Bulunduğu Yer ve Ulaşım
Mağaralar bilindiği gibi insanlara ilk doğal barınaklık yapmış önemli mekanlardır. Bu nedenle uzun yıllar araştırmacıların dikkatlerini çekerek ayrıntılı araştırmaların yapılmasına neden olmuşlardır. Bunun tanında mağaralar içerisinde saklandığı gizli gizemin ve güzelliklerin keşif ve seyri insanlara ayrı bir huzur ve mutluluk vermektedir. Ayrıca mağaralar heyecan verici sporların yapılmasına, bağımsız bir bilim dalı olan (speleoloji) Mağara Bilimcilik dalının gelişmesine de olanak sağlamıştır. İlimiz Torul İlçesine bağlı Cebeli Köyü sınırları içerisinde barındırıldığı Karaca Mağarası şehir merkezine 17 km. mesafede, denizden 1550 m. Yükseklikte olan ve Gümüşhane-Trabzon karayolunun yani ana güzergahının 12. km.’sinden kuzeye ayrılan 4 km.’lik yolu takiben ulaşılır. Ana tur güzergahından sonraki 4km.’lik yol çift şerit ve asfaltlanmış, tur otobüslerinin rahatça gittiği bir yoldur. Mağaranın bulunduğu yerde kır kahvesi, dinlenme tesisleri gibi ziyaretçilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacakları öncül tesisler mevcuttur.Özellikler
Gümüşhane Torul arasındaki sahada üskretase formasyonları geniş bir yayılışa sahiptir. Bunlar genellikle andezitik ve bazaltik lavlar ile lüflerden ve aglomeralardan oluşmaktadır. Bu serinin toplam kalınlığı 1000 m.’yi bulmakta ve içerisinde yer yer kalker, marn ve grelerden oluşan ve kalınlığı 100m. İle 200 m. Arasında değişen arakatkılar dikkati çekmektedir. Karaca Mağarası da bu seri içerisinde karakterli volkanitlerin çevrelediği bol çatlaklı masif kalkerler içerisinde gelişme olanağı bulmuştur.Karaca Mağarası damlataşı oluşumları bakından oldukça zengindir. Bu damlataşları çok çeşitli renk ve şekiller arz eder. Mağara içerisindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, ayrıca mağara gülleri damlataşı havuzlardan çıkan küçük dikitlerin üzerinde oluşmuşlardır. Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği 1 m.’yi bulmaktadır. Mağara içerisinde çok yoğun ve zengin olarak bulunan bu çeşitli damlataşı şekilleri ve oluşumlar yer altındaki gizemli ve uyumlu görünümlerinin seyri adeta insanları büyülemektedir.
Mağara içerisindeki beyazdan laciverte kadar çeşitli renklerdeki travertenlerin varlığı ise travertenleri oluşturan suyun içerisindeki demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerinin çok yoğun olduğunu göstermektedir.
Mağara yatay yönde gelişme göstermiş, elipse benzeyen dört ayrı salonun birbirine birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu salonlardan ikisi çatlak sistemlerinden sızan suların oluşturulduğu duvar damlataşları ile ikiye bölünmüş ve salon sayısı altıya çıkmıştır. Mağaranın girişi bir insan boyu yükseklikte başlayıp içeriye doğru gidildikçe bir huni şekilde genişlemektedir.
Karaca Mağarası’nı bir bütün olarak ele aldığımızda, giriş noktasından en uç noktaya 150 m. Uzunlukta olduğunu görürüz. Tavan yüksekliği ise ortalama 18 m. Dir. Mağaranın toplam iç alanı ise 1500 m2′dir.
Karaca Mağarası içerisinde akarsu bulunmamaktadır. Ancak tavandaki çatlaklardan sızan sular çeşitli damlataşı oluşumuna günümüzde de devam etmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca mağara içerisinde traverten havuzları ve birkaç gölcük bulunmaktadır. Bu gülcüklerden üç ve dört numaralı salonların girişindekiler zengin su varlığına sahiptir.
Mağaranın içerisinde belirgin bir hava hareketi sözkonusu değildir. Bu sebeple mağara havasının nem oranı ağız kısmından içeriye doğru gidildikçe nispi bir artış gösterir.Yapılan ölçümlerde bu artış oranı ağız kısmında %65, 1/a No’lu salonda %70,1/b no’lu salonda %75′e çıkmaktadır. Mağara havası yaz mevsiminde dışarıya göre daha serin, kışın biraz daha sıcak olmaktadır. Bu özellikleri ile mağara, küçük bir mikroklima alanı olarak düşünülmektedir.
Mağara damlataşı şekillerinin en güzel ve en görkemli, görenleri büyüleyici örneklerine sahiptir. Mağara görenlerin tekrar görmek istedikleri, UNESCO’nun Dünya Miras Listesine girecek güzellikte ve değerde bir mekandır. Bu nedenle Gümüşhane turizminin adeta dinamosu ya da lokomotifi durumundadır. Sağlık turizmi yönünden özellikle solunum rahatsızlıklarına (astım gibi) iyi gelmektedir. Karaca Mağarası 1996 yılında turizme açılmış ve bu güne kadar 500.000′in üzerinde yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmiştir. Karaca Mağarası’nı görmek gerçekten insanlarımızın gezi envanterinde apayrı, gizem dolu, seyrine doyum olmayacak bir sayfa açmaktadır.