Ancak bu keşif içinde İngiltere King`s Kolejinde Kristalograf olarak çalışan Rosalinda Franklin`in de katkısı büyüktür. Eğer 38 yaşında kanserden ölmeseydi o da verilecek Nobel ödülünü paylaşabilirdi. DNA`nın çift sarmal olduğunun bulunmasında Rosalinda Franklin`in X ışını resimleri kilit rol oynamıştır. Ancak kendisi X Işını resimlerini doğru yorumlayamamaktaydı.
James Watson 1956`da Harvard Üniversitesinde Moleküler Biyoloji ve Biyokimya Profesörlüğüne getirildi. Bugün halen hayattadır. (27.10.2006)
1962 yılında Dr.Crick`le DNA`nın 3 boyutlu yapısını keşfetmelerinden dolayı Nobel ödülüne layık bulundular.
1967 Yılında ise orijinal adı: The Double Helix: A Personal Account of the Discovery of the Structure of DNA olan ve DNA`nın ayrıntılı çözüm öyküsünü içeren kitabını yazdı. Bu kitabı ülkemizde, Tubitak Popüler Bilim Kitapları Yayınları arasında bulabilirsiniz.
Hakkında Ulaşabildiğim son haber:
DNA`nın keşfinin 50`inci Yıldönümü(Şubat 2003) ABD`nin California Eyaleti`nde düzenlenen konferansta, Nobel ödüllü 5 bilim adamı da yer aldı. Nobel ödüllü bilim adamları arasında bulunan James Watson, konferansa Cumartesi günü sunduğu raporda, DNA sarmalındaki yaklaşık 30.000 genetik kodun bütünüyle çözülmesini amaçlayan ``Human Genome Project (HGP)`` çalışmasının, kanser gibi tehlikeli hastalıklar için ``çok yakında tedavi umudu getirmediğini`` savundu. Watson, bu görüşünün, çok sayıda bilim adamınca da paylaşıldığını belirtti. Watson, buna karşın HGP çalışmasından tam verim alındığında, bunun, DNA`nın keşfi kadar önemli bir açılım yaratacağını da kaydetti.
Kaynak: http://ogrenci.hacettepe.edu.tr/~b0344524/onculer/watson.htm }