lokma
1. anlamı Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum:"Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı."- Ö. Seyfettin.
2. anlamı Lokma tatlısı.
3. anlamı teknik Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet.
4. anlamı Yemek:
"Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz."- T. Buğra.
5. anlamı mecaz Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para:
"Bu lokma sizin için çok büyüktür; boğazınızdan geçmez, yutamayacaksınız ve boğulacaksınız."- P. Safa.