II. Boer Savaşı, Boer Savaşı, Güney Afrika Savaşı, İngiliz-Boer Savaşı olarak da bilinir.İngiltere ile Güney Afrika Cumhuriyeti (Transvaal) ve Oranj Bağımsız Devleti adlı iki Boer (Afrikaner) cumhuriyeti arasındaki savaş (11 Ekim 1899-31 Mayıs 1902).Güney Afrika`ya yaklaşık yarım milyon kişilik askeri yığınak yapan İngiltere Boerleri yenilgiye uğratmıştır.II. Boer Savaşı, İngiltere`nin Napolyon Savaşları ile I. Dünya Savaşı arasında girdiği en büyük ve en pahalı savaştır.
Savaş, İngilizlerin Güney Afrika`daki garnizonlarını takviye etmeleri üzerine Boerlerin bir ültimatom vermesiyle başladı.Bunalıma, Güney Afrika cumhurbaşkanı Paul Kruger`in Witwatersrand maden bölgeleri`nde yaşayan ``uitlanderlere (çoğunluğunu İngilizlerin oluşturduğu, Felemenk asıllı olmayan yabancılar) siyasi haklarını vermeyi reddetmesi ve İngiliz Yüksek Komiseri Alfred Milner`la İngiltere Sömürgeler Bakanı Joseph Chamberlain`in bu uygulama karşısında saldırgan bir tutum benimsemeleri yol açtı.Savaşın bir başka temel nedeni, başta İngiliz para sistemi olmak üzere dünya para sisteminin gitgide altına daha bağımlı duruma geldiği bir sırada, Transvaal`daki dünyanın en büyük altın madeni işletmesinin İngilizlerin doğrudan denetimi dışında kalmasıydı.
Savaşın ilk aşamasında, Güney Afrika`daki İngilizler hazırlıksız ve askeri bakımdan zayıftı.Boer orduları bir yandan Transvaal`dan Natal üzerine, bir yandan da Oranj Bağımsız Devleti`nden Kap`ın kuzeyine doğru, iki cepheden saldırıya geçtiler.Bu arada Kap Kolonisi`nin kuzey kesimi İngilizlere karşı ayaklandı ve Boer kuvvetlerine katıldı.Boerler ``Kara Hafta`` sırasında (10-15 Aralık 1899) bir dizi önemli çarpışmada İngilizleri yenilgiye uğratıp Ladysmith, Mafeking ve Kimberley gibi önemli kentleri kuşattılar.Ama çok sayıda İngiliz takviye birliğinin Güney Afrika`ya ayak basmasının ardından savaşın gidişi Boerlerin aleyhine dönmeye başladı.Bununla birlikte Boerler, Ladysmith kuşatmasının kırılmasından önce Spion Kop Çarpışması`nda İngilizleri bir kez daha yenilgiye uğrattılar (Ocak 1900).
Savaşın ikinci aşamasında, Lord Kitchener ve Roberts 1 kontu Frederick Sleigh Roberts komutasındaki İngiliz birlikleri kuşatma altındaki kentleri kurtardılar, Boer ordularını yenilgiye uğratarak hızla demiryolu hatlarına doğru ilerlediler.İngilizlerin Şubat 1900`de Blomfontein`i, mayıs ve haziranda da Johannesburg`la Pretoria`yı işgal etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Kruger Transvaal`dan ayrılarak Avrupa`ya gitti.Ama Kruger`in Güney Afrika`dan ayrılışıyla savaş sona ermedi ve 1900`ün sonlarında en şiddetli evresine girdi.Christiaan Rudolf de Wet ve Jacobus Hercules De la Rey gibi yetenekli komutanların önderliğindeki Boer komandoları 15 ay boyunca İngiliz askeri üslerine ve ulaşım hatlarına karşı saldırılar düzenlediler.İngilizler Transvaal`ın ve Orange Irmağı Kolonisi adıyla ilhak ettikleri Oranj Bağımsız Devleti`nin kırsal kesimlerinin denetimleri altına alamadılar.
Boer saldırılarını durdurabilmek için demiryollarının çevresine dikenli teller ördürerek hat boyunca gözetleme kuleleri inşa ettiren Kitchener bu önlemlerden sonuç alamayınca Boer yerleşimlerini yakıp yıkarak misillemeye geçti.Boerlerin ve Afrikalıların çiftlikleri ayrım gözetmeksizin yakılıp yıkıldı, kırsal kesimde yaşayan Boerler yakalanarak toplama kamplarına kapatıldı.Kamplarda tutulan Boer kadın ve çocuklarının yaşam koşulları uluslararası düzeyde büyük tepki uyandırdı.Kötü yönetilen ve sağlık koşullarına özen gösterilmeyen kamplarda 20 bini aşkın insan öldü.Ama bu sırada saldırılarını sürdüren Boer komandolarının çoğu Kap Kolonisi`nin içlerine kadar girmeyi başardı, General Jan Smuts komutasındaki birlikler Cape Town sınırları içinde 80 km kadar ilerledi.Bununla birlikte Kitchener`ın sert ve amansız yöntemleri karşısında kesin bir zafer kazanamadı. Boerler Mart 1901`de İngilizlerden barış talebinde bulundularsa da bu öneri sonuç vermedi. Sonunda, Mayıs 1902`deki Vereeniging Barışı`yla Boerler bağımsızlıklarını yitirdiler.