- Ahşap yapılarda yaşayanların fizyolojik ve psikolojik açıdan kendilerini çok daha sağlıklı hissettiklerini,
- Ahşabın insanla birlikte soluk aldığını, romatizma, astım, böbrek hastalıkları ve dolaşım bozuklukları üzerinde olumlu etkileri olduğunu,
- Japon deprem uzmanlarının, tüm dünyada depreme karşı en dayanıklı yapının Osmanlı ahşap karkas sistemi olduğunu açıkladıklarını,
- 1894 İstanbul depreminde, kalitesiz ahşap yapıların bile yıkılmadığını, yanlarındaki güzel, yeni ve demirle bağlanmış kagir yapıların tümüyle yıkıldığını,
- ABD'deki konutların yaklaşık yüzde 90'ının ahşap olduğunu,
- Şiddetli bir deprem sonrasında hasar gören betonarme bir yapının yıkılmak zorunda olduğunu, hasar gören ahşap bir yapının ise kısa surede onarılıp, tekrar içinde yaşanılabileceğini,
- Betonarme-karkas dışında kalan tüm yapım sistemlerinde, zaman içinde hasar gören taşıyıcı elemanların, yapı tümüyle yıkılmadan onarılabildiğini, hatta değiştirilebildiğini,
- Ahşap yapıların çok hafif olduğunu, kolay kolay çökmediğini, çökse bile içinde bulunanları öldürmediğini,
- Bir depremde, başlıca ölüm nedeninin yalnızca betonun ağırlığı olduğunu,
- Betonarmenin, ahşaba göre 5 misli, çeliğin 13 misli ağır olduğunu,
- Marmara ve Bolu depremlerinde ahşap yapılarda yaşayanlardan hiç kimsenin yaşamını yitirmediğini,
- Tarihten günümüze ulaşan en güzel sarayların, tapınakların ve diğer görkemli yapıların hiçbirinde beton kullanılmadığını ve binlerce yıldır ayakta kaldıklarını,
- 1225'te Ren Nehri'ne yapılan ahşap Basel Köprüsü'nün 1903 yılına dek 774 yıl hizmet verdiğini,
- 13'üncü ve 14'üncü yüzyıllarda yapılan, ahşap kolon ve çatıları olan Kastamonu, Mahmutbey, Beyşehir, Eşrefoğlu ve Afyon Ulu camilerinin, özel bir bakım yapılmaksızın 600-700 yıldır ayakta olduğunu,
- Dünyanın en büyük tarihi üç ahşap yapısından bir tanesinin, 100 metre boyu ve sekiz katlı bir binaya eşdeğer yüksekliğiyle tam 100 yıldır ayakta olan Büyükada'daki Rum Yetimhanesi olduğunu,
- 1790'da, ahşap kullanılarak ve hiçbir taşıyıcı eleman olmaksızın 108 metre
- Yangına dayanıklı olduğu için, dünyanın önde gelen mimarlarının ahşabı çeliğe yeğlediklerini,
- Bir yangın sırasında, gerekli kesitin biraz daha büyüğü kullanıldığında, dıştaki kömürleşen tabakanın iç ahşabın yanmasını geciktirdiğini,
- Bir yangın sırasında, çelik bir çatının 600 dereceden sonra çökme riskinin belirdiğini ve 15 dakika içinde çökebileceğini, buna karşılık ahşap bir çatının ortalama 1 saat ayakta kalabildiğini ve bu yüzden insanların canlarını kurtarma zamanlarının olduğunu,
- Ahşabı, yapı sektöründe kullanan ülkelerde ormanların küçülmediğini, tersine bilimsel bir yaklaşım ve koruma anlayışı ile büyümekte olduğunu,
- ABD'lilerin, yaşadığı topraklar üzerinde yalnızca 200 yıldır ev yaptıklarını, Anadolu'da ise 10 bin yıldır geleneksel yöntemlerle ev yapıldığını,
- ABD'lilerin, depreme karşı yaşam güvenceleri için, Anadolu insanının binlerce yıldır tanıdığı, uyguladığı ve 1940'lara dek de sürekli geliştirdiği ahşap-karkas yapı sistemini yaygın biçimde kullandıklarını,
- Bugün gerekli önlemler alınır, ahşaba dönülürse ve doğa da bize 20 yıl "avans" verirse, Türkiye'nin tüm deprem riskinden 20 yıl içerisinde tümüyle kurtulacağını,