Türkiye arazisi,Pangea adlı büyük kıt`anın parçalanmasını izleyerek oluşan kuzey kıt`ası (Laurasia) ile güney kıt`ası (Gondvana) arasında kalan Tethys (Tetis) denizinin yer aldığı geniş tortulanma alanında oluşmuştur. Ülkemiz bütünüyle Alp-Himalaya Orojenik Kuşağı içinde bulunmaktadır. Ülkemizde yer şekilleri, çeşitli jeolojik devirlerde oluşmuş arazilere ve bunların özelliklerine de bağlıdır.
1. Birinci Jeolojik (Paleozoik) Zaman: Tetis jeosenklinalinde biriken tortullar yer yer kıvrılarak yükselmiştir. Kıvrılma esnasında, tortullar metamorfizmaya (başkalaşım) uğrayarak sertleşmiş ve birinci zaman sonlarında şiddetli aşınmalar sonucunda düzleşmiştir. Daha sonraki orojenik (dağ oluşumu) hareketleri yölendiren bu eski kütleler, Alp Orojenezi sırasında zaman zaman parçalanmıştır. Faylarla parçalanan bu eski kütlelerin bir kısmı yükselirken, bazıları da çökmüştür. Trakya, Batı Anadolu, Doğu Anadolu ve İç ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geniş yer kaplayan birinci zaman arazileri ülkemezin temelini oluşturur. Masif adı da verilen bu sert kütlelerin başlıcaları, Trakya`da Yıldız, Batı Anadolu`da Sarıhan, - Menteşe, İç Anadolu`da Kırşehir masifleridir. Bunlardan başka, kuzeyde Devrekani, Güneydoğu Anadolu`da Mardin-Derik civarı, Doğu Anadolu`da Bitlis ile Akdeniz Bölgesinde Anamur - Alanya arası, bu zamanda oluşan metamorfik arazilere örnek teşkil eder. Yine, Zonguldak çevresindeki taş kömürü yatakları da bu zamanda oluşmuştur.
2. Jeolojik (Mezozoyik) Zaman: Tetis jeosenklinalinde biriken tortullar, ikinci zamanın sonundan itibaren kıvrılıp yükselerek su yüzeyine çıkmıştır.
3. Üçüncü Jeolojik (Tersiyer) Zaman: Üçüncü jeolojik zamanda, Anadolu`nun bulunduğu yerdeki jeosenklinalinde biriken tortullar kıvrılmaya başlamıştır. Bu kıvrılma hareketleri sonucunda geniş deniz çanakları daralmaya ve kaybolmaya başlamıştır. Bu zamanın ortalarında, Anadolu kütlesinde karalaşma hızlanmıştır. Alp orojenik hareketleri en şiddetli safhasına ulaşarak, Kuzey Anadolu ve Toros Dağ kuşakları oluşmuştur. Daha sonra Anadolu`nun iç kısımları göllerle kaplanmıştır. Aynı dönemde nemli ve sıcak iklim şartları altında, tropikal ormanlara benzeyen gür bir bitki örtüsü yetişmiştir. Bu bitki örtüsüne bağlı olarak zamanla göl ortamlarında biriken organik malzemeler, günümüzdeki linyit yataklarının oluşumunu sağlamıştır. Üçüncü jeolojik zamanın sonlarında Anadolu`nun iç kısımlarında oluşan göller çekilmeye başlamış ve karalar genişlemiştir. Sıcak iklimin etkisiyle İç ve Doğu Anadolu`daki tuz yatakları bu zamanda oluşmuştur. Ayrıca, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki petrol alanlarının yer aldığı araziler de bu döneme aittir.
4. Dördüncü Jeolojik (Kuaterner) Zaman: Kuaternerde, daha çok orta kuşakta kalan diğer alanlar gibi, ülkemizde de iklim değişmeleri ön plana çıkmıştır.