Şelaleyi, 20. yüzyılın başlarında, kaşif Ernesto Sánchez La Cruz keşfetmiştir. Batı dünyası ise ancak 1935`te Amerikalı pilot Jimmie Angel sayesinde bu şelalenin varlığını öğrenmiştir. Angel, değerli taşlar aramak amacıyla 1933 yılında çıktığı yolculukta şelaleyle karşılaşır.http://www.arkas.com.tr/pages/arkas_news/eylul_2004/haber6.html Şelalenin güzelliğini karısı ve iki arkadaşıyla da paylaşmak isteyen Angel`ın tekrar gelişinde kullandığı uçak, yerlilerin Şeytan Kanyonu dediği Auyan tepesine düşer. Angel, karısı ve iki arkadaşı, 11 gün süren çetin bir mücadelenin ardından küçük bir kasabaya iner. Onların bindiği uçak ise tam 33 yıl sonra tepeden helikopter yardımıyla kaldırılarak Maracay`daki Aviation Müzesi`nde sergilenir. Şeytana meydan okuyan uçuşuyla Angel, Venezuela`nın efsanesi haline gelir.
Şelalenin suları, en uç noktadan tabana doğru düşerken 807 metre boyunca hiçbir engele çarpmadan ilerler. Doğa bilimciler bu olayı "serbest düşüş" olarak tanımlar. 807`inci metreden sonra kaya çıkıntısına çarpan suların yolculuğu bir süre daha devam eder ve 979`uncu metrede sona erer. Sisli bir görüntüye sahip olan şelalenin suları, kuzeye doğru yol alarak Churun Nehri`ne karışır.