1876 tarihli Nizamnamenin 31'inci maddesinde yer alan hükmünü yerine getirmek üzere İstanbul'da bulunan dava vekilleri ilk toplantılarını (24 Mart 1294) 5 Nisan 1878 Cuma günü yaptılar. Yapılan bu ilk toplantıda Meryem kuli başkan, Mehmet Şehri başkan yardımcısı Karabet Gürcü katip ve sandık eminliği görevleri ile dernek yönetim üyeliğine seçildiler.
İstanbul Barosunun merkezinin neresi olduğu ve genel kurul toplantılarının nerede yapıldığı Av. Ali Haydar Özkent'ten öğreniyoruz: "Bu cemiyetin merkezi bir zamanlar Galata'da eski borsa binasına bitişi Çalyan hanının yanındaki (Yıldız) hanında bir odada idi. Umumi içtimalar, eskiden Bizans lokantası adını taşıyan lokantanın üstündeki (Artin ağanın lokantasında) yapılmıştır. 1309 (1893) tarihlerinde Baro, Adliyenin üst katındaki merdiven başında camekanlı odadır".
İlk genel kurul toplantısına katılan 63 dava vekilinin adları "Dersaadet dava vekilleri fihrist esamisdir" başlıklı listede yazılıdır. İkinci genel kurul toplantısı 1296 (1880) yılında yapılmıştır.1880 yılına ait ikinci levhada yazılı olanlar (105) kişidir. Bu toplantıda yapılan seçim sonunda birinci başkanlığa Rosalato Fransuva (Rus vatandaşı), ikinci başkanlığa Nazaret Haçeryan, üyeliklere de Karakin Melikyan, Edavarda İd (İngiliz vatandaşı), Mehmet Ali, Manuk Narliyan getirilmiştir.
1908 tarihinde ikinci Meşruyetin ilanından sonra İstanbul dava vekilleri Divanyolunda o zaman "Arif'in Kırathanesi"denilen büyük kahvehanede toplanıp,hukuk ve nüvvap mektebi mezunları ile basit bir imtihan sonunda elde edilmiş ruhsatname sahibi olanlardan başvuranların adlarını kaydedip bir levha düzenliyorlar. Bugünkü İstanbul Barosunun esası ve baroya dahil avukatların sicilleri ve numara sıraları bu kayda dayanmaktadır.
Bu toplantıda 125 dava vekili hazır bulunmuş, başkanlığa ihtiyar Edip Efendi seçilmiştir. Konuşulan sözler şu iki noktada kısaltılabilir: Meslek hakkında dava vekillerinin içinde Karamanlı tipin çok olduğu dava vekilliği ile müzevirliğin eş görülmesi biçimindeki kötü fikirleri kaldırmak için propaganda yapmak; kanun ve ahlak şartlarını sahip olmayanların mahkemelere kabullerine mani olmak, bunun için de resmi makamlar nezdindeki girişimlere önem vermek.
Bu toplantıda Manyesizade Refik Sait Bey başkanlığa seçilmiştir. Manyesizade Refik beyin başkanlığı kısa sürmüş, 1908 yılının Ekim ayında Adalet Bakanlığına Nazırlığına tayini sebebiyle istifa etmiş,onun yerine Yusuf Kemal Tengirşenk seçilmiştir. Bir yıl süreyle başkanlıktan sonra Avrupaya giden Tengirşek'in yerine 1909 yılında Mahmut Mahir Bey başkanlığa getirilmiştir. Mahmut Mahir Bey iki yıl başkanlıkta kalmış (1909-1911),ondan sonra Kavvaszade Fuat Bey seçilmiştir. Adliye Nezareti,Fuat Beyin ruhsatnamesinin ikinci sınıf olması sebebiyle seçimi tasdik etmemiştir.
Celalettin Arif Bey. Ocak 1920'de açılan mecliste başkanlık görevinde bulunmuş,ancak 16 Mart 1920 tarihinde işgale uğramasından ötürü 11 Nisan 1920 günü feshedilen meclisten ayrılarak Ankara'ya gitmiş, Erzurum milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi�ne girmiş, ikinci başkanlığa seçilmiş, bir süre Adalet Bakanlığı görevinde bulunmuş, 1921�de Roma Büyükelçiliğine tayin edilmiş, 1930�da Paris�te vefat etmiştir.
Daha sonra 1920-1925 döneminde başkanlık yapan Lütfi Fikri Bey döneminde yönetim kurulunda Yordanaki Haralambidis ikinci başkan, Giridi Ahmet Sakı üye ve katiplik, Körpeyan Mihran üye ve muhasebecilik, İhsan ve Marko Nahum da üyelik görevi yapmışlardır.
İstanbul�da milli Hükümetin kuruluşundan sonra 1924 yılında İstanbul Barosunda bir tasfiye yapılmıştır. Mütareke yıllarında Ermeni Barosu teşkil ve yahudi barosu teşkiline teşebbüs edilmesi, göğüslerinde başka devlet şeflerinin rozetini taşıyanların görülmesi Ülke işgal altındayken ve hak üzüntü içindeyken bazı avukatların yabancı konsolosluklarda iş takip etmesi, Türklere kötü muamele etmeleri öte yandan, Osmanlı avukatlığının çürümesi bu tasfiyenin nedenleri arasında görüldü.
Eski düzenin tasfiyesi 1924 yılında çıkartılan Muhamat Kanununun geçici maddesinde düzenlenmiştir. Bu kanunun geçici maddesine göre Adalet Bakanı Müşteşarı Kenan Ömer beyin başkanlığında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kazım, asliye mahkemesi başkanı Fevzi Daim, İstanbul Ticaret Mahkemesi başkanı Memduh, İstanbul 4 üncü sorgu hakimi Hatemi, İstanbul avukatlarından Salahattin Yargı, Refik İsmail Kakmacı, Ramiz Bakanoğlu ve Abdurrahman Münip beyleden oluşan bir "tefrik Meclisi" kurulmuştur. Abdurrahman Münip beyin son kararlar sırasında istifası sebebile meclise Av. Hasan Hayri Tan katılmıştır.
Tasfiye sırasında baroya kayıtlı muhami-avukat sayısı (960) idi. Meclis bunlardan 473'ünü çıkarmış, 487'sini levhada bırakmıştır.
Tefrik Meclisi reisi Kenan Ömer, sonucu 8 Ağustos 1924 tarihli tezkereyle Baroya bildirmiş, yapılan tebligat ve gazete ilanları üzerine Baro Umumi Heyeti, 28 Ağustos 1924 Perşembe günü Adliye binası Cinayet Mahkemesi salonunda toplanmıştır. 307 muhaminin hazır bulunduğu bu toplantıya Baro başkanı Lütfi Fikri Bey açmış, en kıdemli hukuk mezunu ve muhami olan
Abdurrahman Adil Bey geçici başkan reis seçilmiştir. Abdurrahman Adil Beyin yanınan Lütfi Fikri ve Sadeddin Ferit Beyleri alarak müzakerelere geçilmesini istemesi üzerine itiraz ve çeşitli konuşmalar yapılmıştır. Daha sonra Abdurrahman Adil Bey bir açış konuşması yapmıştır. Bir çok münakaşa ve müzakerelerden sonra seçime geçilmiş; Baro başkanlığına Lütfi Fikri,ikinci reisliğe Saddedin Ferit, üyeliklere de Mehmet Kuddusi, Hasan Hayri Tan, Halil Hilmi, Celal Sofi, Ali Galip (Taş), Selahattin Neşet Yargı, İhsan, Ömer Faruki Dereli ve Ramiz Bakanoğlu seçilmişlerdir.
Yine Av. İsmail Agah Akkanın raporundan öğrendiğimize göre, İstanbul adliye Sarayının 3 Aralık 1933 Pazar günü akşamı tamamen yanmasına kadar Baroda büyük bir faaliyet olmamıştır. Adliye sarayının yanması ve bina dahilinde bulunan Baro evrak ve eşyasından (Baro kütüphanesi, kıymetli kitapları, Baro Mecmuasının bütün koleksiyonları dahil) büyük bir kısmının ziyaa uğramasından sonra Baroya ve avukatlara büyük görevler düşmüştür. Bina dahilindeki mahkemelerde mevcut dava dosyalarının tamamen yok olması sebebiyle bunların yenilenmesi için avukatların dosyalarını mühim bir rol oynamış, İstanbul avukatları büyük bir özveri ve görevseverik göstererek kısa bir müddet içinde dosyaların büyük bir kısmının yenilenmesini sağlamışlardır.
Yangından sonra ilk olağanüstü genel kurul toplantısı,9 Aralık, 1933 günü İstanbul Halkevi konferans salonunda yapılmıştır. Bu toplantıda; Hukuk,Ticaret, İcra ve Ceza grupları olmak üzere yirmibeş kişilik bir danışma kurulu teşkil edilmiş ve bu kurulun görüşlerini Adalet Bakanlığına bildirmesi kararlaştırılmıştır. Yangından kurtarılan Baro evrakları şunlardır: 986 adet sicil dosyası, 1 yazın makinası, 1 duvar saati, 3 halı, 2 sicil defteri, 2 varide ve sadıra, 6 muhasebe kasa defteri v.s.
Adliye yangından sonra Galata'da Ünyon hanına yerleşen Baronun Bahçekapı'da 4. Vakıf hanın 1 inci kat 22*23 numaralı odalarına taşındığını, 1934 yılının son Baro Mecmuasında Mevcut ilanda öğreniyoruz. İstanbul Barosu, adi umumi heyet toplantısını 30 Aralık 1933 tarihinde Büyük Postane binasının üst katındaki koridorlarda yapmıştır.
İSTANBUL'DA YABANCILARIN KURDUĞU BARO
İstanbul'da 13 Ocak 1876 tarihli Mehakimi Nizamiye Dava Vekilleri Hakkında Nizamname hükümlerine göre kurulmuş ve ilk genel kurul toplantısını 5 Nisan 1878 tarihine yapmış bulunan İstanbul Barosu�nun yanında 8 Razaman 1291 (18759 tarihli " Divanı Ahkamı Adliyeye Merbut Mehakimi Nizamiye Huzunda Dava Vakaleti Etmek isteyen Ecnebilere Dair Karamame" hükümlerine göre yabancılar tarafından kurulmuş ayrı bir başka Baro vardı. Bu baronun üzerende " Status De La Socıete Du Barreau De Constantınople yazan 1870 ve 1876 tarihli iki tüzüğü de mevcuttu. 53 maddeden oluşan İSTANBUL BAROSU DERNEĞİNİN TÜZÜĞÜ altı bölümdür. 1876 tarihli Tüzüğün sonunda 21 Ocak 1876 tarihli itibariyle baroya yazılı avukatların listesi yer almaktadır.
1876 tarihinde listeye kayıtlı avukat 33 olup bunun 5�i ingiliz 10�u Yunan, 4�ü İtalyan, 3�ü Fransız, 6�sı Osmanlı, 2�si Belçika, 2�si Avusturya-Macaristan, 1�i de Rus vatandaşıdır. Osmanlı vatandaşı olanlardan Alexandre Meriem Kouli İstanbul Barosunun ilk başkanlığını yapmış, Viçen Serviçen, Viçen Hocosyan ve Yorgi Apostolidi de listede dava vekili olarak yer almıştır. Bu yabancı baronun 5 fahri üyesi bulunmaktadır. Bu baro yavaş yavaş eski önemi kaybetmekle birlikte Meşrutiyet ilanına kadar varlığını sürdürmektedir.