Kavana Kabalist açıklamaya göre; tek noktada yoğunlaşmak, konsantre olmak. Kavana'nın kelime anlamı "niyet" veya "yönlenme"dir. Kavana, aynı zamanda Yahudilik'te Tanrı'ya dua ederken gönülden yoğunlaşma ve manevi yönlenme şeklinde olması gerekli ruh halini de açıklar. Bu durum Tora'da: " Efendin Tanrı'yı tüm kalbinle ve ruhunla ve tüm gücünle seveceksin" (Tesniye, 6:5) şeklinde ima edilmiştir. Rabilere göre, duada Kavana gereklidir (Yeruşalayim Talmudu, Berahot, 4:1). Kavana, Şema'nın söylenişinde (Berahot, 16a) gereklidir. Amida, ciddi bir ruh hali içinde söylenmelidir (Berahot, 5.1) Kafası karışık bir kişi dua etmemelidir: "Dua ettiğiniz zaman, Kim'in önünde durduğunuzu biliniz!" (Berahot, 28b) Keza Maimonides'te: "Şema'yı ve Tefilla'yı söylediğinizde düşüncelerinizi herşeyden arındırmalasınız. Buna alıştığınızda, her hangi bir berahayı söylediğinizde de aklınızı yalnız yaptığınız duaya veriniz" (Yad, 3.51) demiştir.
Kavana'nın amacı duayı sıradanlaştırmamaktır. 2'inci yüzyılın Tanaim'inden R. Simeon'a göre: Şema ve Tefila'yı söylerken dikkat ediniz: dua ederken duanıza mekanik bir zorunluluk gözüyle bakmayınız" (Avot, 2.18), Başka bir deyimle Kavana'sız bir dua bilgelere göre dua değildir. Ayrıca Şofar'ı dinlerken veya bir Megilla'nın okunuşunu izlerken ele Kavana'nm gerektiği tartışılmıştır. Kavana'nın Yahudi mistisizmindeki rolü, kişinin ruhunu yaşamın kaynağı olan Tanrısal kaynağa yaklaştırır. Kabalist uygulamada duadaki belirli kelimeler ve harfler üzerinde yoğunlaşarak Kavana gizli anlamları çözmeye yarar. Şema'yı söylerken ilk mısrada dindar bir Yahudi gözlerini yumarak konsantre olmaya çalışır. Hasidim için Kavana duada bir gereksinmenin ötesinde duaya bir hazırlık olarak da kabul edilir.