İsmail Baha Sürelsan

Kısaca: İsmâil Bahâ SÜRELSAN ( 1912-1998 Yozgat’ın tanınmış eşraflarından Ahmed Bahâüddin Efendi’nin oğlu olarak 1912 yılında Bursa’da dünyaya gelen İsmâil Bahâ SÜRELSAN,ilk ve orta öğreniminden sonra Işıklar Askeri Lisesi’nde eğitim gördü. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ise memuriyet hayatı başladı. ...devamı ☟

İsmail Baha SÜRELSAN ( 1912-1998}

Yozgat’ın tanınmış eşraflarından Ahmed Bahaüddin Efendi’nin oğlu olarak 1912 yılında Bursa’da dünyaya gelen İsmail Baha SÜRELSAN,ilk ve orta öğreniminden sonra Işıklar Askeri Lisesi’nde eğitim gördü. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ise memuriyet hayatı başladı. İlk görevi Ziraat Müdürlüğü idi. 1972 yılına kadar,Ziraat Vekaleti Şube Müdürlüğü,Bakanlık Müfettişliği,Zirai Donatım Kurumu Baş Müşavirliği gibi görevlerde bulundu. Türk Sanat Musikisi ile yakından ilgilenen SÜRELSAN emekli olduğu 1972 yılında ,TRT’de Türk Sanat Müziği Uzmanı olarak göreve getirildi.

Müziğe tutkun bir aileden geliyordu İsmail Baha SÜRELSAN... Küçük yaşlarda bağlama çalmaya merak salmıştı. Daha sonra da tanbur’a gönül verdi. 1925 yılına kadar Bursa’da çeşitli musiki toplantılarına katılması,bilgisini arttırmasına yardımcı olmuştu. Bursa Mevlevihanesi’ne devam etmesi ise,musiki hayatının en önemli dönüm noktasıydı SÜRELSAN için. Işıklar Askeri Lisesi’nde müzik öğretmeni Mustafa Rahmi Otman’dan öğrendiği nota bilgisi,burada daha da ilerledi...

1927 yılında Kanuni Salim Bey’le kanun sazı üzerine çalışmaya başlayan İsmail Baha SÜRELSAN,aynı dönemde klasik Türk Kültürü’nün önemli bir dalı olan KARAGÖZ ile ilgili çalışmalar da yaptı...

İsmail Baha SÜRELSAN,1945 yılında musiki çalışmalarına ağırlık verdi. Ankara’da uzun yıllar evinde düzenlediği Cumartesi toplantılarına katılan musikiseverlere bildiklerini öğretmeye başladı. Kısa sürede Cumartesi toplantıları bir kurs niteliğine büründü. Gelenlerin sayısı da her geçen gün artıyordu. Bu toplantılar sonunda çok sayıda öğrenci yetiştirdi İsmail Baha SÜRELSAN...

Cumartesi toplantılarına katılarak feyz alanlar arasında Türk Sanat Müziği’nin son dönem ustalarından sayılan ünlü bestekar Erol Sayan da bulunuyordu. Ünlü bestekar SÜRELSAN,Türk Musikisi’ni daha geniş kitlelere tanıtmak,yaymak ve öğretmek için ilkini Bursa’da gerçekleştirdiği uygulamalı konferanslarını Ankara’da da devam ettirdi.

Emekli olduğu yıl göreve başladığı TRT’de Türk Sanat Musikisi Uzmanı olarak,çeşitli komisyonlarda görev yapan SÜRELSAN,Repertuar Kurulu Başkanlığı,Kültür Bakanlığı Türk Musikisi Komisyonu üyeliği görevlerinde de bulundu. 1968-1972 yılları arasında ayrıca Ankara İlahiyat Fakültesi’nde dini musiki dersleri de veren SÜRELSAN,1977 yılında sağlığı nedeniyle Antalya’ya yerleşme kararı aldı. Ünlü bestekar SÜRELSAN,TRT Antalya Bölge Müdürlüğü’nde Türk Sanat Müziği uzmanlığı yaparken,Akdeniz Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosu Şefliği görevlerinde de bulundu.

Antalya Radyosu’nda hazırladığı açıklamalı Türk Sanat Musikisi programları büyük ilgi toplayan İsmail Baha SÜRELSAN’ın, bir müzikolog olarak çeşitli gazete ve dergilerde inceleme yazıları da yayınlandı.

Kantemiroğlu hakkındaki inceleme yazısı UNESCO Türkiye Milli Komitesi tarafından bastırıldı ve Kültür Bakanlığı yayınları arasında yer aldı.

1991 yılında Devlet sanatçısı ünvanını alan sanatçı,klasik köklere ve ilmi değerlere bağlı olarak tam 75 eser bıraktı arkasında...

Türk Sanat Musikisi’nin son döneminin en önde gelen bestekarlarından olan İsmail Baha SÜRELSAN,eserlerinde klasik musikinin bütün kaidelerine bağlı olduğu ve melodik yapılarının da ileriye dönük bir anlayışın hakim olduğu görülür.

1977 yılında yerleştiği Antalya’da müzik çalışmalarına devam eden İsmail Baha SÜRELSAN,1991 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan ve kendi adını taşıyan Musiki Evi’nin kurucusu olarak önemli bir hizmete imza attı.

1996 yılında ilk mezunlarını veren İsmail Baha SÜRELSAN Musiki Evi’nde çok sayıda öğrenci Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği dallarında eğitim gördü. Birçok öğrenci de buradan aldığı eğitimle,Konservatuar sınavlarında başarı sağlayarak eğitim hakkını kazandı.

13.Nisan.1998’de hayata veda eden,ünlü bestekar İsmail Baha SÜRELSAN,Türk Sanat Müziği’ne kazandırdıklarıyla ölümsüzleşecek...

Dillerden düşmeyen bestelerinden,

“Beni ihmal,bana isyan,beni guryan et”, “Bir ince fidansın,eğilir bükülürsün”, “O tebessüm o tavırlar”, “Yaz Günleri” ve “Sandal” .

romantik sözleri ve melodisi ile hep tazeliğini koruyacak.

Türk Sanat Müziği’ne armağan ettiği romantik şarkılarıyla her zaman yaşayacak olan İsmail Baha SÜRELSAN,tüm yaşamı boyunca bildiklerini genç nesillere aktarmayı bir görev bilen “USTA” olarak anılacaktır...

Öğrencileri,SÜRELSAN’ın engin bilgilerinden yararlanma şansı yakaladıklarını belirterek, “O Türk Musikisi’nin önemli bir ismiydi. Yokluğu büyük kayıp. O’nu her zaman saygı ve sevgiyle anacağız.Hocamız Türk Musikisi’ni yaygınlaştırmak için 86 yaşına kadar hep çalıştı. O’nu kendimize örnek alacağız” demişlerdir.

Sürelsan, Devlet Sanatçısı ünvanının yanısıra,1991 yılında Türk Yazarlar Birliği’nce “Yılın Kültür Adamı” seçildi,merkezi ABD’de bulunan AEG Sema Vakfı’nın da onursal başkanlığını yürüttü. Sürelsan’a 1995 yılında da Selçuk Üniversitesi tarafından “Fahri Doktorluk” payesi verilmiştir.

Sanatçıyı Antalya’ya getiren Gültekin Çeki, “ O’nun en büyük erdemlerinden birisi de ömrünü öğrencilerine adamasına rağmen bu gayretinin paraya dönüştürülmesini hiçbir zaman kabul etmemesi idi” diyor.Gültekin Çeki,ustayla ilgili bir anısını da şu sözlerle anlatıyor; “ Antalya’ya gelişinde benim de çok katkım olmuştu,bizzat ben getirmiştim. Refikası Hamiyet Sürelsan’la beraber arka koltuğa oturdular. Kucağına da kanunu alınca “Hocam bagaja alalım arzu ederseniz” dedim. Kanun’una o kadar düşkündü ki,önerimi kabul etmeyip Ankara’dan Antalya’ya kadar o ağır kanun’u kucağında taşıdı.

1994 yılında tatil nedeniyle bulunduğumuz Antalya’da hocamızı arayarak kendisini eşimle beraber ziyaret etmek istediğimizi belirttim. Kendisi gayet kibar ve nazik bir şekilde teklifimizi kabul etti ve saat tam 17.00’de bizi bekleyeceğini söyledi. Ben diğer arkadaşlarımdan öğrendiğim kadarıyla

Hocamız,randevu saatinde çok titizdi ve bizde saati çok güzel ayarlayarak saat:16.58’de kapı zilini çaldık ,yukarı çıktığımızda saat tam 17.00 idi,kapıda saatine bakarak , “Sizi tebrik ediyorum,tam zamanında geldiniz” dedi.

Eve girdiğimizde terliklerimiz de hazırdı ve kendisi bizi buyur etti ve sohbete başladık. Bunları anlatmamın nedeni,hocamızın beyefendi haline yakışan bir titizliği vardı ve bu titizliğini musikide de en iyi şekilde gösterirdi özel hayatında olduğu gibi...

Bize beklediğimizden çok fazla zaman ayırdı ve kendisinin yanında dört saate yakın bir zaman kaldık,anılarını öğrendik,musiki sohbetlerini dinledik.

Hatta bir ara kendisine Kanun’u görmeyi çok arzu ettiğimi söyledim ve beni kırmayarak Kanun’u getirdi,çantasıyla beraber masanın üstüne koydu. Kanun’u yaklaşık 13-14 yıldır açmadığını ,bizim için kanun’u çıkaracağını söyledi,çantayı açtığında eskiden kanun çalanların kullandığı kollukları ve yüksük,akort anahtarını da bize gösterdi. İyi ki hocamızı ,o beyefendi insanı ziyaret etmişiz,keşke kendisiyle çalışma imkanı bulabilseymişim...

İsmail Baha SÜRELSAN’ı anlatan satırlarımıza onun bir öğrencisinin ölümünden sonra yazmış olduğu bir yazıyla veda etmek istiyoruz:

________________________________________________________________

Bir Öğrencisinden.....

O’da yok artık Baharda lale misal bir kadeh al gel, Bu lacivert göğe sevdalara dal gel, Bakarsın ansızın almış seni toprak, Bu lacivert göğe sevdalara dal gel.

Tıpkı bestesini yaptığı bu Ferahfeza şarkı gibi oldu herşey. Toprak,Türk Musikisi’nin yaşayan en büyük bestekarı ve otoritesini yanına aldı.

İsmail Baha SÜRELSAN Musiki Evi’nde yüzlerce kişiden oluşan gönül ordusu artık öksüz...

Tartışılması gereken hiçbir şey olmaması gerek bugün. Sizlerin o konserlere neden bir türlü gelmediği ,Büyükşehir Belediyesi’nin O’nun adını alacak olan konservatuarı açmakla açmamak arasında bu kadar çelişkiye düşmesi çaresiz,zevklerinizi tartışmaya itiyor bizleri.

İsmail Baha SÜRELSAN bizlere Türk Musikisi hakkında bildiğimiz herşeyi öğretti ancak bildiği herşeyi öğretmesine imkan yoktu,çünkü dehalık sadece ona özgü idi.

Başta dünyalar tatlısı eşinin,biz öğrencilerinin ve Türk Musikisi camiasının başı sağolsun.

Ben onu yine kendisinden öğrendiğim ve onu da çok sevdiğini bildiğim bir Yahya Kemal güftesinin,iki kıtası ile uğurlamak istiyorum.

Ömrün şu biten neş’esi tam olsun Erenler Son meclisi cam üstüne cam olsun Erenler Şükranla veda ettiğimiz cam-ı Fenaya Son pendimiz ahlafa devam olsun Erenler

Caizse harabatı ilahide de herşey Yaran yine rindan-ı Kiram olsun Erenler Tekrar mülaki oluruz bezm-i ezelde Evvel giden ahbaba selam olsun Erenler

Ruhunuz şad olsun hocam....

Okan ÜNVER

________________________________________________________________

Hazırlayan:Tahir AYDOĞDU TRT Ankara Radyosu Kanun Sanatçısı Kaynak:14.Nisan.1998 tarihli Hürriyet gazetesi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Mehmet Reşat Aysu
3 yıl önce

1936 yılında da Ankara Ziraat Fakültesi'ni bitirmiştir. Bu yıllarda İsmail Baha Sürelsan ile çeşitli mûsıkî icraatlarında bulunmuştur. Mehmet Reşat Aysu,...

Zekai Tunca
3 yıl önce

Yaşar Özel, Doğan Canku gibi üstadlarla çalıştı. Aynı yıllarda İsmail Baha Sürelsan topluluğu ile teması oldu. Öğrenciliği sırasında, 1964'te Ankara...

Zekai Tunca, 1944, 1960, 1963, 1964, 1965, 1966, 1967, 1969, 1970, 1975
Erol Sayan
3 yıl önce

Özdil'den aldığı armoni bilgisini bestelerine uyguladı. Bestekâr İsmail Baha Sürelsan 'ın uzun yıllar kendi evinde sürdürdüğü akademik müzik çalışmalarına...

Erol Sayan, 1936, Kastamonu, TRT, İTİœ, İsmail Baha Sürelsan, Türk Müziği, OTDİœ, Ankara Radyosu, Recai Özdil
Meral Uğurlu
3 yıl önce

Bakanlığı İstanbul Klasik Türk Müziği Devlet Korosu'ndan emekli oldu. İsmail Baha Sürelsan ve Cinuçen Tanrıkorur birer eserini Uğurlu'ya ithaf etmiştir. ·Meral...

Mâhur
7 yıl önce

Ebubekir Ağa, Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi, Eyyubi Mehmed Bey ve İsmail Baha Sürelsan'ın besteleri; Itri ve Ebubekir Ağa'nın ağır semaileri; İlya Efendi...

Mâhur, Mahur, Ahmet Hamdi Tanpınar, Buselik, Cemil Bey, Dede Efendi, Durak, Dügah, Evcara, Hicaz, Hicazkar
12 Nisan
3 yıl önce

1897) 1989 - Sugar Ray Robinson, Amerikalı boksör (d. 1921) 1998 - İsmail Baha Sürelsan, Türk besteci ve Klasik Türk Müziği sanatçısı (d. 1912) 1999 - Boxcar...

Devlet Sanatçısı
3 yıl önce

Çerçevesinde seçilen devlet sanatçıları: Necdet Yaşar (Klasik Türk müziği) İsmail Baha Sürelsan (Klasik Türk müziği) Alaattin Yavaşça (Klasik Türk müziği) Zeki Müren...

Devlet sanatçısı, Devlet sanatçısı
19 Kasım
3 yıl önce

Drucker, Avusturyalı yönetim bilimci ve yazar (ö. 2005) 1912 - İsmail Baha Sürelsan, Türk bestekâr ve Klasik Türk müziği sanatçısı (ö. 1998) 1917 - İndira...

19 Kasım, 19 Kasım