Tarihi kaynaklara göre Kalfat ve yöresi Hititler, sonra Paflagonyalılar`ın eline geçti. Burada yaşayan paflagonyalılar`la ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Bu ismin Yunanlı şair Hemoros tarafından ilk defa kullanıldığını görüyoruz. M.Ö. 8. yy. Ve daha öncelerini kapsadığını ve bu kavmin Devrez ve Soğanlı çayları ile bunların çevresinde yaşadıklarını ve bugün içinde en yoğun olarak Aydos , Elden ve Dumanlı (Gavur evleri civarı)Dağları arasında çok önemli medeniyetler geçirdikleri tespit edilmiştir. Buraların muhakkak gün ışığına çıkarılması gerekmektedir. Araştırmacılara ve arkeologlara bu konuda çok iş düşmektedir. Paflagonlar`ın Anadolu`nun en eski yaşamış halklarından olduğu hususunda tarihçiler ittifak etmektedirler.
Paflagonların çok savaşçı bir millet oldukları bilinmektedir. Nüfusları az olmasına rağmen Persler, Yunanlılar ve Makedonyalılarla uzun yıllar savaşmışlar ve pek çok kere üstünlük sağlamışlardır. Atlarının meşhur olduğu bilinmektedir. Ormanlık alanlarda avcı olarak da tanınmışlardır. Çok dağınık ve engebeli bir arazide yaşadıkları için tarıma çok önem vermişlerdir. Bu kavmin batıdan geldiği ve bugünkü Makedonya civarında daha önce yerleşik bir hayat yaşadıkları ve hatta tarihçi Heredota göre ise Güney Anadolu ile Suriye ve Irak civarından gelerek buraya yerleştikleri anlatılmaktadır. Bu kavmin hakimiyeti M.Ö. 100 yıla kadar devam etmiştir. - Kalfat`ın bugünkü yerleşim yerinde Paflagonlara ait bir kalenin bulunduğu, ancak bölgenin yaşamış olduğu pek çok deprem yüzünden ayakta kalamadığı bilinmektedir. Hititler dönemine ait olarak ise, höyük ve nekropol alanı bulunmaktadır. Yani büyük mezarlık ve kabristan olarak Kalfat civarı merkezdir diyebiliriz.
Atatürk`ün Çankırı`ya gelişi - 23 Ağustos 1925 - Taş Mescit`te karşılanışı
7-Kara Hafız Hoca Efendi, 14`den sonra sağa 2.resim Ali Efendidir Kalfat ve çevresini daha sonra Persler ele geçirmişlerdir. Persler uzun sürede bölgede kalamamışlardır. İskender`in doğu seferinde yöreyi topraklarına kattığı görülmektedir. Romalılar yaklaşık 450 yıl bölgeye hakim olmuşlardır. M.S. 350 yıllarında Bizanslılar Doğu Roma imparatorluğunun bölgedeki hakimiyetine son vermişlerdir. Bizanslılar ise 1082 yılına kadar bölgede hüküm sürmüşlerdir. Türklerin 1050 yıllarında gelişi ile bölge şereflenmiş ve günümüze kadar Türk Yurdu olarak örnek bir belde olmuştur.
Kalfat, Batı Karadeniz Bölgesinde Çankırı İlinin Orta İlçesine bağlı Merkez bir kasabadır. Yerleşim yeri olarak, Dumanlı Dağlarındaki çeşitli sıra dağlardan oluşan tepelerin güneyindeki siperlerde kurulmuştur. Çanak biçimindeki bir arazi üzerine oturmuştur. Çal Tepesinin tam önünde ve birazda yamaçlarında; batısında Büyük Dünnek Tepesi, güneyinde Avrat Kırağı (Hırağı), güneybatısında Harmankaya ve doğusunda Gölcük ile Arpalıklarla çevrili bir yerleşimi mevcuttur. Devrez`in önemli kollarından olan Kalfat Çayı, Kasabayı tam ortasından geçerek ikiye böler. Yerleşiminin olduğu arazinin yapısı ise; genel olarak bozalt, volkanik tüf ve kaplama şeklinde olup, deprem bölgesidir..
Yüzölçümü 22 km. karedir. Çankırı İlinin en büyük arazisine sahip beldesidir. Güneyinde Orta, kuzeyinde ise Atkaracalar İlçesine sınırdır. Güneydoğusunda Karaağaç ve Sakarcaören köyleri, güneybatısında ise Kanlıca ve Salur, batısında Hacılar ve Yalak Çukurören köyleri ile kuzeybatısında Saçak Beldesi, kuzey ve kuzeydoğusunda Atkaracalar İlçesine bağlı Ilıpınar ve Demirciören ile Kurşunlu İlçesine bağlı Sünürlü köyleri ile Doğusunda Sakaeli ve Kırsakal köyleri ile çevrilidir.
Kalfat`ın bazı yerleşim yerlerine uzaklıkları ise şöyledir. Çankırı`ya 74 km., Ankara`ya 110 km, İstanbul`a 400 km., Bolu`ya 150 km, Samsun`a 376 km.dir. Ayrıca; Orta İlçesine 4 km, Atkaracalara 19 km, Şabanözü 28 km, Çerkeş ve Kurşunlu`ya 29 km,Ilgaz`a 50 km, Çubuk İlçesine 70 km ve Tosya İlçesine ise 105 km.dir.Kalfat topraklarının büyük bir kısmı Gülbahar Hatun tarafından vakfedilmiştir.
belde-taslak