Karataş, Amasya

Kısaca: Karataş köyü Amasya'nın merkez köylerinden biridir. ...devamı ☟

Karataş, Amasya
Karataş, Amasya

Karataş köyü Amasya'nın merkez köylerinden biridir. Köyün ilk kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmasa da; yaptığımız kısmi araştırma ve büyüklerimizden dinlediğimize göre Köyümüz Ovada şimdiki Ezine ile Heniske köyleri arasında AĞILCIK denen bölgede yerleşikmiş. Dolayısıyla köyümüzün ilk ismi de Ağılcık'tır. Ancak Köyümüzün şimdiki yerleşim yerine taşınmasıyla ilgili iki rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlere göre;

1- Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasındaki Çaldıran Savaşından sonra Yavuz Selim Anadolu’nun tamamında Alevi/Bektaşi inancındaki insanlara zulmetmeye, katletmeye ve Asimilasyon politikalarına başlamıştır. Anadolu’da yaşayan Alevi inancına sahip insanlar ya katledilecekler, ya Sunni (Hanefi ) inancını benimseyecekler ya da son çare olarak gözlerden uzak bölgelere kaçıp kendilerini saklayacaklardır. Bu baskı ve zulüme dayanamayan diğer Alevi köyleri gibi bizim atalarımızda mevcut yurtlarını terk ederek kendilerini daha güvende hissettikleri şimdiki yerleşim yerleri olan köyümüze gelmeleridir(kaçmaları).

2- Ağılcık'ta yaşayan atalarımızın başlıca geçim kaynakları o zamanlar Hayvancılık ve tarım üzerinedir. Hayvanları otlatmak için dışarı salarlarmış. Ağılcık köyünde hayvanların yayılacağı mera ve otlaklar yetersiz olduğundan Başıboş hayvanları da yayılmak için şimdiki köyümüzün olduğu bölgelere gelirlermiş. Boş bıraktıkları hayvanlarını sık sık şimdiki köyümüzün olduğu bölgelerden toplarlarmış. Köyden bir kaç kavim hayvanlarını sık sık topladıkları şimdiki köyümüze göç etmeye karar vermişler. Dolayısıyla Ağılcık köyünden Koca Ahmet, Karamehmet ve Mahmut aileleri şimdiki köyümüzün bulunduğu yere gelerek su kaynağına yakın olması nedeniyle Almapınarı denilen mevkii ye yerleşmişler Her ne kadar geliş tarihleri yani köyümüzün kuruluş tarihi tam olarak bilinmese de o zamanki Amasya Beyliğine 1750'li yıllarda Köyümüzün adı "KARATAŞ" olarak kayıt girişi bulunmaktadır. Amasya İl Halk Kütüphanesinde bulunan bazı verilere göre o zamanki gezginlerin deyimine dayanılarak verilen bilgiler; şimdiki “Karataş köyünde oturan birkaç kavimin sonradan geldikleri tahmin edilen, Orman içlerinde yaşayan, geçimi sadece hayvancılık olan, ekilebilecek arazilerin sadece köy civarında ormandan açılan birkaç tarlası bulunan, Orman içinde Göçebe kavimler” diye bahsi geçmektedir. 


KÜLTÜR: Köy, Alevi Bektaşi inancından olup muhtemelen de Türkmen geçmişi nedeniyle buna has kültürel nitelikleri barındırmaktadır. Ancak daha çok Tokat yöresinin kültürü etkisindedir. Örf adet ve gelenekleri, düğünleri Tokat yöresine hastır. Bunu da o zamanki Amasya Beyliği’nin sınırının şimdiki Tokat'a kadar uzanmasına bağlayabiliriz. Köy'de misafire karşı aşırı saygı sevgi vardır. Köyde herhangi bir haneye gelen misafir başta konuk evinin akrabaları olmak üzere herkes tarafından ziyaret edilir, evine davet edilip saygı gösterisinde bulunulur. Gelenek, görenek. Örf ve adetleri Otantikliğini büyük ölçüde muhafaza etmektedir. İlkbahar'da köy kurbanı alınıp Ziyaret'e gidilir. Bunun amacı başta köy birliğini sağlamak olmak üzere Yağmur duası ve o yıl ki ürünün bereketli olması içindir. Son bahar'da veya kışın yine Birlik Kurbanı kesilir. Köy halkı tamamen toplanıp dargınlar, küskünler barıştırılır.Zaman zaman köylerin Tiyatrosu halinde bulunan kavgalar olur.Köy halkının dejarc olma şekli olan bu tür kavgaların genelde sebebi "sizin tavuk bizim bahçeye girdi,sizin inek bizim evin önünden geçti...vb" olur.Ancak küskünlükler fazla sürmez.Aracı görevini üstlenen köy büyükleri tarafları bir araya getirip barışmalarını temin eder. Köy büyüklerinin barıştıramadığı dargınlıklarda İnanç gereği köy Dedesi davet edilerek sorunun çözümü temin edilir. Köyümüz içinde olan uyuşmazlıklar için Adli makamlara gidilmez. Her türlü uyuşmazlıklar köy büyükleri veya DEDE tarafından çözümlenir. Tarafların huzurda razılığı alınarak barışmaları temin edilir. Köyümüzün düğünleri de tamamen olmasa da Otantikliğini büyük ölçüde korumaktadır. Anadolu insanın özünde olan İmece usulü köyün tüm işlerinde olduğu gibi köyümüz düğünlerinde tam anlamıyla uygulanmaktadır. Düğün sahibinin akrabası olsun olmasın köyde bulunan herkes konumuna göre görev alır. Akil insanlardan iki kişi “Düğün kahyası” seçilir. Düğünün yönetimi, sevk ve idaresi bu kişilere ait olup; Düğün sahibi tarafından düğünle ilgili her konuda yetkili kılınırlar. Yine gençlerden 2 delikanlı Damat için; 2 genç kız da Gelin için “Yiğitbaşı” seçilir. Özellikle Erkek yiğitbaşıları düğün evinin temsilcisi olarak Damadı korumak ve yalnız bırakmamanın yanında Çalgıcıların da önderliğini yapmaktadırlar. Çalgılı oyunlarda oyun alanını düzenlemek, oyun alanında bulunanların oyuna katılmalarını temin etmek, Düğüne gelen misafirleri Çalgıyla karşılayıp düğün evinin önünden dolandırarak misafir olacağı Konak evine götürüp teslim etmek, gelen düğüncülerin tamamlanmasından sonra sırayla misafir bulunan tüm evleri dolanıp misafirlere çalgı çaldırmak Yiğitbaşı’nın başlıca görevlerindendir. Düğünler genelde Perşembe günü başlayıp Pazar günü Gelin alınmasıyla sona ermektedir. Düğün süresince çeşitli etkinlikler eğlenceler düzenlenir. Özellikle kız evine Gelin almaya gidildiğinde erkek tarafından birçok kişiye ceza verilerek muhtelif oyunlar sergilenir. Özellikle kişilerin yapamayacağı veya zorlandığı konularda o kişiye görev verilerek kişinin zorlanması orada bulunan insanlara büyük haz vermektedir. Ancak bu oyunlar kesinlikle kırıcı olmamakta; cezayı çeken de izleyen de son derece mutlu olmaktadırlar. Köyümüzde özellikle kış aylarında komşu gezmeleri tıpkı eskiden olduğu gibi devam etmektedir. Ancak toplumun genel dejenerasyonunun etkileri olsa gerek eski sohbetlerin, eski muhabbetlerin yerini artık bir gün önce TV de gösterilen dizi yorumları gelecek bölümde neler olacağı üzerine fikir yürütmeler hakim olur. Bunlar yapılırken yeme içme kültürü devam etmektedir. Misafir gidilen evde saat 22.00 – 23.00 arasında Yatsılık denilen yemekler yenilir, semaverde demlenen çaylar yudumlanırken hayvanların yeminden samanından sohbetler de yüksek sesle araya espriler katılarak devam eder. Köyümüzde önceleri tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktı. Bu da ailenin geçimine yetmediğinden genç olanlar Gurbete gider inşaatlarda kazandıkları parayı getirirler ve aile bütçesine katkıda bulunurlardı. Köyümüz tamamen içe dönük yaşamaktaydı. Hayat şartları gereği ilk Turhal’a göç edenlere imrenilir, onlara gıpta ile bakılırdı. Biraz fakirlikten biraz da düşünce zayıflığından olsa gerek ki tahsile önem verilmezdi. İlkokulu köyde bitiren erkek para kazanması için hemen ya gurbete gönderilir yada Çoban yapılırdı. Köyümüzün ilk tahsil yaparak Devlet kurumlarına girenleri veya ekmeğini tahsilden kazananları 1970 li yılarda yetişen nesilden sayıları oldukça az birkaç kişi bulunmaktadır. Ancak 1980 li yıllardan sonra izlenen Ekonomik programlar gereği sanayi toplumunun öne çıkması etkilerini köyümüzde de göstermiş, köyden kente göç hızlı şekilde başlamıştır. Kente göç eden köylülerimiz de çevresel olayların da etkisiyle tahsilin önemini kavramışlar ve çocuklarını Lise ve Üniversitelere göndermeye başlamışlardır.1990-2000 li yıllarda köyümüzde tahsil yapmış kişi parmakla gösterilecek kadar azken bugün Köyümüz gençlerinden Avukat, Doktor, Subay, Öğretmen gibi yüksek tahsilli ve önemli görevlerde köylülerimiz bulunmaktadır. Ayrıca son yıllarda Üniversitelerde okuyan öğrenci sayımız da her yıl artarak devam etmektedir. Köyden kente göçle insanların yaşam şekilleri ve hayata bakış şekilleri de değişmiştir. Önceleri köyümüz de Traktör dahi sayılı iken günümüzde köyde bulunan tüm ailenin bir Traktörü bulunmaktadır. Ayrıca kente göç eden köylülerimiz de iş alanlarını büyütmektedirler. İnşaat sektörünün her alanında faaliyet gösteren köylülerimiz, özel ticarethaneler, müzik ve sanatsal anlamda da faaliyette bulunmaktadırlar. Kentler de yaşayan insanların hayat şartları gereği yılda bir yapılan Birlik Cemine tüm köylüler iştirak etmektedir. Ayrıca yeni kurulan Köy Derneği vasıtasıyla köyümüzün birbirlerini tanımayan gençlerin tanışma ve kaynaşmaları amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Köylülerimizin çoğunluğu İstanbul’da yaşamaktadırlar. İnsanları yutan şehir hayatında köylülerimiz gelenek, görenek ve kültürlerini aynı şekilde devam ettirmektedirler. Köylümüzden herhangi birisinin Hastalık, Cenaze, Nişan, Düğün gibi özel günlerinde bütün köylü bir araya gelmekte ve aynen köyde olduğu gibi yardımlaşmaları devam etmektedir.

COGRAFYA: Köyümüz Amasya merkeze 58 Km dir Köy engebeli araziye sahiptir. Köyün kuzeyinde Boğalı Yaylası vardır. Köylüler her yıl hava şartlarına göre ama genelde 15 - 20 Mayıs tarihleri arasında küçük ve büyükbaş hayvanlarını otlatmak için yaylaya göç eder. Geri dönüş 20 Eylül ile 10 Kasım arasında hava şartlarına göre değişir Yaylanın dört tarafında Gürgen (Kayın), Çam Pelit, Meşe, Ardıç, Alıç, Kavak başta olmak üzere çok çeşitli ağaçlar vardır. Oksijen açısından eşsiz bir bölge olup yaylanın etrafında Orman içerisinde soğuk suları mevcuttur. İlkbahar aylarında ekilmeyen kırsal arazide Mantar ve 1001 çeşit Çiçek yetişir. Komşu köyler; Böke, Ümük, Sarayözü ve Erenli.

Tarımsal faaliyet olarak buğday, arpa, fiğ, şeker pancarı ekilir. Ayrıca meyvecilik yapılmaktadır. Son yıllarda özellikle besi hayvancılığı hızla ilerlemektedir. Ahırlarda artık karasığırların yerini Veteriner kontrollü Süt inekleri almaya başlamaktadır. Yükselti köyde 1.650, Boğalı yaylasında 1.950 metredir.

İKLİM Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir. Ama ic bölgelere gelindikçe karasal ıklım özellikleri görünmektedir. Köy arazisi engebeli olduğundan bilimsel tarıma pek elverişli olmamakla birlikte son yıllarda kısmen de olsa tarımda sanayi makineleri yerini almaktadır. Her tarlanın içinde veya kenarında gölgesinde oturmak, sırtını yaslamak için en az bir ağaç mutlaka vardır. Yaylası yazın son derece güzel olmaktadır. Bir anda Karadeniz ikliminin özelliği olan dumanlarla kaplı yayla bir süre sonra dumanların kalkmasıyla birlikte olabildiğince yeşil bir görünüm sunmaktadır. Çok çeşitli ağaçlardan oluşan orman içerisinde akan suların tadına doyulmaz. Oksijen oranı hayli fazladır.

NÜFUS Yıllara göre köy nüfus verileri 2007 149 2000 275 1997 231

Köy her yıl göç vermektedir. Bu nedenle nüfus azalmaktadır. Köy hane sayısı önceleri 70 iken şimdi 30 hanedir.%60 gibi azalma görülürken son 15 yılda nüfus da bu oranda azalmıştır.

EKONOMİ Köyün ekonomisi yakın zamana kadar orman ürünlerine dayalı olmasına rağmen, köyde son zamanlarda hayvancılık ve tarım gelişme göstermektedir. Hayvancılıkta büyükbaş hayvan besiciliği hızla gelişmektedir. Küçükbaş ve kümes hayvancılığının yanı sıra Arıcılık ta yapılmaktadır. Tarım da buğday, arpa, fiğ, Şeker Pancarı ve yer yer yeni faaliyet gösteren meyvecilik günden güne gelişmektedir. Köyümüzde dışa açılmadan önce el sanatları hayli gelişmiş durumdaydı. Kullanılan her türlü ev ve tarım aletleri Orman ağaçlarından köylülerimiz tarafından yapılmakta ve bunlar ev ekonomisine katkı için pazarlanmaktaydı. Hatta geçiminin büyük bölümünü bu el sanatlarını yapıp satarak geçinen aileler çoğunluktaydı.Orman ağaçlarından yapılan başlıca ürünler şunlardır: Kaşık, kepçe, Tirki, Kürek, Dirgen, Tırmık,Kaş (Semer ağacı), Dibek, sap, saban,Boyunduruk, ……..vb. Bu ürünler belirli kişiler tarafından yapılır, o aileden birisi tarafından ova köylere götürülerek satılır ,karşılığında da başta para olmak üzere Buğday, Un,Mısır gibi gıda maddeleri alınarak köye dönülürdü. Tabii bu ürünler Orman ürünü olduğu için kaçak sayılır dolayısıyla Ormancıya yakalanmamak gerekirdi. Başka köylere veya Turhal, Zile gibi ilçelere el emeklerini satmaya giden köyümüz insanlarının başlarına çok ilginç olaylar gelirdi. Yolculukta başlarına gelenler, gittikleri köyde misafir alınmamaları, misafir oldukları evde geçirdikleri gece, satış yaparken başlarına gelen ilginç olayları O insanlarda köye döndüklerinde bunları birazda destanlaştırarak köy halkına anlatırlardı. Öyle ki bu olaylar gerçek olduğundan acı, dram ve komediyi gösterdiğinden bugün hala o hikayeler anlatılmakta, zaman zaman hüzünlenmekte, zaman zaman da gülünmektedir. Bu hikayelere örnek te verecek olursak şu anda hatırladığım; 3 kişinin kışın Taşova’dan yola çıkıp fırtınada yollarını kaybetmeleri, tüm köylünün onları aramaya çıkıp ta bulamadıkları ve ümidi kestikleri, Cenazeler için köyde hazırlıkların başladığı, kaybolan 3 kişinin ise Ormanın ortasında Eşeklere sarılarak geceyi geçirdikleri ve kurtuldukları; başka bir hikaye de yine bir köye satışa giden kişilerin akşam o köylüler tarafından misafir alınmamaları, geceyi geçirmek için başka bir köye yönlendirilmeleri, gittikleri köy de köy odasında geceyi soğukta geçirdikleri; Zile’ye atlarla ağaç götürürken Yeşilırmak’tan geçiş esnasında atın yükünü Irmağın ortasına yıkmasında çekilen işkenceler tatlı bir anı olarak destansı bir şekilde anlatılmaktadır.

MUHTARLIK Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır. Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları: : 2009- Durmuş GÜMÜŞ 2004 - Süleyman KAŞIKÇI : 1999 - Mustafa ÇİÇEKÇİ : 1994 - Hamdi ASLAN : 1989 - Hamdi ASLAN : 1984 -HASAN ÇAM : 1979 -HASAN ÇAM : 1974 – Hasan ASLAN

ALTYAPI Köyde, İlkokul 1948 yılında açılmış olup; okulu vardır ancak kullanılmadığından taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün yolu 1972 yılında stabilize yol yapılmış olup sonradan Asfalt yola dönüştürülerek şu anda asfalt yol kullanılmaktadır.İçme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye Elektirik 1984 yılında gelmiş olup telefon şebekeside mevcuttur. Köy yaylasına 1990 yılından itibaren Elektirik verilmiş bulunmaktadır.

SOYADLARI (HARF SIRASINA GÖRE) Aslan, Cicikçi, Çam, Çiçekci, Düdükçü, Gül, Gümüş, Kahveci, Kalem, Karataban, Kaşıkçı, Kayaoğlu, Kul, Topçu, Yıldırım, Yıldız LAKAPLAR (HARF SIRASINA GÖRE, SÖYLENDİĞİ ŞEKİLDE) Adidas, Amman, Avracuk,Baldodak, Başlık, Bazalak, Brav, Cabı, Cezve, Cılloğuk, Cıngıl, Cırcır, Civanım, Cop, Coşlak, Cumbul, Cüre, Çadırcı, Çene, Çotlu, Çücül, Dabanov,Dambal, Dızıt,Dobul, Dorukçu, Eşref, Gabici, Gantaz, Gaval, Geygel,Gılık, Gırtıl, Gocakelle, Godak, Godeş, Godoş, Gogu, Goni, Gubalak, Gucumen, Guge,Guzalanlı, Gübür,Hafif, Hıkdede, Hombil, Horuz,Karayulan, Kaval, Kaz, Keçe, Kel, Kemki, Koluk, Komando, Komili,Kose,Kuduk, Kulü, Kumuk, Makariyos, Meelçene, Meellü, Mıtış,Okgeş, Oyuk Ökkeş, Ölek, Para, Patırayak, Pe, Pırpır, Pilek, Poymak, Purtul, Sabun,Saddal, Sakar,Sakızlık, Selebaş, Suak,Şallak, Şillor,Şişti, Tangal, Tekkeşin, Tıkkıgızı, Tılkı, Tıngır, Tıraş, Tille, Toni, Topal, Topuz, Üşü, Yanşakpa, Yelpeze, Yeşilavgu, Yımırtakafa,Zobe

ARAZİ İSİMLERİ ( HARF SIRASINA GÖRE, SÖYLENDİĞİ ŞEKİLDE) Aalönü, Ambarderesi, Armudarası, Arpaçukuru, Avluğundere, Bağlar, Bakacak, Boyralı, Böyükyer, Cehrilik, Cıngırdakkayası, Çampugarı, Çayıriçi, Çelikyarısı, Çevirme, Çoluğundepe, Daşbiçini, Davudağan, Deermenderesi, Depeardı, Dibekgerişi, Dikmen, Dilkidaş,, Dügennik, Duzlaçukuru, Düşen, Emineçukuru, Erüklük, Eşşeksokmağı, Fındıcak, Garaçam, Gargacevizi, Geduk, Gızılgeriş, Gızlarziyaratı, Goğyer, Golyeri, Goynukpugarı, Guzgunotu, Hapanböleği, Hartlavuk, Hasangocaderesi, Hümmetpugarı, Karaya, Karabalçıklık, Karaçam, Karenderogunpugar, Keklideresi, Kemuklüpugar, Kışlacuk, Kızılağaç, Koseyeri, Koyyeri, Korük, Kuzuyataa, Mamatgögnüğü, Mayamdepesi, Mengallar, Ölüklük, Sarugaya, Serpinönü, Taranadepesi, Tekeağzı, Tikenaal, Tongeyeri, Tuğluk, Üçkaba, Yazu, Yellüce, Yusufpugarı, Zilfor, Zovalludere.

ZİYARETLER ( HARF SIRASINA GÖRE ) Cennetana, Çalbaba, Hotulcababa, Kemiklipınar, Kestekpınarı, Kızılcayer, Kızlarziyareti, Mehmedigazi, Sedeoluğu, Ulucababa

Katkılarından dolayı Nedim Kahveci'ye teşekkür ederiz.

Kaynaklar

Vikipedi

A.E.Topçu - 3 yıl önce
Yukaridaki bilgiyi tesadüfen gördüm. Yukarıdaki bilgiler tamamen gerçeği yansıtmamaktadır. Özel yer isimleri Türkçeye uygun yazılmamıştır.

A.E.Topçu - 3 yıl önce
Yukaridaki bilgiyi tesadüfen gördüm. Yukarıdaki bilgiler tamamen gerçeği yansıtmamaktadır. Bilimsel verilere dayalı değildir, sadece bir kişi kaynak gösterilmiştir, kaynak gösterilen kişinin kişisel bildiklerinden başka bir şey değildir. Etik olmayan bazı cümleler kullanıştır. Özel yer isimleri Türkçeye uygun yazılmamıştır. Bu yazı hiç bir zaman belge niteliği taşımamalıdır. Sözlü kaynak toplama yöntemine de uygun değildir.

Durmuş Kul - 7 ay önce
Selam Merhaba Nedim Kahveci Kardeş sen burada bir tane arazi ismi unutmuşsun sınarbeli gene de emeğine sağlık hatırlatayım dedim yoksa ben mi göremedim

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Amasya ilindeki yerleşim yerleri listesi
2 yıl önce

Bu madde ilçelere göre Amasya ilindeki yerleşim yerleri listesidir. Amasya Köyler Abacı Aksalur Aktaş Akyazı Alakadı Albayrak Ardıçlar Avşar Aydınca Aydınlık...

Güneşören, Osmancık
6 yıl önce

bulunmaktadır. Köye ilk gelenler Zondali kabilesinden Hacı Ali, Kardeşi ve eşidir. Amasya yönünden geldiği tahmin edilen bu aile önce Kınalıtaş mevkindeki köyden...

Güneşören, Osmancık, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Akören, Osmancık, Alaca, Çorum
Türkiye'nin İlçeleri
6 yıl önce

ilçe; Güngören, İstanbul Aladağ Ceyhan Çukurova Feke İmamoğlu Karaisalı Karataş Kozan Pozantı Saimbeyli Sarıçam Seyhan Tufanbeyli Yumurtalık Yüreğir Adıyaman...

27 Ocak
2 yıl önce

Paris'te cezaevinde bulunan Dev-Sol lideri Dursun Karataş, 1995'te serbest bırakıldı. Dursun Karataş, sahte kimlikle Fransa'ya giriş yaparken tutuklanmıştı...

27 Ocak, 10 Ocak, 11 Ocak, 12 Ocak, 13 Ocak, 14 Ocak, 15 Ocak, 1635, 16 Ocak, 1756, 1785
Dersim aşiretleri
6 yıl önce

Bölgesinde Tunceli, Sivas, Tokat, Erzincan, Bingöl, Muş, Kahramanmaraş, Kayseri, Amasya, Gümüşhane, Elâzığ, Adana, Adıyaman, Malatya, Ardahan, Erzurum çevresine...

Dersim aşiretleri, Alevi, Dersim, Kurmanç, Kürt, Zaza
Adramytteion
2 yıl önce

Adramytteion günümüzde, Balıkesir ili, Burhaniye İlçesi, Ören Mahallesi içinde, Karataş Tepesi mevkiinde, Ören yerleşmeşini oluşturan yazliklar altında yer almaktadır...

Hubyar, Almus
6 yıl önce

çıkardı. 1750'li yıllardan başlayarak birçok aile Tokat, Sivas, Yozgat, Amasya, Çorum gibi Hubyar taliplerinin bulunduğu köylere göçerek hem taliplere...

Hubyar, Almus, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Almus, Tokat, Artova, Tokat
12 Eylül Darbesi
2 yıl önce

Üniversitesi Rektör Vekili 12 Eylül 1979 Adana Evinin önünde öldürüldü. Mürsel Karataş Malatya eski Ülkü Ocakları başkanı 19 Eylül 1979 Sultanahmet Süreyya Eminsoy...

Darbe, 12 mart muhtırası, Cunta, 27 Mayıs darbesi, TSK, Türkiye Cumhuriyeti, Ergenekon Terör Örgütü, 28 şubat