Meriniler
Kısaca: Meriniler on ikinci yüzyılın sonundan on altıncı yüzyılın ortalarına kadar Fas'ta hüküm süren hanedan. İslam kaynaklarının ve Avrupalıların “Beni Merin” de dedikleri bu hanedan, göçebe Zenate Berberi kabilelerindendir. Muvahhidlerin Magrib'i (Fas) zabt etmelerine karşı mücadele eden bu kabileler, Ebu Muhammed Abdülhak tarafından teşkilatlandırıldı. 1196'da Merinilerin başına geçen Ebu Muhammed Abdülhak, çöle çekilip, kabileleri teşkilatlandırarak, sefere hazırlandı. Sahra'daki kuvvetle ...devamı ☟
1196'da Merinilerin başına geçen Ebu Muhammed Abdülhak, çöle çekilip, kabileleri teşkilatlandırarak, sefere hazırlandı. Sahra'daki kuvvetlerini akınlara yetiştirip, 1216'da ilk büyük kuzey seferini gerçekleştirdi. Meknes, Fas, Taza ve Sale'yi ele geçirdi. Muvahhidleri zayıflatıp, 1269'da başşehirleri Merakeş'i fethettiler. Merakeş'i zabteden Merini sultanı Ebu Yusuf Yakub, ülke topraklarını hanedan mensupları arasında dağıttı. Askeri kuvvetini arttırıp, ulemanın desteğini alarak, Merini hakimiyetini genişletti. 1273'te Sicilmase'ye sahip oldu.
Fas'ı başşehir yapan ve iç işlerini düzelten Ebu Yusuf İslamiyetin cihad farizasını yerine getirmek için İspanya'ya sefere çıktı. Deniz aşırı seferlerle, Gırnata'daki Beni Ahmer İslam Devletine yardım etti. İspanya'da Hıristiyanlara karşı 1275'te Ecija Muharebesini kazandı. Hıristiyanların büyük ümit bağladıkları don Nuno de Lara, Meriniler tarafından öldürüldü. İspanya'daki Merini kuvvetleri Hıristiyanlara karşı her an hazır kuvvet bırakıp, akınlarda bulundular. Bu akınlar, on dördüncü yüzyılın ortalarına kadar sürdü.
Kuzey Afrika'daki hakimiyetlerini genişletmek isteyen Merini Sultanları, Abdülvadilerin başşehri Tlemsen'i 1299'da kuşattılar. Uzun mücadelelerden sonra 1337'de Tlemsen ve çevresini ele geçirdiler.
Tunus ve Doğu Cezayir'e hakim Hafsiler ile dostane münasebetler kurdular. Evlenmeler yoluyla akrabalık kuran iki hanedan, birbirlerinin ülkelerinde hakimiyet kurmak istemelerine rağmen, taarruz etmekten de çekindiler. Bu durum 1347 yılına kadar devam etti. Merini Sultanı Ebü'l-Hasan Tunus'ta çıkan isyanlardan faydalanarak bölgeyi hakimiyeti altına almak istedi. Arap kabileleri Ebü'l- Hasan'a karşı ümit etmediği şekilde karşı koydular. Ebü'l-Hasan, 1348'de Kayran civarında Birleşik Arap kabilelerine mağlup olup geri çekildi. Bu tarihten itibaren Tunus fetihlerinden vazgeçen Merini sultanları, imar kültür ve sanat faaliyetlerine ağırlık verdiler. Ebü'l-Hasan'ın yerine geçen Ebu İnan'ın ölümünden sonra başlayan siyasi ekonomik ve sosyal kriz Merini hakimiyetinin duraklama devrine girmesine sebep oldu. Vezirlerin hükumet üzerindeki tesirlerinin artması, ihtilallerle sultanları tahttan indirmeleri kabilelerin vergilerini vermemeleri veya zamanında merkeze göndermemeleri on dördüncü yüzyılın sonlarında başlayan gerilemeyi daha da artırdı. Bu durumda hazine, vergiler ve ordu felce uğradı. Eyaletler merkeze karşı sorumluluklarını yerine getirmez oldu. Bunu fırsat bilen Hıristiyan devletleri harekete geçtiler. On beşinci yüzyılın başlarında harbe dönüşen bu faaliyetleri; 1401'de Kastilya Kralı Üçüncü Henri'nin Akdeniz kıyısında ve Cebelitarık Boğazı yakınındaki Tetuan'a hücumu, 1415'te de Portekizlerin Septe'yi almalarıyla neticelendi. Hıristiyan devletlerin hücumları bölgedeki Müslümanların cihad gayesiyle birleşmesini sağladı. Portekizliler Kuzey Afrika'dan atıldı. Cihad muharebeleri, Merinilerin bir kolu olan Benu Vattas'ın güçlenmesine sebep oldu.
Vattasiler'den Ebu Zekeriya Yahya önce genç Merini Sultanı İkinci Abdülhak'ın saltanat naibi olarak hüküm sürdü. 1428 tarihinden 1465 yılına kadar Merini sultanlarının naibliğini yapan Vattasi kolunun hakimiyeti 1549'da Sa'di Şeriflerinin iktidar olmasına kadar devam etti.
Merinilerde hanedanın başında hükümdar bulunurdu. Hükümdarın yardımcısı vezir ve devlet memurlarının idarede büyük nüfuz ile yetkileri vardı. Ülke, hanedan mensupları arasında taksim edilmişti. Eyalet valileri ve kabile reisleri büyük yetki ve nüfuza sahipti. Askeri teşkilat ve kuvvet bakımından güçlüydüler. Buna rağmen hakim oldukları bölgeleri bütünüyle merkeze bağlayamamışlardır.
İlim adamlarını himaye eden Merini hükümdarlarının yanında, Seyahatname'siyle Ünlü İbn-i Battuta, Mukaddime'siyle tanınan tarihçi İbn-i Haldun yetişti. Meriniler hakim oldukları bölgelerde pekçok kültür, sanat, ilim ve sosyal müesseseler inşa ettirdiler. Fas, Sale, Meknes, Taza, Tlemsen ve Cezayir'de birçok medrese yaptırdılar. Bunlardan Fas şehrinde, Es-Sahriç (1321-1323) El-Attarin (1323-1346) ile Ebu İnaniye (1350-1355) medreseleri en Ünlülarıdır. Tlemsen'de Mansüra (1336), El-Ubbad (1339), El-Halvi (1334) Fas'ta El-Hamra, Küçük Zehra, Ebü'l-Hasan camileri, El-Mansura surları ve Sidi Türbesi sanat değeri yüksek eserlerdendir.
Meriniler Kolu Hükümdarları
Birinci Ebu Muhammed Abdülhak(1196-1217)
Birinci Osman(1217-1240)
Birinci Muhammmed(1240-1244)
Ebu Yahya Ebu Bekir(1244-1258)
Ebu Yusuf Yakub(1258-1286)
Ebu Yakub Yusuf(1286-1307)
Ebu Sabit amir(1307-1308)
Ebü'r-Rebi Süleyman(1308-1310)
Ebu Said İkinci Osman(1310-1331)
Ebü'l-Hasan Birinci Ali(1331-1348)
Ebu İnan Faris(1348-1359)
İkinci Muhammed-es-Said(1359)
Ebu Salim İkinci Ali(1359-1361)
Ebu Ömer Taşufin(1361)
Abdülhalim(1361-1362)
Ebu Zeyyan Üçüncü Muhammed(1362-1366)
Ebü'l-Faris Birinci Abdülaziz(1366-1372)
Ebu Zeyyan Dördüncü Muhammed(1372-1374)
Ebü'l-Abbas
Ahmed(I. 1374-1384, II. 1387-1393)
Musa(1384-1386)
Ebu Zeyyan Beşinci Muhammed(1386)
Altıncı Muhammed(1386-1387)
Ebü'l-Faris(1393-1397)
İkinci Abdülaziz(1397-1398)
Abdullah(1398-1399)
Ebu Said Üçüncü Osman(1399-1420)
Fetret devri
İkinci Ebu Muhammed Abdülhak(1420-1428)
Vattasiler Kolu Hükümdarları
Ebu Zekeriya Yahya(1428-1448, Naib)
Ali(1448-1459 Naib)
Birinci Muhammed-eş-Şeyh(1459-1470 Naib)
İkinci Muhammed-el-Burtukali(1470-1525)
Ahmed(I. 1525, II. 1547-1549)
Üçüncü Muhammed-el-Kasri(1527-1547)
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Bu konuda henüz görüş yok.