İstiare (Edebiyat)

Kısaca: Edebiyatta kullanıldığı anlamıyla istiare, bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatıdır. ...devamı ☟

Edebiyatta kullanıldığı anlamıyla istiare, bir sözcüğü kendi anlamı dışında kullanarak, bir şeyi benzediği başka şeylerin adıyla anma sanatıdır.

Benzetmenin iki temel öğesi vardır, benzeyen ve benzetilen. İstiare bunlardan birinin söylenmemesiyle yapılır.

Çeşitleri

İstiare genel olarak 3 çeşide ayrılır:

Açık İstiare



Yalnızca kendisine benzetilenin söylendiği istiareye "açık istiare" (istiare-i musarraha) denir.

Örnek

"Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor" Mehmet Akif Ersoy

Ersoy, benzetilen güneşi söylerken, benzeyen askerden sözetmiyor.

Kapalı İstiare



Yalnızca benzeyenin söylendiği istiareye de "kapalı istiare" (istiare-i mekniye) denir.

Örnek

Her taraf kırık dökük Dalların boynu bükük "Kederliyiz" der gibi Orhan Seyfi Orhon

Dallar boynu bükük insana benzetiliyor ama kendisine benzetilen insandan söz edilmiyor. Boynu bükük sözcüğü ile insanın bir özelliği vurgulanıyor.

Yaygın İstiare



Benzetmenin temel öğelerinden yalnızca birisiyle çok sayıda benzerliği sıralayarak yapılan istiareye ise "yaygın istiare" (istiare-ı temsiliye) adı verilir.

Örnek

Bin gemle bağlanan at şaha kalkıyor Gittikçe yükselen başı Allah`a kalkıyor Son macerayı dinlememiş varsa anlatın Ram etmek isteyenler o marur, asil atın Beyhudedir her uzvuna bir halka bulsa da Boştur köpüklü ağzına gemler vurulsa da... Coştukça böyle sel gibi bağrındaki hisleri Bir gün başında kalmayacaktır seyisleri! Faruk Nafiz Çamlıbel

Çamlıbel, milleti mağrur bir ata benzeterek çok sayıda benzerliği sıralıyor.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.