3000 metreyi 3,5 dakikada tırmanabilmeli, normal hızda 2 saat, ekonomik uçuş modunda 6-8 saat arası havada kalabilmeliydi. 2 adet 20mm'lik topa, 2 Adet 7,7 mm'lik makineli tüfeğe sahip olacak ve 60 kg bomba taşıyabilecekti. Ayrıca uçağa radyo sistemi ve yön bulma sistemleri konulacaktı. Uçak gemilerden kalkacak şekilde tasarlandığından kanatları kısa olacaktı bunun için Japon ordusu uçağın manevra kabiliyetinin A5M ile aynı olmasını yeterli buluyordu.
Bunun proje Nakajima ve Mitsubishi firmaları yarışmaya katıldılar. Ancak Nakajima firması bu özelliklere sahip bir uçağın o anda ellerinde bulunan motorlarla yapılamayacağını iddia etti ve projenin bir saçmalık olduğunu söyledi. Mitsubishi baş tasarımcısı Jiro Horikoşi ise böyle bir uçağın yapılabileceği fakat yapılacak uçağın mümkün olduğunca hafif olması gerektiğini söyledi. Bu uçağı tasarlamak için ek ağırlık getiren bütün eklentiler çıkarıldı ve elde olan motorlarla A6M uçaklarının yapımına başlanıldı. Ve böylece ateş gücü ve manevra kabiliyeti yüksek ancak hiç bir korunması olmayan bir uçak ortaya çıktı. Son dönem A6M'leri hariç çoğunun kendini yamayabilen yakıt tankları ve zırhı yoktu.
Pearl Harbor saldırısında sadece 420 adet A6M etkindi. O zamanki A6M modeli olan Model 21, 2.600 km'lik menzili ile bütün Müttefik uçaklarını alt edebiliyordu. Ancak A6M pilotlarının takım çalışmasını iyi uygulayamamaları nedeniyle Pasifik Cephesi'nde tam bir hava üstünlüğü sağlanamadı.
Savaş başlarında A6M karşısında etkisiz kalan Müttefik uçakları doğru taktikler kullanarak bir çok kez onlara üstünlük sağlamıştır. Bunlar Thach Dalgası adı ilen anılan taktik şöyle idi. İki uçaktan birisinin peşine bir A6M takılırsa pilotlar birbirlerinden uzaklaşıyorlar sonra uçakları birbirlerinin üzerine uçuruyorlardı, böylece hedef olan uçağın karşısından gelen diğer uçak A6M'i vurma şansı elde ediyordu. A6M'lerde en ufak bir zırha sahip olmadığından isabet eden tek bir mermi düşmelerini sağlıyordu. Sonraları çıkan F6F Hellcat, F4U, ve P-38 uçakları sayesinde Müttefikler Pasifik'te hava üstünlüğünü kesin olarak kazanmışlardır.