Meyvecilik

Kısaca: Meyvecilik Ziraatin meyve ağaçları yetiştiriciliğiyle uğraşan kolu. Meyveciliğin çok eski bir tarihi vardır. Göçebe olarak yaşayan insanlar, hayatları boyunca gezdikleri yerlerde yabani halde bulunan meyveliklerden meyve toplayarak yemişlerdir. Saklanmaları kolay olan fındık, ceviz, badem, fıstık gibi meyveleri de toplayarak saklamışlardır. Daha sonra meyve ağaçlarının yetiştirilmesinin uzun zaman aldığını görünce, meyve ağaçlarının bulundukları yerlere yerleşmişlerdir. Böylece insanların ...devamı ☟

Meyvecilik Ziraatin meyve ağaçları yetiştiriciliğiyle uğraşan kolu. Meyveciliğin çok eski bir tarihi vardır. Göçebe olarak yaşayan insanlar, hayatları boyunca gezdikleri yerlerde yabani halde bulunan meyveliklerden meyve toplayarak yemişlerdir. Saklanmaları kolay olan fındık, ceviz, badem, fıstık gibi meyveleri de toplayarak saklamışlardır. Daha sonra meyve ağaçlarının yetiştirilmesinin uzun zaman aldığını görünce, meyve ağaçlarının bulundukları yerlere yerleşmişlerdir. Böylece insanların göçebelikten kurtulmasında meyve ağaçlarının da rolü büyük olmuştur.

Meyveciliğin bundan sonraki gelişme dönemi, orman içindeki meyve ağaçlarının korunarak, meyveliklerin kurulması şeklinde olmuştur. Zamanla ormanlarda bulunan genç ağaç ve fidanlar sökülerek, evlerin önüne veya yakınına dikilmiştir. Bu dönemden sonra meyve ağaçlarının tohumla ve bitki parçalarıyla üretimleri başlamıştır. Yenilen meyvelerin atılan çekirdeklerinden yeni ağaçların meydana geldiğini gören insanlar, tohumla meyve ağaçlarını üretmeye başlamışlardır. Köksüz olan çeliklerin veya ağaçlardan kestikleri taze dalların toprakta yeşerip, köklendiklerini görerek de vegatif olarak üretimi öğrenmişlerdir. Budama ve aşı gibi tekniklerse bundan sonra geliştirilmiştir.

Birçok meyvenin anavatanı Türkiye'dir. Yapılan arkeolojik kazı sonuçlarına göre bundan 4-5 bin yıl önce Anadolu'da ileri bir meyvecilik tarımının yapıldığı tesbit edilmiştir. Bu devirlerde incir, zeytin, muz, keçiboynuzu, üzüm, ceviz, kestane, ayva, antepfıstığı, elma, armut, erik, badem gibi meyveler yetiştirilmiştir.

Meyvecilik daha sonra Türkiye'den Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya geçmiştir. Meyvecilik ziraatinde en ileri dönem ise, bitki fizyolojisi, kimya, bitki ıslahı gibi alanlarda meydana gelen ilmi gelişmelerin, meyveciliğe uygulanmasıyla başlamıştır. Son yıllarda ise büyümeyi düzenleyen hormon terkipli maddelerin bulunup uygulanması ve atom enerjisinden faydalanılarak yapılan çalışmalar, meyveciliğin gelişmesini daha da ileriye götürmektedirler.

Meyve özelliklerine göre meyve grupları: Meyve türleri, meyve özelliklerine göre dört gruba ayrılmaktadır.

1. Yumuşak çekirdekli meyve türleri: Elma, armut, alıç, muşmula, üvez, yenidünya (malta eriği) gibi meyveler bu gruba girer. Bu gruptaki meyveler, elmada olduğu gibi, yalancı meyvedir. Burada meyveyi çiçeklerdeki yumurtalığı meydana getiren asıl meyve yaprakları (karpeller) değil, çiçek çanağı meydana getirmiştir. Bu çiçek çanağının büyüyüp etlenmesi suretiyle meyve dış kabuğu ve meyve eti hasıl olmuştur. Asıl meyveyi teşkil edecek karpeller ise meyvenin içindeki kıkırdağımsı çekirdek evini meydana getirirler.

2. Sert çekirdekli meyve türleri: Erik, kayısı, kiraz, şeftali, vişne, kızılcık, iğde, zeytin gibi meyvelerdir. Bu gruptaki meyve türlerinin meyveleri, hakiki meyvelerdir. Meyveler doğrudan doğruya yumurtalıktaki karpellerden meydana gelir. Bu karpel gelişirken dış kabuğu meyvenin iç kabuğunu (pericarp), iç dokusu meyvenin sulu ve etli kısmını (mesocarp), iç kabuğu (endocarp) ise, meyvenin içindeki çekirdeğin sert dış kabuğunu meydana getirir.

Üzümsü meyve türleri: Üzüm, frenküzümü, bektaşiüzümü, çilek, ahududu (ağaç çileği), böğürtlen, beyaz dut, incir, nar gibi meyvelerdir. Bu gruptaki (türlerin meyveleri botanik yapıları bakımından farklı üç kısma ayrılır:

Hakiki üzümler: Meyveleri sulu ve yumuşak olur. İçinde tohumu yani çekirdeği bulunur. Üzüm ve frenküzümü gibi.

Toplu üzümler: Bunlarda meyve küçük küçük, birçok üzümün bir meyve ekseni etrafında toplanmasıyla meydana gelmiştir. Ahududu, böğürtlen gibi.

Yalancı üzümler: Bunlarda da çiçek tabanı etlenerek meyveyi teşkil etmiş ve bunun üzerine küçük birer cevizden başka bir şey olmayan hakiki meyveler oturmuştur. Çilekte olduğu gibi. Diğer bir şekilde de bir çiçek ekseni üzerinde bulunan birçok çiçeklerin çanak yaprakları etlenmiş, sulanmış ve şekerlenmiştir. Yine küçük birer cevizden ibaret olan hakiki meyvecikler bu çanak yaprakların içerisinde gömülü kalmıştır. Dutta durum bu şekildedir.

Türkiye'de meyveciliğin yeri ve önemi: Meyvecilik Türk çiftçisinin önemli bir gelir kaynağıdır. Bu sebeple Türkiye'de meyve sahaları her geçen yıl biraz daha artış göstermektedir. 1983 yılında 1 milyon 453 bin hektar olan meyvelik saha, 1988 yılında 1 milyon 531 bin hektara çıkmıştır.

Meyveciliğin milli ekonomideki yeri: Tarım sektörü içinde meyvecilik değer itibariyle tarla bitkileri ve hayvancılıktan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Bağbahçe mahsüllerinin toplam ziraat geliri içindeki oranı % 16'dır.

Meyveler, Türkiye'nin dış ticaretinde de önemli bir yer tutar. Değer olarak Türkiye ihracatının % 20'sini meyveler meydana getirmektedir. İhraç edilen meyveler arasında en önde fındık, kuru üzüm, incir ve antepfıstığı gelmektedir. Taze meyvelerden de turunçgiller ve taze üzüm ihracatı ilk sıradadır.

Meyve ziraatinin yapıldığı bölgeler: Bazı çok soğuk bölgeler dışında Türkiye'nin hemen her yerinde meyvecilik yapılabilmektedir.

Karadeniz kıyısı boyunca, fındık, elma, erik, şeftali, mandalina yetiştirilir. Türkiye'de en çok fındık bu bölgede elde edilir.

Marmara bölgesinde zeytin, şeftali, incir, mandalina ve bağ ziraati geniş çapta yapılmaktadır. Akdeniz kıyısında turunçgil, muz, zeytin bahçeleri bölgenin çok önemli gelir kaynaklarıdır. GüneydoğuAnadolu'da fıstık ve zeytin tarımı büyük bir iktisadi zenginliğe sahiptir.

Kıyılardan Anadolu'nun içerisine gidildikçe geniş ve dar alanlar üzerinde, sulak vadiler boyunca meyvecilik yapılmaktadır. Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Fırat, Dicle, Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya, Seyhan ve Ceyhan vadileri çok önemli meyve sahalarını teşkil eder.

Türkiye tür zenginliği yanında büyük bir çeşit bolluğuna da sahiptir. Elmalarda çeşit sayısı 500'ü, armutlarda 600'ü, eriklerde 200'ü ve şeftalilerde 100'ü bulmaktadır.

Türkiye'deki bu çeşit zenginliği dünyanın diğer ülkelerinde çalışan meyve ıslahcılarına damızlık materyalı sağlıyacak kadar kaynak teşkil etmektedir. Ayrıca Türkiye diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi, meyvecilik yönünden de bir gen merkezi durumundadır.

Türkiye'de yetişen önemli standart meyve çeşitleri şunlardır:

Elmalar: Grafenştayn, Kırmızı Astrahan, Amasya, Hüryemez, Kanada renet, Karasakı, Kombiyuti, Starking, Golden Ferik elması ve Demir elma.

Ayvalar: Ekmek, Karaali, Şeker gevrek, Tekkeş ve Limon ayvası.

Erikler: Burbank, Frenk, Formoza, Klimaks, Köstendil, Redayç, Santaroza ve Üryani eriği.

Fındıklar: Badem fındık, Sivri fındık, Tombul fındık.

Fıstıklar: Uzun fıstık.

İncirler: Akçe inciri, Göklop inciri, Sarılop inciri.

Kayısılar: Çöloğlu, Derande, Hacıhaliloğlu, Luvizet, Nansi, Pavyo, Şam, Şekerpare, Tokaloğlu.

Kirazlar: Cemal, Dalbastı, Karabodur, Napolyon, Sultani, Turfanda, Kara kiraz.

Vişneler: Kütahya vişnesi, Macar vişnesi.

Şeftaliler: Mayıs çiçeği, Amisten şeftalisi, Karmen şeftalisi, Gürcü güzeli, Elberta, Alyanak hülü, Hale, Leyt elberta, Kromel aktober, Tüysüz şeftali.

Portakallar: Şeker portakalı, Alanya portakalı, Yafa portakalı, Vaşington ve Valansiye portakalı.

Mandalinalar: Yerli mandalina, Rize mandalinası.

Limonlar: Lamas limonu, Yediveren limonu.

Narlar: Tirbeyi narı.

Meyvecilik Tekniği:

Bahçe yerinin seçimi: Başarılı bir meyvecilik yapabilmek ve kuruluşta yapılacak hataların zararlarını uzun yıllar çekmemek için, bahçe tesis edilecek yerin seçiminde şu hususlara dikkat edilmesi gerekir:

Çevre şartları (Ekoloji): Bahçe yerini seçerken ekoloji şartlarının, yani çevrenin, iklim ve toprak şartlarının, yetiştirilecek meyve üzerine olan uygunluk derecesinin incelenmesi çok önemlidir.

Mesela, GüneydoğuAnadolu'da elma, erik yetiştirmek istenildiği zaman kuzeye bakan ve 1000 metreden yüksekçe vadiler; fıstık, badem, kayısı yetiştirilmek istendiği zaman, kuzeyden başka yönler ve Özellikle batı yönleri ile 600-1000 metre arasındaki yükseklikler; zeytin, incir, nar yetiştirilmek istendiği zaman güneye bakan alçak, doğu ve kuzeyi kapalı vadiler seçilir.

Ege bölgesinde, soğuk ılıman iklim meyve türleri yetiştirilmek istendiği zaman, 1000 metre yükseklikler ve tercihan kuzeyler; zeytin, incir için alçak yerler ve güney ve batı yönler seçilir.

Orta Anadolu'da soğuk ılıman iklim türleri için kuzeye bakan dar vadiler, sıcak ılıman iklim türleri için güney vadiler seçilir.

Ekonomik şartlar: Bahçe yerini seçerken ekonomik şartları bakımından dikkat edilecek hususların başında ulaştırma ve pazar durumları gelir. Mahsülün taze olarak piyasaya sunulması halinde ulaştırma şartları bakımından çok dikkatli ve hesaplı olmak icap eder. Bundan başka; incir, üzüm, şeftali, kayısı gibi meyvelerin taze olarak geniş ölçüde ihraç için yetiştirilmeleri arzu edildiği takdirde, ihraç merkezlerinde soğuk hava depoları ve soğuk hava tertibatlı ulaştırma vasıtalarına ihtiyaç vardır.

Meyvecilikte toprağın özellikleri: Her toprakta verimli bir meyvecilik yapılamaz. Çünkü meyve ağaçlarının her birinin kendine has özel istekleri vardır. Genel olarak, derin, nemli ve fazla su tutmayan, kolay işlenebilen ve humusça zengin topraklar meyvecilik ziraati için elverişli topraklardır.

Meyve ağaçlarının kökleri türüne ve iklimine göre 1-8 metre derine gittiğinden, meyvecilikte toprak derinliğinin büyük önemi vardır. Genel olarak armut, kiraz, ceviz gibi derin köklü ağaçlar için en az 2 metre; ayva, elma, erik gibi yüzlek köklü ağaçlar içinse en az 1 metre kalınlığında bir toprak tabakasının bulunması lazımdır.

Bahçe toprağını seçerken taban suyunun yüksekliğine de dikkat etmek gerekir. Taban suyu bir metreden daha yukarı yükselen yerlerde meyvecilik yapılmaz.

Elma, erik, ayva gibi yüzlek köklü ağaçlar için taban suyunun en çok bir metrede; armut, vişne, şeftali gibi ağaçlar için 2 metrede; kayısı, badem, ceviz gibi ağaçlar için 3-5 metrede olması lazımdır.

Meyvelik kurulacak topraklarda toprağın asitliği de çok önemlidir. Meyve ağaçlarının çoğu en iyi 6-8 pH derecesinde gelişir. Asitliği hafif topraklarda vişne, fındık, kestane, frenküzümü, ahududu daha iyi gelişir. Bu topraklarda kireci seven kiraz, kayısı, badem, zeytin gibi meyve ağaçları yetişmez.

Meyvecilikte çoğaltma usulleri: Meyvecilikte çoğaltma iki yolla yapılır:

1. Eşeyli (Generatif) çoğaltma: Generatif çoğaltma, tohumla üretme şeklidir. Süs ve orman ağaçlarının çoğu tohumla üretilir. Buna karşılık meyve ağaçları genellikle vegatif yoldan çoğaltılır. Çünkü tohumla üretildikleri zaman yozlaşırlar. Tür ve çeşit özelliğini kaybederler.

2. Eşeysiz (Vegatif) çoğaltma: Meyve ağaçlarının kök sürgünleri, daldırma, çelikler ve aşı ile üretilmesidir. Meyve ağaçlarından kök, dal, sürgün, göz gibi vegatatif organların köklenme özelliği gösterenler, kendi kökleri üzerinde yetiştirilebilirler. Fındık, zeytin, incir, ayva, erik ve bazı elma ve armut türleri gibi. Vegatatif organları köklenme özelliğinde olmayan veya geç köklenenler aşı ile çoğaltılır. Fıstık, badem, ceviz, elma, armut, turunçgiller gibi.

Meyvecilikte dikim: Meyve ağaçlarında dikim genel olarak üç şekilde yapılır.

1. Kare şeklinde dikim: Bu şekilde ağaçlar bir karenin dört köşesine dikilir. Bu durumda gerek sıra aralarında ve gerek sıra üzerlerinde mesafeler aynı olur. Kapama bahçeler için en uygun ve en çok kullanılan bir dikim şeklidir. Çünkü, hem ağaçların kökleri ve taçları iyi büyür ve hem de toprağın çiftle ve motorlu vasıtalarla iki taraflı olarak çaprazına işlenmesi kolay olur.

2. Dikdörtgen şeklinde dikim: Bu şekilde ağaçlar bir dikdörtgenin köşelerine düşer, yani ağaçların mesafeleri, sıra aralarında sıra üzerlerinden daha geniştir. Bu dikim şekli ara ziraati yapılan yerlerde uygulanır.

3. Üçgen şeklinde dikim: Bu şekilde ağaçlar, kenarları birbirine eşit bir üçgenin köşelerine dikilir. Böylece ağaçların birbirlerine olan mesafeleri her yandan tamamiyle eşit olur. Ağaçlarda en sık dikimi sağladığı için yerden en fazla faydalanmayı mümkün kılar. Toprağı kıymetli olan, yerlerde, özellikle, kurak bölgelerdeki sulu bahçelerde kuraklığa hassas çeşitler için tercih edilen bir dikim şeklidir.

Dikim zamanları: Meyve ağaçlarının en uygun dikim zamanı kış uyuma devreleridir. Yani, yapraklarını döktükten sonra ilkbaharda tekrar su yürüyünceye kadar geçen zamandır.

Akdeniz kıyı bölgesi gibi kışın don yapmayan bölgeler dışında Türkiye'nin bütün diğer bölgelerinde en uygun dikim zamanları sonbahar ve erken ilkbahardır. Yani, don tehlikesinin olmadığı zamanlardır. Kışları fazla ve şiddetli don yapmayan yerlerde sonbahar dikimi tercih edilmelidir.

Dikim aralıkları: Meyve bahçesi kurarken ağaçlara verilecek dikim aralıkları, ilerde ağaçlar normal büyüklüklerini aldıkları zaman sıklaşmayacak ve normal kalacak şekilde olması lazımdır. Fazla sık dikilen bahçelerde ağaçlar iyice güneşlenmediğinden dallar pişkinleşemez.

Ağaçlara verilecek dikim aralıkları iklim şartlarına, toprağın kuvvetine, dikilecek fidanın tacının şekline ve kalemin büyüme gücüne göre değişir. Muhtelif boyda yetiştirilen meyve türleri için ağaçlar arasında bırakılması lazım gelen mesafeler, cetvelde gösterilmiştir.

Meyvecilikte gübreleme: Meyvecilikte bol ve kaliteli meyve elde etmek ve meyve ağaçlarının verimlilik sürelerini uzatmak için düzenli bir gübrelemeye ihtiyaç vardır.

Gübrelemede genel olarak organik ve anorganik (ticaret) gübreleri kullanılır. Ahır gübresi, çürüntü (komposto) ve yeşil gübre, başlıca organik gübreleri teşkil ederler.

Meyve bahçelerinin gübrelenmesinde bu organik gübreler her zaman yeterli olmaz, toprağın besin ihtiyacını karşılamak için ticaret gübrelerine de ihtiyaç vardır.

Ticaret gübreleri ihtiva ettikleri besin maddelerine göre azotlu, fosforlu ve potaslı olmak üzere üç ayrı gruba ayrılır.

Azotlu gübrelerden amonyum nitrat içinde % 35 azot ihtiva eder. Dönüme 18-20 kg kullanılır. Bütün topraklara iyi gelir.

Amonyum sülfat içinde % 20 oranında azot bulunur. Dönüme 20-40 kg kullanılır.

Kalsiyum nitrat, % 15,5 azot ihtiva eder, dönüme 20-50 kg kullanılır.

Sodyum nitrat (Şili güherçilesi) ise % 16 azot ihtiva eder, kireçli topraklarda kullanılır.

Fosforlu gübrelerden süperfosfatın içinde % 18 oranında fosfor asidi vardır. İlkbaharda dönüme 15-25 kg olarak verilir.

Tomas unu ise içinde % 16-18 oranında fosfor asidi ihtiva eder, kireci az asitli topraklarda dönüme 20-30 kg olarak kullanılabilir.

Potaslı gübrelerden kaynıt, içinde % 12-15 potas bulunan bir ham potas taşı olup, dönüme 40-60 kg kullanılır. Sonbaharda verilir.

Potasyum sülfat % 48-50 potas ihtiva eder, dönüme sonbaharda olmak üzere 27-40 kg verilir. Potas tuzlar ise % 30-40 potas ihtiva eder, dönüme 20-40 kg olarak kullanılır.

Meyve bahçelerinin gübre ihtiyacı iklim ve toprak şartlarına, çeşitli ağaçların özel isteklerine, işletme şekillerine, ağaçların yaş ve mahsül durumlarına göre değişiklik gösterir.

Meyvecilikte hasat: Hasat olgunlaşmış meyvenin ana bitkiden koparılmasıdır. Meyve hasadında en önemli nokta, maksada uygun hasat zamanını tayin etmektir. Bu ise meyvenin tür ve çeşit özelliğine, pazar durumuna ve değerlendirme şekline göre değişir. Burada temel prensip, mümkün olduğu kadar, çeşit özelliğine mahsus lezzet ve kokunun meyvede belirdiği ve en yüksek randıman alınabileceği bir zamanda hasadı yapmaktır.

Hasat geç yapılırsa meyvelerin dayanma kabiliyeti azalır, çabuk yumuşar ve kepeklenir, buna karşılık erken hasadın da mahzurları vardır. Bu durumda meyveler anbarda buruşur, ağırlıklarını kaybeder, kalitesi düşük olur, ağaçlarda randıman düşer, kabukta çürüklük nisbeti artar.

Hasat zamanını tayin etmede çeşitli usuller vardır. Fakat bunlardan en iyisi meyvelerin rengine ve etine bakarak bu zamanı tayin etmektir.

Hasat, meyveleri teker teker elle kopararak yapılır. Fakat meyveleri saplarıyla birlikte koparmaya, örselememeye ve aynı zamanda meyve dallarında zarar yapmamaya dikkat edilmelidir. Üzeri puslu olan meyvelerin güzelliğini gidermemek için, mümkün olduğu takdirde toplarken saplardan tutulmalıdır.

Hasatta, hasat merdivenleri, hasat sepetleri veya çantaları, çengelli sırık, makas, çeşitli taşıma kapları ve vasıtaları kullanılır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Meyvecilik


1 .
Meyve yetiştirme işi.
2 .
Meyve alıp satma işi.

Meyvecilik

Türkçe Meyvecilik kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. orcharding

Meyvecilik

meyve yetiştirme işi. meyve alıp satma işi.

Meyvecilik

Türkçe Meyvecilik kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Obstbau

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Feraşbend
7 yıl önce

denizden yüksekliği 775 m.'dir. Kentte doğalgaz çıkarılmaktadır. Diğer önemli geçim kaynakları meyvecilik ve geleneksel halı üretimidir. ^ world-gazetteer...

Hacıköy, Kastamonu
7 yıl önce

fasulye, şekerpancarı, ve ayçiçeği yetiştirilir. Ayrıca sebzecilik ve meyvecilik gelişmiştir; hayvancılık ileri düzeydedir. Hayvancılık halka büyük gelir...

Hacıköy, Kastamonu, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Abana, Kastamonu, Ahlatköy, Kastamonu
Hüsrevşah, Doğu Azerbaycan
7 yıl önce

Şehir ve çevresinin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Özellikle meyvecilik gelişmiştir ki en çok erik ve üzümü meşhurdur. Ayrıca halı üretimi ve...

Meğri
7 yıl önce

Ilıman iklimin yaşandığı Meğri'de ülkenin büyük bölümünün aksine ekonomide meyvecilik, şarapçılık önemli yer tutar. Kasabada ekmek ve konserve fabrikaları bulunmaktadır...

Meğri, Taslak, Memleketini tanıt!
Ceceler, Geyve
7 yıl önce

elverişlidir. Ekonomik anlamda zirai etkinliğin yapıldığı alanlar; bağcılık, meyvecilik (Elma, ayva, şeftali, erik, kiraz), ayçiçeği ve buğdaydır. Mahallenin...

Ceceler, Geyve, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Adapazarı, Ahibaba, Geyve
Kazancı, Ilgaz
7 yıl önce

işlemeciliğine dayanmaktadır. Tarımsal üretimde bahçe ve sanayi bitkileri, meyvecilik, büyükbaş mera hayvancılığı ve arıcılık ön plana çıkmaktadır. Dağ eteğinde...

Kazancı, Ilgaz, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Aktaş, Ilgaz, Akçaören, Ilgaz
Güneşören, Osmancık
7 yıl önce

alanlardadır. Köyde yapılan meyvecilik elma üzerine olmasına rağmen son yıllarda bu ağaçların gençleştirilmemesi, meyveciliği bitirme noktasına getirmiştir...

Güneşören, Osmancık, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Akören, Osmancık, Alaca, Çorum
Yahşieli, Bayramiç
7 yıl önce

Bayramiç barajının kanalları ile bütün tarım arazileri sulak arazi olmuştur. yeni yeni meyvecilik boy göstermeye başlamıştır.[kaynak belirtilmeli] Yerelnet...

Yahşieli, Bayramiç, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Asfalt, Bayramiç, Çanakkale