(osmanlı`da savaslarda esir alınan veya devsirme olarak alınan cocuklar turkce ve islami esasları ogrenmeleri icin ciftci ailelerin yanına verilirdi. bu ailelerin yanına verilen cocukları kontrol etmek icin ikisi rumeli`de, ikisi anadolu`da olmak uzere dort kisi gorevlendir, bu gorevlilere kethuda denirdi.)
Osmanlı Devleti`nde 1558 tarihinde meydana gelen Beyazıt isyanından sonra, kapıkullarından (Yeniçeri ve Altıbölük Halkı) Anadolu`da şehir merkezlerinde yeniçeri serdarının yanı sıra ortaya çıkan bir görevli. Altıbölük sipahilerinin işlerine bakan kethüda yeri idi.
Altıbölük halkının üzerine tayin edilen kethüda yeri “kethüda yerilik mektubu” ile atanırdı. Bu tayin için altıbölük ağalarının hepsinin imzası olduğu gibi, yalnızca bir kısmının imzasının olması da yeterliydi.
XVI. yüzyılın sonu ve XVII. yüzyılın başlarında Anadolu`ya yayılan altıbölük sipahilerinin XVIII. asırda eyalet ve sancaklara iyice yerleştikleri anlaşılmaktadır.Taşrada sancak beylerinden sonra görevli ümera takımının en önemlilerinden biri olan Altıbölük halkı şehirlerde bulunan garnizonlarda veya sancakbeyinin kapısında çalışırlar, ya da çeşitli eminlikleri (Beytülmal, İhzariye, Yaya ve Kaçgun, Zarar-ı Kassabiye vb.) tasarruf ederlerdi.
Kethüda yerleri, XVI. asır sonlarında timara çıkarıldığı zaman on bin akçelik timarı tasarruf ederlerdi. Fakat daha sonra bu dirlik verme usulü kaldırılmış kendilerine ulufe ödenmeye başlanmıştır. Ancak istisnalar da yok değildi.
Kethüda yerinin en başta gelen vazifesi Altıbölük halkının sevk ve idaresi idi. Sipahiler arasında meydana gelen anlaşmazlıkları çözümlemek, kendisine karşı gelenlerin isimlerini ve bölüklerini İstanbul`a bildirmek, levendlerden sipahi adına “mızrak ve bayrak götürüp reaya fukarasına zulmeden var ise” onları yakalamak ve cezalandırmak görevleri arasındaydı.
XVIII. asırda devletin en büyük problemlerinden birisi de gerek yeniçeri olsun gerekse süvari olsun, askerlerin savaşa iştirak etmemesi ve ordudan kaçması idi. Bu gibi suçları işleyenlerin cezasının verilmesi yeniçeri serdarı ve kethüda yerinin vazifesi idi.
Kethüda yerleri bulundukları şehirde asayişin temini yanı sıra vergilerin tahsili işlerinde herhangi bir karışıklığa meydan vermemek için gerekli tedbirleri almak zorundaydılar. Nitekim Isparta`da bulunan kadılar, serdarlar, ayan-ı vilayet ve iş erlerine gönderilen fermanlarda kethüda yerine de hitap edilerek vergilerin usulünce toplanması, halkın rencide edilmemesi ve toplanan paranın merkeze ulaştırılması emredilmektedir. Şera€›iyye sicillerinde, gerek toplumsal konular olsun gerekse idari konular olsun çıkarılan fermanlarda kethüda yerlerinin her zaman hitap konusu olduğunu görmekteyiz. İdari kesimde önemli bir rol oynayan kethüda yerilik, yeniçeri ocağının kaldırılması ile beraber lağvedilmiş ve yerini Mansure ve Redif askeri teşkilatları almıştır.