1. Her şart altında ilaca devam etmede önüne geçilmez bir arzu ve ihtiyacın duyulması (compulsion).
2. Devamlı olarak dozun arttırılması lüzumu.
3. İlacın tesirlerine karşı psikolojik veya fizyolojik bir ihtiyacın duyulması:
a) Psikolojik ihtiyaç halinde şahıs, ilacın eksikliğinde şiddetli sıkıntı ve huzursuzluk duyar, alınması ile bu iki belirti kaybolur.
b) Fizyolojik ihtiyaç halinde ise ilacın kesilmesi ile beraber ortaya kesilme (abstinence) belirtileri ile hastalık tablosu çıkar.
Günümüzde kullanılan bu gibi maddelerin en çok rastlanılanları eroin, LSD, amfetamin grubu uyarıcılar ve esrardır. Olayın tehlikeli ve o derece de üzücü olan yanı kullananların büyük kısmını gençlerin teşkil etmesidir. Bir deneme merakı, grup baskısı, erişkin olmanın problemlerinden kaçma, kültürel ve ailevi problemler, kişilik bozuklukları, kompleksler, çevresel etki ve etkileşimler, ilaç alışkanlığını kolayca başlatabilmektedir. Bununla birlikte ilaç kullanma itiyadına sadece gençler değil, yaşlılar da yakalanabilmektedir. Bu kişilerin kullanma sebebi genellikle yüzyüze geldikleri günlük problemlerden kaçma olmaktadır. Yaşlılar ilaç kullanma hususunda gençler kadar cesur davranamamakta, sakinleştirciler, uyku hapları ve alkole başvurmaktadır. Yaşlı olsun, genç olsun çağımızın insanını bu tip alışkanlığa iten en büyük sebep manevi boşluktur.
Alışkanlık yapan birçok ilaç arasında bir sınıflama yapılırsa bunlar beş gruba ayrılabilir:
Uyarıcılar: Kişilerin zeka ve fiziki olarak kendilerini rahat ve aktif hissetmelerini sağlarlar. Kokain ve amfetamin türevi ilaçlar bunlardandır.
Sakinleştiriciler (Sedatifler): Sinirlilik, sıkıntı gibi hallerde kullanılırlar. Uykuyu arttıran bu maddelerin yüksek dozları komaya sebeb olabilir. Alışkanlıkları kuvvetlidir. Bunların en önemlileri, morfin, eroin, barbiturat tipi uyku ilaçları ve kuvvetli müsekkinlerdir.
Halusinojenler: Kişide ruh durumuna ve hislere etki ederek duyma ve görmeyle ilgili çeşitli halusinasyonlara sebeb olurlar. En çok bilineni ve kullanılanı LSD (Lisergic asid dietilamide)dir.
Esrar: Genellikle müsekkin etkisi yapan esrar halusinasyon (hayal) görmeyi de artırır. Duyguların açığa vurulmasını da kolaylaştırır. (Bkz. Esrar)
Çözücüler: Tutkal, kuru temizleme ilaçları ve boya incelticiler, hallusinasyonig sakinleştirici maddelerin etkisini arttırdıklarından bu amaçla kullanılırlar.
Çeşitli gruplara giren ilaçlar birarada kullanılabilir. Uyarıcılar LSD ile yapılan “gezinti”yi uzatmak veya sakinleştiricilerin etkisini azaltmak için kullanılırlar. Müsekkinlerle alkolün birlikte alınması tehlikeli hatta öldürücü olabilmektedir.
İlaç alma çeşitleri (yolları): Günümüzde özellikle batılı gençlerin çoğu, belli bir yaşa geldikten sonra kendilerini ilaç almaya itecek bir cemiyetin içinde bulmaktadır. O, moda olan, kolay bulunan ve harçlığının yeteceği bir ilacı kullanmakta genellikle tereddüt etmez. İnanç bunalımı, grup baskısı, “piliç”, “bebek” veya “süt kuzusu” diye adlandırılma korkusu, aile baskısına karşı bir reaksiyon gösterme hissi onu ilaç almaya iter. Dini eğitimden ve Allah korkusundan uzak yetişen günümüz gençleri bu boşluklarını doldurmak için bu tip alışkanlıkları bir “kaçış” yolu olarak seçmektedir. Dinimiz, alışkanlık yapan bütün uyuşturucu maddeleri kullanmayı yasaklamıştır. Bunlar ilaç olarak kullanılabilir.
İlk denemeyi yapanda, hoş olmayan hisler ortaya çıkması mutaddır. İlacı alan hastalanabilir veya kullandıktan sonra uzun süre mahmurluğu üzerinden atamaz. Yaşlı olsun genç olsun çok kimse için ilaç, bir boşluk doldurma vasıtasıdır. Esrar ve sakinleştiriciler sıkıntıları hafifletmesi, uyarıcılar güven vermeleri, LSD can sıkıntısından uzak hayallere daldırması için tercih edilirler. İlk başta kullanılan maddelerin bu boşlukların doldurduğu, kişiye yeni bir sosyal hava kazandırdığı sanılır. Bu doğru değildir. Zaman ilerledikçe ilaç kullanma had safhalara varacak ve kişiyi sosyal izolasyona itecektir. Giderek dozlar artacak, kullanılan ilaç çeşidi çoğalacak ve fiziki bağımlılık (tutsaklık) gelişecektir. Fiziki bağımlılık, ilacı almayınca kişinin normal vücut faaliyetlerini yapamaması ile görülen korkunç bir durumdur.
İlaç alan kişi bir dozu kaçırınca veya ilaç bulamayıncaya kadar, ilaca bağlandığından (tutsak olduğundan) habersizdir. Beyin ve vücut fonksiyonları ilaç alınmayınca aksamaya başladıysa fiziki tutsaklık başlamış demektir. Eroin, morfin, alkol tutsakları, bu maddeleri bulamayınca vücutları normal işleyişlerini yapamaz ve “abstinans” denilen eksiklik belirtileri ortaya çıkar. Eroin tutsakları gerekli dozu bulamayınca ölümle sonuçlanabilen ve “Cold Turkey” (soğuk hindi) denilen eksiklik belirtileri gelişir. Kişide sıkıntı, sinirlilik, gerginlik, huzursuzluk, sersemlik, uykusuzluk, ağır terleme, burun akıntısı, göz sulanması, pupillalarda (gözsiyahı) daralma, genel titreme, ishal, şiddetli karın ve kas ağrıları (kramplar), bulantı-kusma, iştahsızlık, üşüme, baş ağrısı, tüylerin dikenleşmesi, kalp-solunum hızlanması, tansiyon yükselmesi, şuur bozukluğu, hayal görmeler, intihar girişimleri, koma, ölüm görülebilir.
İlaca karşı duyulan şiddetli arzu, boşlukta kalma korkusu ve hayatın ilacın verdiği duygular üzerine kurulması, müptelanın alışkanlıktan vazgeçilmesini son derece zorlaştırır. Müptelalar bu hayatını ancak hızla arttırılan ilaç dozlarıyla devam ettirebilir. İlaç tutsakları yüksek fiyatla bu maddeleri satanlara muhtaçtır. Uyuşturucu maddeyi bulma arzu ve içgüdüsü kişiyi fuhşa, hırsızlığa hatta soğukkanlılıkla adam öldürmeye iter. Son yıllarda ortaya çıkan en büyük tehlike müptelaların aynı zamanda satıcı olmalarıdır. Müptela, uyuşturucu maddeyi alabilmek için gereken parayı yine bu maddeyi satarak elde etmektedir. Satış için devamlı kendine kurbanlar seçen satıcılar, bu kurbanlarını daha çok, para temin etmesi kolay, zengin çocukları içinden seçmektedir.
Bazı maddelere karşı fiziki bağımlılık gelişmez ancak psikolojik bağımlılık gelişir. Yatıştırıcılar ve uyku ilaçları bu tür bağımlılık yaparlar. Uzun müddet bunları almaya devam eden kişi, bırakınca normal işlerini yapamayacağından korkar. Nikotin (tütün) de bu tür bağımlılık (iptila) yapan bir uyarıcı maddedir.
Kişinin uyuşturucu maddeye müptela olduğu nasıl anlaşılır? İnsanların doğru yoldan uzaklaştığı, yaratıcının ve O’nun peygamberlerinin emirlerine riayetinin azaldığı günümüzde çocuklar, tarifi imkansız bir tehlike içinde bulunmaktadır. Dinimizin emirleri doğrultusunda yetişmeyen gençlerin, rahatlıkla uyuşturucu tuzağına düşebileceği acı bir gerçektir. Bütün insanlığın veya kendi çocuklarımızın böyle bir duruma düşmesi karşısında yapılacak şeyler önemlidir. Bu bakımdan erken anlamak ve teşhis etmek o kişiyi cemiyete tekrar kazandırmak açısından çok önemlidir.
İlaç alışkanlığının ilk belirtisi davranışlarındaki müphem değişikliklerdir. Arkadaşları değiştirme, giyiniş, ilgi alanları, mizaç, okuldaki başarının değişmesi bunu takib eder.
İpucu olarak unutulmuş ilaç kutuları, kapsüller, yeşilimsi renge dönmüş tütün önemlidir. Gençte aniden başlayan bir bitki yetiştirme ilgisi hemen dikkati çekmelidir, çünkü o büyük ihtimalle “Cannabis sativa” denilen kenevir bitkisini yetiştirmeye çalışıyordur. Esrar bitkisi kendine has bir kokuya sahiptir. Bir defa duyulunca unutulmayan bu koku havalandırması az bir odanın perdelerine ve diğer eşyalara sinmiş olabilir.
Sağlık ve görünüşteki değişiklikler de önemli belirti ve ipuçlarıdır. Kuru öksürük, dudakların etrafında soyulmalar ve çok su içme esrar kullanma göstergesi olabilir. Esrar müptelaları kendilerini uykulu ve miskin hissederler. Bazan gözleri kan çanağına döner ve yine bazı zamanlarda aşırı iştah periyodlarına girerler. Müsekkin müptelaları ilgisiz, uyuşuk ve miskindirler. Aşırı dozlar uzun süren uyku ve hatta koma ile kendini belli ederler. LSD müptelaları kendilerine ait bir dünyada yaşarlar. Dış dünyaya kapılarını kapatmışlardır. Şüpheci bir göz hayal (halusinasyon) gören birini rahatça fark edebilir. Eroin ve morfin bağımlıları gözbebeklerinin toplu iğne başı kadar küçülmeleri ile tanınabilirler. Dirsek içinde mor iğne zerk yerleri eroin müptelalarında görülen en önemli belirtidir.
Tedavi ve kişiyi cemiyete kazandırma: Müptelayı alışkanlığından vazgeçirmekten çok, alışmasını önlemek en mühim hadisedir. Çocuğun ahlaki gelişimi, dinin esaslarının öğretilmesi bu hususta en faydalı konulardır. İlaca başlayanda en önemli husus ise erken teşhistir. Bu safhada arkadaş değiştirme, sıkı takib, iş ve çevre değişimi ve özellikle tecrübeli bir psikoloğun tavsiyeleri faydalıdır. Vakit ve ilaç kullanma süresi uzadıkça tedavi de o derece zorlaşır. Tedavi bu konuda uzmanlaşmış şahıslarca yapılmalıdır.
Bir maddenin aniden bırakılmasıyla birden çok şiddetli eksiklik belirtileri ortaya çıkar. Fiziki bağımlılık yapan alkol, eroin, morfin, kokain gibi maddelerde bu belirtiler tehlikeli hatta öldürücü olabilir. Bir ilacı hiçbir zaman doktor kontrolü olmaksızın bırakmaya çalışmamalıdır. Sadece çok az hastada-ki bunlar çok kuvvetli iradeye sahiptir- bırakma teşebbüsü başarılı olur.
Psikolojik iptila yapmış maddelerde kişi daha çok bir boşluğu doldurmak için ilaç kullanmaktadır. “Onsuz yapamam!” duygusu kişiyi tekrar ilaç kullanmaya döndürür. Sadece kendine güven duygusu kazandırma, olaylara müsbet bakmasını sağlama çok hastada başarılı olmaktadır.
Çocuk uyuşturucuya alıştıysa: İlk olarak çocuğun ilaç müptelası olduğu fark edildiği zaman yapılan fevri ve aceleci davranışlar faydadan çok zarar getirecektir. Hemen doktor ve polis çağırmak koma halleri dışında yararsız hatta daha zararlıdır.
İlk yapılacak şey, çocuk (genç kız veya delikanlı) ile yakın ve sıcak bir dostluk ilişkisi kurmaya çalışmak olmalıdır. Samimi bir yakınlıktan sonra problemlerini, dostlarını, kendisini bunalıma iten sebepleri zaman geçtikçe tek tek anlatacaktır.
Diğerlerine göre daha az zararlı bir ilacı alan çocuğun üzerine gitmek onu kendince haklı çıkartır ve daha büyük iptilalara düşmesine sebeb olabilir.
Daha sonra yapılacak şey bir doktora kendi isteğiyle gitmesini sağlamaktır. Bu konuda uzmanlaşmış bir kişinin fikirleri ve insanca yaklaşımı “genç hapçı”nın olaylara bakışını kolayca değiştirebilir. Daha ciddi vakalarda ilk başta yapılacak hiçbirşey yokmuş gibi gözükür. Genç ilaç kullanmakta kararlı ve ısrarcıdır. Bu durumda bıkmadan, usanmadan dostça bir yaklaşımla gencin problemlerini anlamaya çalışmalıdır. İlaç bir hayat boşluğunu doldurmak için kullanılmaktadır. Gerçek dostlarla arkadaşlık yapmasını sağlama, iş, spor ve boş zamanı değerlendirme alışkanlıklarını değiştirme de faydalıdır.