Ispartalılar kuvvetli ve disiplinli orduları ile komşularının zararına olarak yeni topraklar elde ettiler. Batı taraflarındaki Meserya üzerine seferler düzenlediler. Ele geçirdikleri topraklar üzerinde yaşayan yerli halkı Helot (esir) yaptılar. Bu başarılardan sonra Isparta, Yunanistan’ın en kuvvetli devleti haline geldi. Komşu şehir devletleriyle ittifak ederek Peloponnes birliğini kurmayı başardılar.
M.Ö. 430 yılında başlayan ve Helen Birliği devletleriyle, Attik Delos Deniz Birliği devletleri arasında geçen Peloponnes savaşlarından üstün olarak çıkan Isparta, Yunan şehir devletlerini tamamiyle emri altına aldı. Atina’nın dahi iç işlerine karışmaya başladı. Kuvvetli donanmaları sayesinde deniz hakimiyetine de sahiptiler. Isparta’nın bu başarısında kurnaz bir komutan ve diplomat olan Lisandros’un payı büyüktü. Bu sırada Anadolu’da da Pers istilası baş göstermişti. İyon şehirleri Perslere karşı Isparta’dan yardım istediler. Kendilerini bütün Yunan dünyasının hamisi sayan Ispartalılar, Anadolu’ya büyük bir ordu gönderdiler. Ancak bu sırada bir kısım Yunan şehirlerinin ayaklanması üzerine ordu geri çağrıldı. Ispartalılar isyan eden şehir devletlerini yeniden itaat altına aldılarsa da, donanmaları Atina’ya yenildi. Denizdeki hakimiyetlerini kaybettiler. Bu sırada Yunan şehir devletlerinden Tebai, son derece kuvvetli bir hale gelmişti. Pelopidas adlı komutan, Boitya şehirlerini hakimiyeti altına aldı. Aynı zamanda Ispartalılar da Boitya’ya girmişti. İki ordu arasında meydana gelen savaşta Ispartalılar bozguna uğradı (M.Ö. 370). Bu zaferden sonra Tebaililer, Orta Yunanistan şehirlerinin bir çoğunu ellerine geçirdiler. Pelaponnes üzerine seferler yaparak, Ispartalılar’a ağır darbeler indirdiler ve onların bir daha toparlanmasına imkan vermediler.
Ispartalıların başında kral bulunuyordu. Kral aynı zamanda ordularının da komutanıydı. Barış zamanında idari, askeri ve adli işlere bakardı.Kralların yanında altmış yaşını doldurmuş ihtiyarlardan meydana gelen ve Gerusia denilen bir danışma meclisi vardı. Otuz kadar üyesi bulunan bu meclis, kanun yapma yetkisine sahipti. Gerusia’nın yaptığı kanun tasarılarını krallar kabul veya reddederlerdi.
Isparta’da sosyal hayat çok değişikti. Devlet bütün halkın hareketlerini gözönünde bulundurmaktaydı. Yeni doğan çocuklar muayene ettirilir, sağlam iseler annesine verilir, değilse ölüme terk edilirdi. Bütün işleri Helotlar gördüğü için, Ispartalı erkekler, askerlikten başka bir iş görmezlerdi ve yasaktı. Onlar için en büyük şeref savaş meydanında ölmekti. Isparta kadınları da, erkekleri gibi cesur ve fedakardılar.
sinan sega - 3 yıl önce