Mısır işgali (1840), 1860 yılında Dürzilerin, Maruni Hıristiyanların ve Grek Ortodoksların arasında meydana gelen iç çatışmaların ve bu çatışmaların ardından uluslararası güçlerin gözetiminde kurulan mutasarrıflık idaresi ile başlayan tarihsel olayların devamı.
1 Eylül 1920’de Lübnan’da Fransız egemenliği altında bir yapı oluşturulmuş, 21 Eylül 1943’te ise Lübnan bağımsız bir devlet haline gelmiştir.
Lübnan, karışık dini yapıya sahip bir devlet olmasına rağmen sosyal yapının gerektirdiği politik dengenin kurulumamasıyla, Orta Doğu'nun en düzenli ve yaşam koşulları oldukça yüksek olan ülkelerinden biri olmuştur.
Ülke istikrarı, Arap-İsrail çatışması sonucu Lübnan'a gelen Filistinliler'in çoğalmasıyla bozulmaya başladı. Özellikle 1970'lerden itibaren Müslümanlar, demografik üstünlüğü elde ettiler ve bu üstünlüğü egemenlik faktörüne yansıtarak ülke yönetimini Hristiyanlardan alma mücadelesini başlattılar. Sonuçta; ülkede başlayan Müslüman- Hristiyan ayırımı ve mücadelesi, 13 Nisan 1975'den itibaren iç savaşa dönüştü.
Riyad Toplantısı
1975-1991 Lübnan iç savaşı; Lübnan, Suriye, Mısır, Kuveyt ve Suudi Arabistan devlet başkanlarının 17-18 Ekim 1976'da Riyad Toplantısında aldıkları kararlarla yeni bir boyut kazandı. Bu antlaşmanın üç ana unsuru şöyle idi:
a. Lübnan'da 21 Ekim'den itibaren ateşkes yürürlüğe girecek ve savaşan taraflar, 1975 Nisan'ından önceki hatlara çekileceklerdir.
b. Lübnan için 30. 000 kişilik bir Arap Barış Gücü teşkil olunacaktır. Bu güç esas itibari ile Suriye askerlerinden oluşmuştur.
c. FKÖ gerillaları Lübnan'da kalmaya devam etmekle beraber, Lübnan'ın egemenlik ve güvenliğine saygı göstereceklerdir.
İç Savaşın Başlangıcı
Savaşın başlangıcına yol açan olay, 13 Nisan 1975 günü Beyrut’ta meydana geldi. Falanjist lider Cemayel’in bir dini tören için bulunduğu kilisenin önünden araçlarıyla geçen Filistinli militanların Falanjist milislerce durdurulmasıyla başlayan tartışma bir anda büyüdü. Falanjistlerin kilisenin önünden geçmelerini engellemeye çalıştığı Filistinliler bunu kabul etmeyince çatışma patladı. Filistinli şoför ile 3 Falanjist öldü. Aynı gün yine aynı kilisenin önünde meydana gelen bir başka olayda ise 14 Filistinli öldürüldü. Bu iki olayın ertesinde fanatik Hıristiyan grupların desteklediği Falanjistlerle Filistinliler arasında çatışmalar hız kazandı.
Güvenlik Bölgesi
Bu sonuncu şarta FKÖ gerillaları hiçbir zaman uymadıkları gibi, İsrail'de bunu bildiğinden, Litani Nehrine kadar olan Güney Lübnan topraklarını kendi kontrolü altına alıp, bu toprakları kendisi için "Güvenlik Bölgesi" ilan etmiştir.
İsrail kuvvetleri daha sonra Beyrut'u kuşattılar ve bunun sonucunda, Filistin Kurtuluş Örgütü Lübnan'ı terk etmek zorunda kalmıştır. FKÖ unsurları, Lübnan'a çıkan Amerikan, Fransız ve İtalyan askerlerinden oluşan 2. 000 kişilik Barış Gücü himayesinde, 21 Ağustos 1982'de Beyrut'tan ayrıldılar.
FKÖ'yü Lübnan'ı terke muvaffak olan İsrail, 1985 yılında kademeli olarak bölgeden çekilmeye başladı, israil'in çekilmesi Müslüma- Hristiyan mücadelesini tekrar başlattı. Bunun üzerine, Suriye Lübnan'a müdahale etmek için harekete geçti. Ayrıca, İran'da dolaylı olarak müdahaleye katıldı. 1989 yılı sonlarından itibaren ise, FKÖ tekrar Güney Lübnan'a yerleşmeye başladı. Sonuç olarak; 1970 yılında başlayan Lübnan sorunu ve 1975 yılında başlayan Lübnan iç savaşı, çeşitli aşamalardan geçti. İç savaş Lübnan'da çok ağır maddi hasara ve can kaybına yolaçtı. Savaş 1991 yılında resmen sona erdiğinde Lübnan ve Beyrut bir harabeye dönüşmüştü ve 150.000 Lübnalı can vermişti. 1992 yılından itibaren İsrail ile FKÖ arasında başlayan olumlu gelişmeler üzerine de olaylar şiddetini kaybetmeye başladı. Fakat, Lübnan, 1976 Riyad Antlaşması ile bölgeye 30 bin kişilik bir askeri güç göndermeye muvaffak olan Suriye'nin belirli ölçüde eyaleti durumuna geldi.