Cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar arasında ise en sık görüleni chlamydia trachomatis adlı bakteri tarafından oluşturulan ve Klamidyoz olarak adlandırılan hastalıktır. Bu bakteri insan vücudunda gözkapağının içindeki,idrar yolu, dölyatağı, ve dölyatağı borularındaki mukoza adı verilen dış tabakayı hedef alır. Ayrıca rektum ve boğaz mukozasına da yerleşebilir.
Sosyo ekonomik yapısı zayıf toplumlarda ve gençler de daha sık görülmektedir.
Klamidya enfeksiyonları tedavi edilmediği zaman önemli sonuçlar doğurabilmektedir. Büyük çoğunluğunun da komplikasyonları ortaya çıkıncaya kadar belirti vermemesi hastalığın erken tanı ve teşhisinin önemini bir kat daha arttırmaktadır.
Erkeklerde Klamidya:
Erkeklerde nonspesifik uretrit veya nongonokoksik uretrit adı da verilen penis enfeksiyonuna veya ağrılı ve şişmiş testislere (epididimit) yol açabilir. Klamidya bakterisi ile temas ettikten yaklaşık 7-21 gün içinde belirtiler başlar. Ancak klamidyoz pekçok kişi de belirti vermediği için çoğu zaman nereden alındığı belli olmaz. Hastalık bulaştıktan sonra tedavi tam anlamıyla tamamlanıncaya dek bulaştırıcılık sürmektedir. Belirtileri bel soğukluğu belirtilerine çok benzediği için sıklıkla bu hastalıkla karıştırılır. Ancak bel soğukluğu tedavisine rağmen belirtiler de azalma olmuyorsa klamidyoz düşünülür.Belirtileri:
* Ağrılı idrar yapma
* İdrar yaparken yanma hissi
* Penisten akıntı
* İdrar yolunun penise açıldığı yer kızarmış ve şiştir.
* Bazı hastalarda hiç belirti vermeyebilir.
Tanı Penisten gelen akıntının laboratuvarda mikroskobik incelemesi veya kültür yapılması ile konulur.
Antibiyotik tedavisi ile sonuç genellikle yüz güldürücüdür. Ancak tedavideki temel prensip cinsel eşlerin birlikte tedavi edilmesidir. Tedavi edilmediği takdirde sperm yollarında iltihap ve tıkanma oluşturarak kısırlığa neden olabilir.
Korunmak için en iyi yol cinsel ilişkide kondom kullanılması ve tek eşli bir cinsel yaşamdır.
Kadınlarda Klamidya:
Kadınların büyük bir bölümünde belirti vermez veya:* İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi
* Vaginal akıntı
* Karın ağrısı
* Ağrılı cinsel ilişki
gibi belirtiler verebilir.
Tanı vaginal akıntının laboratuvarda mikroskobik incelemesi veya kültür yapılması ile konulur. Ayrıca enzim immun assay (EİA) ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) gibi testlerle antijen araştırması yapılabilir.
Tedavi antibiyotiklerle yapılır ve ana prensip eşlerin birlikte tedavisidir.
Tedavi edilmediği takdirde pelvik inflamatuvar hastalık, dölyatağı borusunun iltihap ve tıkanıklıklarına bağlı olarak kısırlık, yine bu boruların tıkanmasına bağlı olarak dış gebelik ve sonucunda ölümlere yol açabilir.
Korunmak için en iyi yol cinsel ilişkide kondom kullanılması ve tek eşli bir cinsel yaşamdır.