Ballard ve ailesi Pearl Harbour baskınından sonra diğer yabancılarla birlikte bir sivil tutsak kampına gönderildi. 1942 yazından savaşın bitimine kadar burada kaldılar. Ballard, tutsak kampında yaşadıklarını temel alarak 1984`te Güneş İmparatorluğu (Empire of the Sun) adlı kurmaca kitabını yazdı. Bu kitap daha sonra Steven Spielberg tarafından beyazperdeye uyarlandı. Bilim ve teknolojiye karşıt tutumunun şekillenmesinde, bu dönemdeki tutsaklar kampı, savaşın meydana getirdiği yıkım ve felaket gibi dramatik tecrübelerin büyük etkisi olduğu düşünülür. Özellikle atom bombasının meydana getirdiği facia, Ballard`ın eserlerinde kıyamete özgü felaketlerle imgesini bulur.
1946`da İngiltere`ye yerleşen Ballard, 1949`da psikiyatri okumak amacıyla Cambridge`de üniversiteye gitti. Üniversitede ruhtahlili (psikanaliz) ve gerçeküstücülükten etkilenerek yazdığı öncü kurmaca hikayelerle yazarlığı da bir meslek olarak düşünmeye başladı. İki yıllık üniversite yaşantısından sonra Kanada`ya giderek ``Kraliyet Hava Kuvvetlerine (RAF) katıldı. 1954`te Hava Kuvvetleri`ni bırakarak İngiltere`ye döndü ve bir yıl sonra evlendi. 1956`da üç çocuğundan ilki doğdu ve aynı yıl ``Prima Belladonna`` adlı ilk öyküsü ``Science Fantasy`` dergisinde yayımlandı. 1962`deki ilk romanına (``The Drowned World``) kadar öykülerle bu dergide adından söz ettirdi. Bu romanın diğer kıyamet sonrası kurmacalardan farkı başkarakterin, buzulların erimesiyle oluşan felaketi ve kargaşayı hoş karşılayan biri olmasıdır. Ardından yazdığı kitaplarla bu alanda kendini kanıtlayıp tam-zamanlı bir yazar olarak hayatına devam etmiştir.
En çok konuşulan romanlarından biri olan Çarpışma`da (``Crash``) cinsel arzular ve teknoloji harikası arabalar arasında ilişki kurarak olay yarattı. Bu kitap aynı adla 1996`da David Cronenberg tarafından sinemaya uyarlandı ve müstehcenlik uyarısıyla sansür tartışmalarına sebep oldu. Bu tartışmaların ardından film sansüre uğramadan gösterime girdi ve Cannes Film Festivali`nde Jüri Özel Ödülü`nü kazandı.
Ballard bilimkurgunun teknoloji merkezli konulara bağlılığını teknoloji tapınmacılığı ve basmakalıpçılık diye eleştirip, uzay ve zaman yolculuklarını "iç uzaylardaki yolculuklar"la yer değiştirdi ve "asıl yabancı gezegen dünyamızdır" dedi. Ayrıca bilimkurgunun 20. yüzyılın esas edebi geleneği olduğunu ve bilimkurgunun görevinin reklamlar, imajlar gibi içinde yaşadığımız çeşitli kurgular arasından gerçekliği yakalamak olduğunu ve geleceğin bugünü anlamak için geçmişten daha iyi bir anahtar olduğunu söyledi.
Eserleri Ayrıntı Yayınları tarafından Türkçeye kazandırılmaktadır.
Türkçe`deki Eserleri
Roman- Çarpışma, Ayrıntı Yayınları, 1997 (``Crash, 1973``)
- Beton Ada, Ayrıntı Yayınları, 2004 (``Concrete Island, 1974``)
- Sınırsız Rüyalar Diyarı, Ayrıntı Yayınları, 1995 (``The Unlimited Dream Company, 1979``)
- Güneş İmparatorluğu, Ayrıntı Yayınları, 1990 (``The Empire of the Sun, 1984``)
- Cennete Bir Koşu, Ayrıntı Yayınları, 2000 (``Rushing to Paradise, 1994``)
- Kokain Geceleri, Ayrıntı Yayınları, 2001 (``Cocaine Nights, 1996``)
- Milenyum İnsanları, Ayrıntı Yayınları, 2005 (``Millenium People, 2003``)
- Süper Kent, Ayrıntı Yayınları, 2004 (``Super-Cannes, 2000``)
Hikaye
- Yakın Geleceğin Mitosları, Ayrıntı Yayınları, 1993 (``Myths of Near Future, 1982``)
Dış bağlantı
- Milenyum İnsanları kitabının incelemesi, ``Radikal Kitap eki`` [1]