kuyruk
1 . Hayvanların çoğunda, gövdenin art yanında bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ.2 . Kuşlarda gövdenin art yanında bulunan tüy demeti.
3 . Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı.
4 . Başın arkasına toplanmış saç demeti.
5 . Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi.
6 . mecaziBazı şeylerde kuyruğa benzeyen uzantı veya baş tarafın aksi yönünde kalan bölüm:
"Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu."-
7 . mecaziİnsanların sıra beklemek için, art arda durarak oluşturduğu dizi:
"Çoğu yirmi yaş civarında, sürü sepet öğrenci genç, kuyruğa girmiş, sırasını bekliyor."- A. İlhan.
8 . alayBirisinin arkasına takılıp ondan ayrılmayan kimse:
"Falanca kuyruğu ile birlikte geliyor."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
kuyruğa girmek , kuyruğu dikmek , kuyruğu kapana kısılmak (veya sıkışmak) , (birinin) kuyruğuna basmak , (birinin) kuyruğuna teneke bağlamak , kuyruğunu kısmak , (birinin) kuyruğunu kıstırmak , kuyruğunu tava sapına çevirmek , kuyruğu titretmek , kuyruk çekmek , kuyruk olmak , kuyruk sallamak , kuyruk yapmak