İnka İmparatorluğu, Kolomb öncesi Amerika'nın en büyük imparatorluğudur. İnka terimi, yarı efsanevi kurucu Manco Capac'tan 1532'de İspanyollara yenik düşmüş Atahualpa'ya dek toplam 13 imparatordan oluşan bir hanedanın hükmettiği Kolomb öncesi Güney Amerika halklarının tarihi ve uygarlığına ilişkin her türlü olayı kapsayan bir ifadedir.
Bu uygarlıkta başta bulunan ulu öndere İnka'nın tek efendisi anlamına gelen "Sapa İnka" unvanı verilirdi. İnka İmparatorluğu Kolomb öncesi Amerika’nın üç büyük imparatorluğundan biridir. Bir yüzyıldan az bir zamanda kurulan İnka İmparatorluğu (Quechua dilinde “dört eyalet”'i ifade etmek üzere dört çeyrek anlamına gelen Tawantinsuyu ya da Tahuantinsuyu) And Dağları boyunca geniş bir bölgeye yayıldı. En parlak döneminde bir yandan bugünkü Kolombiya’dan Arjantin ve Şili’ye, diğer yandan Ekvador, Peru ve Bolivya’ya uzanıyordu; yani And Dağları ve Büyük Okyanus kıyıları boyunca Güney Amerika’nın batı kısmında uzanıyordu. Bu yaklaşık 4000 km uzunluğunda ve 3 milyon km2'den fazla bir bölge demekti. Başkenti bugünkü Peru’nun Cuzco kentiydi.
Bu imparatorluğun benzerine az rastlanır bir özelliği, özgün bir devletçi örgütlenmeyle, kendisini oluşturan halkların sosyokültürel çeşitliliğini tek bir çatı altında birleştirebilmiş olmasıydı. İnka İmparatorluğu böylece toprakları üzerinde sayıları 700’ü aşan farklı dillerde konuşan birçok farklı halkı ya da etnik topluluğu bir araya getirebilmişti. Bununla birlikte İnkalar resmî dil olarak Quechua dilini benimsetmişlerdi.
İmparatorluğun idari, siyasi ve askerî merkezi, yarı efsanevi bir kişilik olan Manco Capac liderliğinde kurdukları, günümüzde Peru'da bulunan Cuzco (Quechua dilinde "Qosqo", Türkçede "Kusko" okunur) kentidir. İlk kez Peru'nun dağlık arazilerinde bir oymak olarak ortaya çıkan İnkalar zamanla önce krallık, daha sonra (14.-15. yüzyılda) imparatorluk haline geldiler. Politeizm, animizm ve şamanizmin bir karışımı olarak ifade edilebilecek İnka dininde İnka hanedanınca desteklenen ve ibadet edilen tanrı, İnti'dir (Güneş Tanrısı). İnkalar bu tanrının bedenlenmiş temsilcisi olarak gördükleri imparatorlarını "Güneşin Oğlu" diye tanımlardı.