Lift

Lift

1. anlamı Teniste topa arkadan öne ve yukarıdan aşağıya doğru vurma.
2. anlamı f., i. kaldırmak, yukarı kaldırmak; yükseltmek; k.dili çalmak, aşırmak; iptal etmek; kaldırmaya uğraşmak; yükselmek, dağılmak (sis veya duman); i. kaldrış, yükseltme, yükselme, yükselme derecesi; kaldırılacak şey; İng. asansör; yardım; kaldırıcı k.
3. anlamı kaldırmak. yükseltmek. (bulut.sis.vb.) yükselmek. dağılmak. bitmek. ortadan kaldırmak. son vermek. araklamak. yürütmek. (başkasına ait düşünce.yazı.vb.) çalmak. kendine mal etmek. kaldırma. yükseltme. kaldırma kuvveti. ii. asansör. arabasına alma. parasız.

Lift

Lift İngilizce anlamı ve tanımı

Lift anlamları

  1. (noun) A lift gate. See Lift gate, below.
  2. (v. t.) To collect, as moneys due; to raise.
  3. (noun) Help; assistance, as by lifting; as, to give one a lift in a wagon.
  4. (noun) A handle.
  5. (v. t.) To steal; to carry off by theft (esp. cattle); as, to lift a drove of cattle.
  6. (noun) A layer of leather in the heel.
  7. (noun) One of the steps of a cone pulley.
  8. (noun) The space or distance through which anything is lifted; as, a long lift.
  9. (noun) Act of lifting; also, that which is lifted.
  10. (v. i.) To try to raise something; to exert the strength for raising or bearing.
  11. (noun) A hoisting machine; an elevator; a dumb waiter.
  12. (noun) A rope leading from the masthead to the extremity of a yard below; -- used for raising or supporting the end of the yard.
  13. (v. t.) To bear; to support.
  14. (noun) That by means of which a person or thing lifts or is lifted
  15. (noun) That portion of the vibration of a balance during which the impulse is given.
  16. (v. t.) To live by theft.
  17. (noun) An exercising machine.
  18. (noun) The sky; the atmosphere; the firmament.
  19. (v. t.) To raise, elevate, exalt, improve, in rank, condition, estimation, character, etc.; -- often with up.
  20. (noun) A rise; a degree of elevation; as, the lift of a lock in canals.
  21. (v. t.) To move in a direction opposite to that of gravitation; to raise; to elevate; to bring up from a lower place to a higher; to upheave; sometimes implying a continued support or holding in the higher place; -- said of material things; as, to lift the foot or the hand; to lift a chair or a burden.
  22. (v. i.) To rise; to become or appear raised or elevated; as, the fog lifts; the land lifts to a ship approaching it.

Lift tanım:

Kelime: lift
Söyleniş: 'lift
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, from Old English lyft
chiefly Scottish : HEAVENS, SKY

Lift ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Abstract, Annul, Arise, Cabbage, Countermand, Elevate, Elevation, Elevator, Filch, Heave, Hoist, Hook, Overturn, Pilfer, Pinch, Plagiarize, Purloin, Raise, Raising, Rear, Repeal, Rescind, Reverse, Revoke, Rise, Rustle, Sneak, Swipe, Uprise, Vacate, Wind,

Lift ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Descend, Fall, Lower,

Lift

İngilizce Lift kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. alza, empujón; ascensor, elevador v. alzar, elevar, encaramar, levantar, subir

Lift

İngilizce Lift kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. ascenseur, monte-charge; auto-stop, transport; levage (automobile), abolition; portance (aviation); élévation d'âme v. soulever, élever; lever; se lever; se soulever, remonter; annuler; lever (un couvre-feu); voler; chouraver (argot)

Lift

İngilizce Lift kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Aufzug; Lift; Tramp; Fahrstuhl: Auftrieb v. liften; heben; aufheben; abheben

Lift

İngilizce Lift kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. sollevamento, innalzamento, alzata; passaggio, (pop) strappo; (Aer) ponte aereo; (Mecc) ascensore; montavivande; montacarichi; (fig) sostegno, sollievo; rialzo, elevamento; (Aer) portanza v. alzare, sollevare; innalzare, levare in alto, elevare; togliere; abolire; estinguere; (fam) rubare, (pop) grattare; (fam) plagiare, copiare; prendere di sana pianta, prendere di peso; (Agr) scavare

Lift

İngilizce Lift kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. elevador; carona; dar carona; levantamento, alçamento; estimular, encorajar alguém v. levantar, alçar, ascender, erguer, suspender, elevar, içar; exalta, gabar; roubar (gíria); levantar-se; subir; desencalhar

Lift

f. kaldırmak, yukarı kaldırmak, yükseltmek, topraktan çıkarmak, çalmak, yürütmek, germek, kalkmak, havalanmak i. kaldırma, teleferik, yükseltme, asansör, yardım, arabasına alma

Lift

Almanca Lift kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. raise, move upward; pick up; elevate; cheer, raise one's spirits; cancel, end, remove; steal (Slang)

Lift

Flemenkçe Lift kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. elevator, lift, hoist

Lift

İngilizce Lift kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. lift; het meeliften met iemand; verhoging; steun; het omhoogtillen ww. verhogen; omhoogtillen; opkomen, omhoog komen; optrekken; onthullen; stelen (spreektaal)

Lift

n. act of raising or lifting; height to which something is raised, elevation; force which raises or elevates something; elevator (British); mechanical apparatus which lifts or raises (i.e. ski lift); ride in the vehicle of another person; elation, happy feeling v. raise, move upward; pick up; elevate; cheer, raise one's spirits; cancel, end, remove; steal (Slang) n. lift, elevator

Lift

Flemenkçe Lift kelimesinin Fransızca karşılığı.
(gebouw) ascenseur (m)

Lift

Almanca Lift kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
lift

Lift

Almanca Lift kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. ascenseur (m), téléski (m), remonte-pente (m)

Lift

Almanca Lift kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. ascensore (m), lift (m)

Lift

Almanca Lift kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. ascensor (m)

Lift

Almanca Lift kelimesinin Türkçe karşılığı.
i. asansör (m)

Lift

İtalyanca Lift kelimesinin Almanca karşılığı.
n. aufzug, fahrstuhl, lift

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.