Kökköz Köyü
Kısaca: Ukrayna’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde Bahçesaray ilçesi içinde yer alan bir Tatar köyüdür. Soklinoe, Sokolinoye veya Kokkozi de denir. Bahçesaray’dan Yalta’ya doğru yola çıkıldığında, yalıboyunca sıralanan sıradağların eteğinde AyPetri dağının kuzey yamaçlarında yer alan köyün Anadolu’daki orman köylerinden hiçbir farkı yoktur. ...devamı ☟
Köy ve çevresi insanı hayrete bırakacak doğal zenginliklerin içerisindedir. Köyün 6 km güneyinde Kırım’ın en meşhur doğal güzelliklerinden biri kabul edilen “Büyük Kanyon” yer almaktadır. Bu bölge 1947 yılında “doğa eseri”, 1974 yılında da “Sit Alanı” olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Yine bu yöredeki Gümüş şelale (Silver Jets) görülmesi gereken bir diğer güzelliktir.
Kökköz köyünün tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Kırım’da asırlar boyunca hakim olmuş bütün topluluklar Kökköz’de kendilerine ait izler bırakmışlardır. Bu birikim köyü arkeolojik açıdan çok daha önemli kılmaktadır. Köyün arkeolojik açıdan zenginliğinde geçmişte güneybatı Kırım’dan Kırım’ın güney sahillerine giden bütün yolların Kökköz’de kesişiyor olmasının da büyük etkisi vardır.
Bu civarda insana benzeyen kayalar ve Boyka dağının yakınlarında MÖ 2. ve 3. yy’lara ait demir döküm fırınları ve antik savunma duvarı kalıntıları bulunmaktadır. Yine, Kıpçaklara ait (10. – 11. yy’lar) üç mezarlık da günümüze ulaşabilmiştir.
Kökköz’de geleneksel Kırım mimarisinin 19. yy’ın sonları ile 20. yy’ın başlarına ait önemli sayıda eser günümüze ulaşabilmiştir.
Bunlar; Prens (Knyaz) Yusupov’un yaptırdığı Av Saray veya Yusupov Sarayı (1906 – 1910), Yusupov Camii (1910), Ali Bulgakov Camii ve Çeşmesi (1883), Yusupov’un Mavi Göz Çeşmesi (1910), Kutler Camii (19. yy’ın ortaları). Sarayda “Kökköz” olarak isimlendirilen mavi bir göz resmi bulunmaktadır.
Köy sınırları içerisinde yer alan tarihi eserlerin bir bölümü restoreyi gerektirse de halen ziyaretçilerini büyülemeye devam etmektedir.
Kırım Tatar edebiyatının önemli şairlerinden Useyin Şamil Tohtargazi de bu köyde doğmuştur.
Zengin bir tarih ve kültür birikimine sahip Kökköz’de bir kültür merkezi ile etnografik eserlerin sergilendiği müzenin yanında Geleneksel El Sanatları Müzesi de mevcuttur. Bu müzede Kırım Tatar halkına ait geleneksel ev eşyaları, el işlemeleri, milli kıyafetler, halı-kilim örnekleri yer almaktadır.
Köyde bazı girişimciler kendi evlerinin bir bölümünü Kırım Tatarlarına ait çeşitli etnografik eserlerin sergilendiği müze haline getirmişlerdir. Sergilenenlerin tarihsel ve sanatsal açıdan kıymeti tartışılsa da Kırım Tatar kültürünün bu şekilde sergilenmesi ve tanıtılması oldukça önemlidir.
Köyün ortasından akan Kökköz ırmağı, Yalta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı en önemli su kaynaklarından biridir. Her iki yanı ağaçlarla adeta kuşatılan derenin üzerine kondurulan eski taş köprü zamanın yıpratıcı etkisine rağmen hala dimdik ayaktadır. Köprünün yanı başındaki gürül gürül akan tarihi çeşmede susuzluğunuzu giderebilir, dere kenarında ağaçların gölgesinde piknik yapabilirsiniz.
Kökköz’de her yıl Temmuz ayının ikinci pazarı aslen bu köyden olanların bir araya geldiği “Toplavuş Künü” adı verilen Türkiye’deki yayla şenliklerini andıran bir şenlik yapılmaktadır. Hep beraber şarkıların söylendiği, Kaytarma gibi Kırım’ın milli oyunlarının oynandığı, tanışların, akrabaların birbirleriyle hasret giderdiği bir şenliktir.
Prens (Knyaz) Yusupov Camii
1944 öncesinde Kökköz’de beş tane caminin olduğu bilinse de bunlardan ancak üç tanesi günümüze ulaşabilmişlerdir; Bulgakov Camii (1883), Yusupov Camii (1910) ve Kutler Camii (19. yy ortaları).
Kökköz’ün içinden geçen ana yol takip edildiğinde derenin kenarında sol tarafta yer alan Yusupov Camii şimdilerde öyde ibadete açık tek camiidir. Rus Çarlık ailesine mensup Tatar asıllı bir prens olan Yusupov, tarihe meşhur şarlatan Papaz Rasputin’i öldüren kişi olarak tarihe geçmiştir. Hristiyan olmasına rağmen kendi köklerini unutmayan Prens Yusupov, mimar N. P. Krasnov’a 1910 yılında bu camiyi inşa ettirmiştir. Prens Yusupov, Kökköz’e daha pek çok eser kazandırmış ve bu Tatar köyünün mamur edilmesinde büyük emeği geçmiştir.
Sovyetler döneminde kültür evi haline getirilen bu cami, bir dönem de tiyatro olarak kullanılmış. Vatana dönüş ile birlikte bu köye yerleşen Kırım Tatarları içerideki eşyaları dışarı atarak bu binayı yeniden cami haline getirmişlerdir. Cami daha sonra da Türkiye Diyanet Vakfı tarafından restore edilmiştir.
[1]
Kaynak
- Albayrak, M. Akif, Yeşil Ada Kırım, Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneği Yayınları, Ankara, 2004
- Vatan KIRIM
Bu konuda henüz görüş yok.