Vaktiyle Taceddin Dergahı olan bu yapı, Taceddin Şeyhi tarafından savaş yıllarında Mehmet Akif`e tahsis edilmişti. Yapı 1949`da şehir meclisi kararı ile müze-eve dönüştürüldü ancak uzun yıllar harap durumda kaldı. 1982 yılında yeniden onarıldı ve 1984`te ziyarete açıldı.
Müze-ev`de Mehmet Akif Ersoy`a ait cep saati, gözlük, tesbihi, tüfek ve büyük şairin yüzünün kalıbı müzede teşhir edilen eserlerdendir.
Evin karşısında 2003 yılında yapılmış olan Mehmet Akif`in büstü ile İstiklal Marşı`nın ilk iki kıtasının yazılı olduğu bir kitabe yer almaktadır.
Yapının tarihi
Taceddin Dergahı, ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hacı Bayram-ı Veli`nin kurduğu Bayramiye tarikatının bir kolu olan Celvetiler için yaptırılmıştır. 1826`da tamir edilmiş ve Sultan Abdülmecit tarafından ilaveler yapılarak türbe, dergah evi, çeşme, hazine ve camiden oluşan bir külliye haline gelmiştir. Dergahın bulunduğu sokak sonradan Mehmet Akif Sokağı adını almıştır.Mehmet Akif`in ikameti
Mehmet Akif Ersoy, İstanbul`un işgalinden sonra aldığı davet üzerine milli mücadeleye katılmak üzere Ankara`ya gelmişti. Kendisine büyük hayranlık duyan Taceddin-i Veli Camisi imamı Tevfik Hoca (Tevfik Çiftdoğan) kendisini karşılamış; şehirde kiralık ev bulmanın çok zor olduğu o dönemde külliyede yer alan bu yapıyı kendisine tahsis etmişti.Şair, 1. T.B.M.M Burdur milletvekili olduğu yıllarda günlerini bu mütevazı evde geçirdi; dostlarıyla milli mücadele meselelerini tartıştı. Mehmet Akif, bir ulusal marş yazılması için açılan yarışmaya para ödüllü olduğu için başlangıçta katılmamıştı. Yarışmaya katılan şiirlerin hiç birisi uygun nitelikte bulunmayınca dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi`nin ısrarı üzerine İstiklal Marşı`nı bu evde yazmaya başladı. Gece gelen ilhamı kaçırmamak için bazı dörtlükleri mum ışığında dergahın duvarlarına kazdığı anlatılır. Şair, meşhur ``Bülbül`` şiirini de bu evde yazmıştır.
misafir - 9 yıl önce