Mehdi (Halife)

Kısaca: Abbasi Devleti'nin üçüncü halifesi olan Mehdi, kendisi gibi halife olan Mansur'un oğlu ve meşhur Harun Reşid'in de babasıdır. Künyesi Ebu Abdullah Muhammed Mehdi bin Mansur'dur. Halifeliği, iç huzurun ve düzenin sağlandığı, dışarıda da önemli başarıların elde edildiği bir dönemdir. ...devamı ☟

Abbasi Devleti'nin üçüncü halifesi olan Mehdi, kendisi gibi halife olan Mansur'un oğlu ve meşhur Harun Reşid'in de babasıdır. Künyesi Ebu Abdullah Muhammed Mehdi bin Mansur'dur. Halifeliği, iç huzurun ve düzenin sağlandığı, dışarıda da önemli başarıların elde edildiği bir dönemdir. Abbasilerin en önemli ve değerli halifelerinden olup Risale-i Nur'da kuvvetli itikad ve takva sahibi olarak vasıflandırılmaktadır (Mektubat s. 100).

Mehdi'nin doğum tarihi 742-44 yılları arasında farklı şekillerde nakledilmektedir. Kırk üç yaşında vefat ettiği gözönüne alındığında 742 veya 743 tarihinde doğduğu söylenebilir. Halife Mansur'un oğlu olup Humeyme'de doğdu. Babası eğitimine özel önem verdi ve bilgili ve kültürlü yetişmesi için tanınmış hocalardan istifade ederek özel dersler aldırdı. Mehdi, Mufaddal ed-Dabi'den Arap dili ve edebiyatına dair dersler aldı. Hocasının teşvikleriyle belagat ve şiire özel ilgi gösterdi. Hocası, Arapların meşhur şairlerinin eserlerinden taramalar yaparak ve seçme eserler almak suretiyle "El-Mufadaliyat" adlı derleme eseri vücuda getirdi. Mehdi, aldığı eğitimin neticesinde güzel şiirler yazdı, düzgün bir ifadeye sahip oldu.

Halife Mansur, oğlunun askeri açıdan da iyi yetişmesi için küçük yaştan itibaren eğitimini sağladığı gibi çocuk denecek yaşta komutanlıklar vererek çok önemli seferlere de gönderdi. Bazı ayaklanmaların bastırılması için hazırlanan birliklere komutan olarak atadı. Horasan'da çıkan Ali el-Cabbar bin Abdurrahman el-Ezdi'nin isyanını bastırmakla görevlendirildi. Çıkan çarpışmalarda üstün gelerek isyanın bastırılmasına muvaffak oldu. Önemli başarılar elde ettikten sonra, babası tarafından veliaht olarak tayin edildi. Kendisi ve askerleri için Rusafe şehri kuruldu. Bir süre sonra da hac emiri olarak tayin edildi.

Mansur, 775 yılında hacca gitmek üzere yola çıkınca yerine oğlu Mehdi'yi vekil bıraktı. Kısa bir süre sonra vefat etmesi üzerine Mehdi'ye biat edildi ve böylece vekaleti asliyete dönüşmüş oldu (775). Halifeliği vefatına kadar on yıl sürdü. Mansur döneminde istikrarsızlık tam olarak giderilemediğinden ve yeni devlet henüz tam olarak düzeni sağlayamadığından iç karışıklıklar devam etmekteydi. Mansur, hem istikrarı sağlamak hem de düşmanlarına karşı üstünlük sağlamak maksadıyla sert bir tutum izlemekte olup halka karşı da iyi davranmamaktaydı.

Mehdi'nin halifeliği ile birlikte devlette istikrar sağlandı. İçerde ve dışarıda düzen sağlandı ve devlet maliyesi düzeldi. Dolayısıyla bolluk ve rahatlığın olduğu bir döneme girildi. İmar faaliyetlerine hız verildi, yol ve su kanalları yaptırıldı. Devletin merkezi olan Bağdat çok önemli gelişmelere sahne oldu. Posta teşkilatı ıslah edildi. Halife alim ve sanatkarları himayesine alarak onlara büyük değer verdi. Yabancı eserlerin tercüme edilmesi için büyük gayret sarf edildi. Halife; merhametli, zeki, insaflı bir halife olarak tarihe geçti.

Mehdi'nin ilk icraatlarından birisi de cezaevlerinde bulunan bazı mahkumları serbest bırakmak oldu. Geri kalan mahkumlara yiyecek tahsis etti. Çünkü, o zamana kadar mahkumlara aileleri bakmak zorunda idiler. Yiyecekleri aileleri tarafından karşılanmakta idi. İhtiyacı karşılanamayanlar ise açlıkla karşı karşıya kalmakta idiler. Adli düzenlemelere de gidilerek ilk defa yargı işlerine bakacak mahkemeler ihdas edildi. Halife, yolcuların rahat bir şekilde seyahat etmeleri, barınma ve konaklama imkanlarına kavuşabilmeleri için Mekke yolu üzerinde konaklama yerlerinin yapılmasını emretti. Su ihtiyacının karşılanabilmesi için yeni kuyular açıldı ve daha önce mevcut olanların da ıslah edilmesi yoluna gidildi. Bağdat ile diğer şehirler arasındaki posta işlemleri düzene sokuldu. Diğer taraftan daha önceden mallarına el konan bazı kimselere malları iade edildi.

Mehdi'nin yaptığı önemli faaliyetlerden biri de halkın üzerindeki vergi yükünü azaltmak oldu. Farklı para birimi uygulamasını kaldırdı. Vergi oranlarını düşürdü. İnsanlara zulmetmekten Allah'a sığındığını belirterek adil olmayan vergi sistemine son verdi. Bu yolla hazinenin zarara sokulduğunu ve önemli miktarda gelir kaybının olacağını belirten devlet görevlilerine; "Devlet hazinesi ne kadar zarar ederse etsin, benim görevim hakkı gerçekleştirip zulmü gidermektir" (Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, 3. C. s. 106) karşılığını verdi. Devlet görevlilerine; halka zulmetmeden, kolaylık sağlayarak vergi toplamalarını emretti. Bu maksatlar bütün valiliklere talimat yazdırttı.Mehdi, bir taraftan büyük bir cömertlik göstererek halka bol miktarda para dağıtırken diğer taraftan da haksızlığa uğrayanların haklarını elde etmelerine imkan sağladı. Devletin elindekini halka dağıtmasına rağmen, hazineye büyük miktarda gelir sağlandı. Halifenin yaptığı icraatlar neticesinde halk arasında büyük bir itibar kazandı ve herkes tarafından sevildi.

Bediüzzaman, Ehl-i Beyt'e saltanatın nasip olmamasının hikmetlerini anlatırken, dünyevi saltanatın aldatıcılığına dikkat çekmektedir. Bediüzzaman'a göre bu mübarek silsilenin en önemli vazifesi, Kur'an'ın hükümlerini muhafaza etmektir. Dolayısıyla saltanata geçen birisi bir nebi kadar masum olmalı diyen Bediüzzaman; "veyahut Hulefa-i Raşidin ve Ömer ibni Abdülaziz-i Emevi ve Mehdi-i Abbasi gibi harikulade bir zühd-ü kalbi olmalı ki, aldanmasın" (Mektubat, s. 100) ifadelerine yer vermektedir. Bu ifadeler saltanat ve hilafetin çok ağır mesuliyetlerinin olduğunu, bu makamların hakkıyla ifa edilmesinin ne kadar zor olduğunu gösterdiği gibi, Mehdi'nin sözkonusu görevleri bihakkın yerine getirdiğine de işaret etmektedir.

Risale-i Nur'da, Halife Mehdi'nin isminin zikredildiği yerlerden birisi de ahirzamanda gelmesi beklenilen "Mehdi"nin anlatıldığı bir bölümdür. Ahirzamanda gelmesi beklenilen Mehdinin siyaset, diyanet, saltanat, cihad gibi çok dairelerde vazifeleri vardır. Her asırda, meyusiyete düşen insanların "kuvve-i maneviyelerini teyid" edecek, Al-i Beytten "bir nevi mehdiye" hükmünde zatlar çıkmıştır. Bunlar her alanda farklı farklı insanlardır. İşte Mehdi-i Abbasi'den bu bağlamda sözedilir. Mesela, diyanet alanında Gavs-ı Azam ve Şah-ı Nakşibend, Aktab-ı Erbaa büyük kutup: Abdülkadir-i Geylani, Ahmed-i Bedevi, Ahmed-i Kutai, ve Seyyid İbrahim Desuki'dir. ve Oniki İmam'dır. Siyaset alanında da Mehdi-i Abbasidir. (Şualar, s. 509)

Halife Mehdi, Ehl-i Beyt ile aralarındaki bağı kuvvetlendirmek ve yakınlaşmayı sağlamak maksadıyla büyük gayret gösterdi. Tutuklu olanları serbest bıraktı. Elinden geldiği kadar sıkıntılarını gidermeye çalıştı ve Hazret-i Ali soyundan gelenlerin bir kısmını devlet görevlisi olarak muhtelif yerlere gönderdi. Bazılarıyla görüşerek onların sevgisini kazanmaya çalıştı.

Mehdi'nin halifeliği sırasında ülke genelinde düzen sağlandıktan sonra Bizanslılarla önemli mücadelelere girişildi. Bizanslıların yağma ve saldırılarına karşı askeri tedbirler alınarak istihkamlar güçlendirildi ve hudutlara gereken önem verildi. Bizans ordularının saldırıları üzerine bir ordu hazırlanarak harekete geçildi. İslam ordusu 779 yılında Ankara yakınlarına kadar ilerledi. Bizanslıların Suriye üzerinden ilerlemelerine karşı İslam ordusu da harekete geçti ve bazı kaleler fethedildi.780 tarihinde de Halifenin oğlu Harun komutasındaki bir ordu Bizans üzerine gönderildi. Halife de Haleb'e kadar orduya refakat etti. Harun komutasındaki ordunun muhtelif akınları sonucunda İslam orduları Üsküdar yakınlarına kadar ilerlediler ve Bizanslılar barış yapmak zorunda kaldı. Bu başarılarından ötürü Harun'a "er-Reşid" ünvanı verildi.

Mehdi on yıl süren halifeliği boyunca çok büyük başarılar sağladı. İçerde muhalif güçleri etkisiz hale getirdiği gibi dış devletlere karşı da devleti güçlü hale getirdi. Vatandaşlarına karşı gösterdiği merhamet ve adalet her kesimin saygı ve takdirini kazandı. Halkın büyük sevgisine mazhar olan Mehdi, 785 yılında vefat etti.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Mehdi
3 yıl önce

muhtemeldir. Mehdi ile ilgili Kur'anda doğrudan bir ayet bulunmamakla birlikte bazı ayetler mehdiye inanan grup ve kişiler tarafından mehdi veya mehdi devri...

Muhammed Ahmed
6 yıl önce

gibi Mehdi de dört halife atadı. Mehdi'nin en güvenilir danışmanı ve kurmay başkanı olan Abdullah bin Muhammed'in de aralarında bulunduğu üç halife Sudanlıydı...

Muhammed Ahmed, 12 Ağustos, 1845, 1870, 1881, 1883, 1885, 1898, 22 Haziran, 26 Ocak, 29 Haziran
Musa el-Kâzım
6 yıl önce

bağlılarının çoğalması üzerine Halife Mehdi tarafından Medine'den Bağdat'a getirilerek hapse atıldı. Ancak bir süre sonra Halife hapisten çıkarıp gönlünü alarak...

Hasan el-Askerî
7 yıl önce

Bazı gruplar öldüğünü fakat mehdi olarak tekrar geleceğini, bazı gruplar ölmediğini geçici olarak “gaybet”e girdiğini ve mehdi olarak tekrar geleceğini öne...

Harun Reşid
3 yıl önce

halifesi. 763'te babası Mehdi'nin o zaman bulunduğu İran'da (modern Tahran yakınlarında) bulunan Rey şehrinde doğdu. 786'da halife olan kardeşi Hadi'nin...

869
3 yıl önce

949) 30 Temmuz - Muhammed Mehdi, Şii imam 14 Şubat - Aziz Kiril, Hristiyan misyoner (d. 826) Temmuz/Ağustos - Mutez, Abbasi halife (d. 847) 8 Ağustos - II...

869, 10. yüzyıl, 8. yüzyıl, 864, 865, 866, 867, 868, 870, 871, 872
Omdurman
6 yıl önce

ülkedeki merkezidir ve Sudan'ın en büyük şehridir. 1884 yılında; kendini Mehdi ilan eden Muhammed Ahmed, askeri merkezi olarak burayı kullanmış; 1885 yılında...

Omdurman, 1884, 1885, 1898, 1956, 1993, Başkent, Halife, Hartum, Mehdi, Nil
Hasan Sabbah
3 yıl önce

İmâmı Muhammed Mehdi ile karıştırılmaması gereken Zeydî-Alevîler Hanedanlığı mensubu En-Nâsır’ûl-Alevî Li’l-Hâkk soyundan gelen Alevî Mehdi, Elemût Bölgesi'nde...

1034, 1124, Alamut Kalesi, Büyük Selçuklu Devleti, Haşhaş, Haşhaşiler, Kişi, Nişapur, Suikast, Tarih