işte
1 . Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık:
"Hani kitap? - İşte size anlattığım adam. İşte, korktuğum başıma geldi."-
2 . Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir:
"İşte bütün manzara budur!"- R. E. Ünaydın.
3 . Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz:
"Ekmek, peynir, yumurta, marul, limon, ne bulursan al işte."- N. Cumalı.
işte
Türkçe işte kelimesinin İngilizce karşılığı.
[ISTE] n. soot, black, smut
v. want, wish, will, desire, ask for, ask, request, like, long, hope, bespeak, call for, call on, call upon, choose, claim, court, demand, enjoin, exact, fancy, hanker, intend, invite, require, requisition, seek, solicit, be spoiling for, sue
n. work, job; things to do, business, trade, affair, function, working, activity, assignment, commerce, dealing, mission, doings, employment, gig, handiwork, metier, stint, task; occupation, pursuit, profession, post
işte
gösterilirken ya da bir şeye işaret edilirken söylenir.
anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir.
anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılır.
işte
Türkçe işte kelimesinin Fransızca karşılığı.
voici, voilà
işte
Türkçe işte kelimesinin Almanca karşılığı.
adv. eben, halt