Düzenleme ve tahsil bakımından imdad-ı seferiyyeye benzeyen imdad-ı hazeriyye ilk olarak 1717-1718 tarihlerinde toplanmıştır. Savaş olmadığı zamanlarda
bütçe açığını kapatmak için halka tarh ve tahsil olunan vergidir. Savaş yıllarında
toplanan imdad-ı seferiyyeye bir alternatif olarak düşünüldüğü muhtemeldir. Bu tarzda
imdadiye türündeki vergiler savaş ve barış yıllarına yayılan, birbirini tamamlayan
vergiler olmuştur. Hazeriyyenin miktarı seferiyyeye oranla daha az tutulmuş, iki ya da
üç taksitte toplanmıştır. “Ruz-ı hızır” ve “ruz-ı kasım” tabir edilen taksitler halinde,
halkın ileri gelenlerinin huzurunda şera€›iyye mahkemelerince tescil olunan “[[tevzi
defteri]]”ne kaydedilirdi. Bu vergi sancaklarda bulunan kazalara toplu bir meblağ olarak
tarh ediliyor, sonra avarızhanesi itibarıyla kaza halkına taksim ediliyordu. İmdad-ı hazeriyye toplanırken, yaklaşık olarak imdad-ı seferiyyenin yarısı kadar oluyordu.
Örneğin 1717 tarihinde Anadolu Eyaleti`nden 16500000 imdad-ı seferiyye alınırken,
1750 yılında aynı eyalete hazeriyye 7500240 akçe olarak takdir edilmişti. Zaman
farkına rağmen vergilerin aynı seviyede tutulmuş olduğu kanısına binaen, hazeriyyenin
yaklaşık olarak seferiyyenin yarısı dolaylarında olduğu anlaşılmaktadır. 1758 tarihli
sicil kayıtlarında da, “a€¦Anadolu`dan ber mutad-ı kadim tahsil oluna gelen 62504 guruş
ve 40 akçe hazeriyye malı senede iki taksid ile tevzi ve taksima€¦” bilgisi geçmekte ve
toplam 7500520 akçe hazeriyye vergisi alındığı belirtilmektedir.
İmdad-ı hazeriyye vergisinin düzenlenmesinde, ilk ortaya çıkış tarihlerinde farklı
uygulamaların ortaya çıktığını görülür.