Daha sonraları I. Selim tarafından Anadolu Kazaskerliği'ne atandı. Uluğbey'in ünlü "Zeyç" ini farsça şerhetmiştir. Aynı zamanda büyükbabası Ali Kuşçu'nun astronomi ile ilgili "Fethiye" adlı risalesini şerhetmiştir. Matematik ve astronomi ile ilgili yedi sekiz risalesi daha vardır.
Mirim Çelebi, adıyla tanınan Mahmud ibn Mehmed, devrin en önemli astronom ve matematikçilerindendir. Ali Kuşçu ile Kadızade-i Rumi'nin torunudur. Dönemin önemli bilim adamlarından dersler almış ve matematik ve astronomide üstün bir başarı göstermiştir. Gelibolu Medresesi'nde müderrisliğe başlamış ve daha sonra çeşitli medreselerde görev yapmıştır. II. Bayezid zamanında, 1508'de Anadolu Kazaskerliği'ne getirilmiş, Yavuz Sultan Selim padişah olduktan sonra, 1512'de bu görevden kendi isteğiyle ayrılmıştır. Ancak Kanuni Sultan Sülayman tarafından 1522-1523 tarihinde ikinci defa bu göreve getirilmiştir. Bir süre sonra yeniden görevden ayrılmış, Edirne'ye yerleşmiş ve ölümüne kadar bu şehirde kalmıştır. Mirim Çelebi'nin en tanınmış eseri Uluğ Bey Zici için yazmış olduğu Düsturül-Amel ve Tashihül-Cedvel (İşlemin İlkesi ve Tablonun Düzeltilmesi, 1498) adlı Farsça şerhtir. Mirim Çelebi ayrıca Ali Kuşçu'nun Fethiye adlı eserine de bir şerh yazmıştır. Bu eserler dışında, el-Makasid adında astrolojiye dair bir kitabı ve pek çok risalesi vardır; bunlar üzerinde henüz bir araştırma yapılmadığı için, içerikleri bilinmemektedir.