Jewel Kilcher
Kısaca: Jewel Kilcher'in Alaska'da elektriksiz ve susuz bir yerde yetişip 24 yaşında, dünya çapında bir yıldız olması büyük bir başarıdır. Başlangıç albümü "Pieces Of You"nun piyasaya sürülmesinden sonra Jewel, belki de bugünün müzik dünyasındaki en güçlü kadın sanatçı olmuştur. "You Were Meant For Me", "Foolish Games", ve "Who Will Save Your Soul" gibi hit parçalarıyla dünya, bir bayan şarkıcının müziğe getirdiği saflık ve dürüstlük karşısında şaşkınlığını gizleyememiştir. ...devamı ☟
Jewel 23 Mayıs 1974'de Alaska'da dünyaya geldi. Annesi Lenedra ve babası Atz onu Alaska'da 800 arlık arazilerinde yetiştirdiler. Anne babası ile birlikte Eskimo kasabalarında şarkılar söylemeye başladığı beş yaşından beri sahnede görev alıyor. İlk önceleri ailesinin geçimini sağlamak için yapmak zorunda hissettiği gösterilerle kendini geliştirdi ve sekiz yaşında yaşamındaki ilk büyük değişim gerçekleşti: Annesi ve babası ayrıldı. Bu Jewel'in hayatını tamamen değiştiren bir olaydı. "Bir çocuk için anne babanın ayrılması demek, yaşamaya alıştığı topraklardan uzaklaştırılması, kendisini bambaşka ve yabancı bir iklimde bulması demek" diyor Jewel, bu ayrılık hakkındaki görüşleri sorulduğunda.
Ayrılıktan sonra Jewel babasıyla kaldı ve gösterilere devam edildi. Jewel'i bekleyen ve bir gün bir yıldız olmasını geciktiren bir başka sorun ise okuma yetisini neredeyse tamamen yok eden bir hastalık olan "disleksia" idi. "Disleksia'ya yakalanmamla birlikte bir daha yaşama ilişkin hiçbir şey ile ilgilenmeyeceğimi düşünmeye başladım. Küçükken okumayı çok severdim, daha sonra okumak çok zor olmaya başladı, nedenini bilmiyordum. Elime bir kitap alıyor, daha sonra ise kendi kendime 'Nedense bir anda tüm isteğim gitti' diyerek kitabı bırakıyordum. Disleksia olduğumu anladığımda ise her şey çok kötüydü, berbattı."
Ayrılık, fakirlik gibi sorunlara bir de disleksia hastalığı eklenince Jewel henüz daha çocukken, bir çok insanın hayatı boyunca çekmediği çileleri çekiyor olacaktı. Ama daha yeni başlıyordu. Kısa lise yaşamında Jewel oldukça eğlendiğini anlatır, ancak dokuzuncu sınıftan sonra Hawaii'ye akrabalarının yanına yerleşmek zorunda kalır. Bir yıl kadar sonra yaşadığı zorluklar nedeniyle buradan da ayrılan Jewel Alaska'ya döndüğünde, Alaska'nın en büyük şehri Anchorage'daki annesinin yanına yerleşir. Jewel Anchorage'dayken başladığı liseyi bitirebilirdi ancak daha iyi olduğunu düşündüğü bir teklif geldi, kendisine Michigan'daki yatılı bir okul olan ve tüm dünyada öğrencisi bulunan Interlochen Sanat Merkezi'nden burs teklif edildi. Bu bursa rağmen yaklaşık 11 bin dolar kadar bir para okuldaki masraflar için gerekliydi. Bu sırada Jewel'in annesi Jewel'e çok yardımcı oldu. Yardım gösterileridüzenlendi ve sonunda gerekli para uzun süren çalışmalardan sonra toplanabildi, Jewel de gitmeyi çok istediği okula sonunda kayıt oldu. "O iki yıl hayatımda çok özel bir yere sahiptir. Daha büyük bir dünyanın varlığını ilk kez o zaman anladım. Her şeyde kendimi denedim: tiyatro, dans, heykeltıraşlık, müzik..."
Interlochen de Jewel ses de çalıştı. Opera sınıflarına katıldı ve koroda görev aldı: "Evde bana öğretilen disiplin, çalışmanın değeri, hepsi çok işime yaradı ben Interlochen'deyken." Burası ayrıca Jewel'in gitarla ilk kez buluştuğu yerdi. "Yeni okulumda ilk senemdi sanırım, on altı ya da on yedi yaşındaydım, ilk kez ciddi anlamda gitarla ve şarkı sözü yazmayla ilgilendim."
Gitarı öğrenmek isteği Jewel'i başka bir zorlukla daha karşı karşıya bıraktı. Disleksia hastalığı okumadan başka alışkanlıkları da etkileyebiliyordu. Gitarı öğrenmek istediğinde de normalden çok daha fazla çalışması gerektiğini anladı. "Hastalığımdan dolayı yeni şeyler öğrenmek benim için çok zordu,yirmi kat daha fazla çalıştım."
Interlochen'den ayrıldıktan sonra Jewel San Diego'ya yerleşme kararı aldı. Aslında geleceği hakkında oturaklı kararlar vermemişti ancak o sırada yapılacak en iyi şeyi yaptığını düşünüyordu. "Ne yapacağımı kestirene kadar San Diego'da geçirdiğim süre benim için çok zor oldu. Bundan sonra ne yapacaklarım hakkında üzerimde büyük bir baskı vardı. Okula gitmek istemiyordum, belki de bunu sebebi hastalığımdı. Amaçsızca oradan oraya koşturmak da saçma geliyordu. Bir kaç tane küçük işe girdim, kimisinden kovuldum. Korkuyordum ve biraz da bunalmıştım. İşimde hayatım boyunca dokuzdan beşe kadar çalışacağım aklıma geldikçe kendimi tuzağa düşürülmüş ve umutsuz hissediyordum."
San Diego'da kaldığı yerin masraflarını karşılayabilmek için Jewel garsonluk gibi küçük işlere girdi. Ancak disleksia hastalığı yüzünden neredeyse hiçbir zaman müşterinin ne kadar ödemesi gerektiğini doğru olarak hesaplayamadı, bu da onun bir restorandan atılıp diğerinde çalışmaya başlamasını gerektirdi. Çalıştığı son restorandan da kovulduktan sonra Jewel, hayatını tümüyle değiştirecek bir karar daha verdi. Nefret ederek yaptığı bir işten kazandığı parayla geçinmesinin mümkün olmadığını anlayınca oturduğu apartman dairesini bırakıp bir karavana yerleşti. "Kendime şöyle dedim, 'Sevmediğim bir işi yapmaktansa ölürüm daha iyi!'" Jewel kendisine biriktirdiği tüm parayla bir VW Karavan aldı.
Jewel'in yıldız olmadan önceki son durağı San Diego'daki "Interchange Coffeehouse" idi. Jewel her Perşembe gecesi orada çaldı. Çok geçmeden ağızdan ağıza dolaşan dedikodularla kentteki herkes sesi meleği andıran bu sanatçıyı tanır oldu. "Hayatın bundan daha iyi olamayacağını hissediyordum, bir albüm doldurmak aklımın ucundan bile geçmiyordu... Yine de hiçbir zaman yeterince iyi olduğumu düşünmedim."
Oysa birçok insan onun yeterince iyi olduğuna inanıyordu. Daha sonra Jewel'in çaldığı yere plak şirketlerinden yetkililer gelmeye başladı. Atlantic Records'dan gelen bir kontrat teklifiyle Jewel'e göre rüyaları gerçek oluyordu. Artık karavanına veda edebilirdi. Peki o günleri özlüyor mu? "Açlıktan midemin kazındığı günleri özlemiyorum, tuvalet kağıdı çaldığım günleri de... Karavanda yaşamak özgürlüktü, belki de şimdikinden daha özgürdüm o günlerde, ancak şimdi daha mutluyum"
28 Şubat 1995'te başlangıç albümü "Pieces Of You", Jewel'in o güne kadar elde ettiği en büyük başarıdır. Yalnızca ilk haftasında 8 bin adet satmıştır. Yine de "Who Will Save Your Soul" albümüne kadar eleştirmen ve müzik yazarlarının tüm dikkatini çekecek ürünler verebilen bir çalışma temposu tutturamamıştı.
Jewel'in çalıştığı Atlantic Records'un sahibi ve genel müdürü Robert Shapiro onun hakkında "Hiç bu kadar güzel sesi olan bir sanatçı dinlememiştim" diyor.
"Sesi berrak ve olağan üstü; bir binanın çatısını uçurabilecek kadar da güçlü." Gene Ganis. "Jewel'in ününün bir sebebi de onun karşı koyulmaz, içten sesi..." New York Daily News.
Jewel'in tanınmışlığı arttıkça aldığı ödüller de arttı. 27 Ocak 1997'e Yılın En İyi Yeni Pop-Rock Sanatçısı dalında Amerikan Müzik Ödülü'nün sahibi oldu. İlk kaybı ise Grammy Ödülleri'nde oldu. Törenden önce yaptığı bir ropörtajda "Grammy alabilecek kadar yükseldiğime inanamıyorum" diyen Jewel En İyi Kadın Şarkıcı ve En Büyük Başarı dallarında katıldığı yarışmada ödül alamadı.
Bir başka törende ise Jewel'in giydiği giysi büyük yankı uyandırmıştı. Giydiği elbise içini gösteren bir elbiseydi! Otoriteler -her ne kadar Jewel halkı bunun bir kaza olduğuna ikna etmeye çalıştıysa da- Jewel'in bilerek yaptığına inandıkları bu hareketin çok aptalca bir şey olduğunu ve Jewel gibi bir sanatçının böyle davranmaması gerektiğini savunuyorlardı. Ancak bu olay bile Jewel'in sanatının önünü kapatacak kadar güçlü değildi.
Yeni albümü "Pieces Of You" 12 milyon sattığında Jewel henüz yorulmamıştı. "A Night Without Armor" isimli şiir kitabını da hemen yayımlattı. Bu şiir kitabında Jewel ilk aşkının ateşini, tutkuların kayboluşunu ve güveni ele alır. Anne babasının ayrılığı da kitapta önemli bir yere sahiptir. Gerçek hayattan resimlerin bulunduğu bu kitap ve yazarı Jewel eleştirmenlerce çok takdir edilmiştir.
"İçten, dürüst, ciddi ve keyifli..." Newsweek Dergisi.
Kafelerde şiirlerini de okuduğu bir turne düzenledikten sonra Jewel stüdyo çalışmalarına geri dönerek "Spirit" isimli yeni albümünün çalışmalarına başladı. "Spirit"in "Pieces Of You"dan daha olgun bir albüm olduğu açıktır. Bu albümünde de tüm şarkıları Jewel yazdı ve gitarıyla söyledi. "Spirit" 1998 yaz sezonundan hemen önce piyasaya sürüldü ve Jewel'in hemen her gece bir yerlerde sahne almasıyla hemen tanındı. Hayranları ve eleştirmenler "Spirit" albümünü çok beğendiler.
"'Spirit' Jewel'in şu ana kadar çıkardığı en iyi iş, olgun ve dürüst..." Newsweek Dergisi. "Mükemmel, olağanüstü, ruha işleyen şarkılar..." Rolling Stones Dergisi.
Jewel bir keresinde "Spirit" hakkındaki düşünceleri sorulduğunda şöyle demişti: "'Spirit'i yaptım çünkü sadece yüzeysel değil, aynı zamanda ruhsal ve akılcı olabildiğimi de göstermek istedim." "Spirit" albümünün satışı "Pieces Of You"nun 4 yılda ulaştığı 12 milyon rakamına sadece 7 ayda ulaşmıştır.
Peki Jewel şu sıralar ne ile meşgul? Jewel bugünlerde İç Savaş konulu, belgesel içerikli bir film çekiyor. Adı: "Ride With The Devil" Daniel Woodrell'in bir kitabından esinlenerek başlamış bu işe. Filmde Jewel yaşadığı kentin kurtulmasında önemli bir rol alan Sue Lee Shelly isimli bir ev hanımını canlandırıyor. Gelecek yılın sonlarına doğru çıkması beklenen filmin çekimlerinden zaman buldukça da Avustralya'daki büyük turnesine devam ediyor.
Jewel'in kendisini diğer ünlülerden farklı kılan bir özelliği var. Birçoğunun aksine Jewel bu yerlere gelebilmek için büyük, saygı duyulası uğraşlar verdi. Hastalığı, anne babasının ayrılığı ve yoksulluk gibi bir çok sorunun üstesinden geldi. Yaşayabilmek için gerekli parayıkimi zaman fahişelik yaparak, kimi zaman da garsonluk yaparak kazandı.
"Farklı olduğumu biliyorum, ama ne yapalım ben böyleyim işte."
Jewel aslında insanlara hayat, sevgi ve zorlukları öğreten bir yol gösterici de olabilirdi. Ne de olsa hepsinin olumlu ve olumsuz yönlerini küçük yaşlardan beri yaşadı, yaşıyor...
Bu konuda henüz görüş yok.