son devrin en büyük tarihçilerinden.1896 yılında Konya’da doğdu. İlk, orta ve yüksek öğrenimini Konya’da tamamladı. Birinci DünyaHarbinin başlarında,İzmir’de AmerikanŞimendiferMektebine girdi.Mezun olunca, Geyve-Bozüyük istasyonlarında staj yaptı. Batum, Ruslardan alınınca, oraya istasyon şefi tayin edildi. Birinci Dünya Harbinden sonra memuriyetten ayrıldı ve gazeteciliğe başladı. Konya’da Hak Yolu mecmuasını çıkardı. Daha sonra İntibah, Meşrik-i Hakikat,Tercüman-ı Hakikat gazetelerinde yazmaya başladı.Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul’a yerleşti. Ankara Vakıflar Müdürlüğü Arşiv Dairesi müdürlüğünde bulundu.İstanbul’da Tarih Hazinesi, Tarih Dünyası gibi dergileri yayınladı. Mehter Takımının kuruluşunu gerçekleştirdi. Vakıf Sanatları Müzesinin Türk Sanatları Müzesinin ve Askeri Müzenin kuruluşnda vazife yaptı. Piri Reis’in deri üzerine yaptığı haritayı Topkapı Sarayında bulup ilim alemine tanıttı. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden topladığı, kitap, fotoğraf ve belgeyi 1979’da, kendi kitaplarıyla birlikte Üsküdar’da Selimiye Camii bitişiğindeki Üçüncü Selim Kasrında kurduğu İbrahim Hakkı Konyalı kütüphanesine vakfetti. Aynı sene Kültür Bakanlığı tarafından Üstün Hizmet Armağanı verildi. 1981’de Konya Selçuk Üniversitesi tarafından Şeref Doktorluğu Payesi verildi. 20Ağustos 1984’te Akşehir’de vefat etti.
İbrahim Hakkı, medrese tahsili yapmış olup,Arabi ve Farisiyi öğrenmiş,Osmanlıcayı okumada, kitabeleri okuyup ortaya çıkarmada ihtisas sahibiydi.
Osmanlı arşiv vesikalarının (1931) balyalar halinde Bulgaristan’a satıldığını görünce, gerekli çalışmaları yaparak arşivle ilgili ortaya çıkacak büyük faciaların önüne geçmiştir. Bu itibarla Türk arşivciliğine büyük hizmeti dokunmuştur.Kendi tabiri ile “Osmanlı tarihi yağmacılığını” kısmen de olsa önlemiştir. Bunun gibi bir ara ABD’ye rehin edilmesi düşünülen Topkapı Sarayı hazinesinin de Merkez Bankasından yerine iadesini sağladı.
Konyalı’nın yayınlanmış ve yayınlanmamış pekçok kitabı vardır. Yayınlanmış eserlerinin en ünlü ve önemlileri şunlardır:
1)Âbideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi, 2)Âbideleri ve Kitabeleriyle Karaman Tarihi, 3) Âbideleri ve Kitabeleriyle Akşehir Tarihi, 4)Âbideleri ve Kitabeleriyle Ereğli Tarihi, 5) Âbideleri ve Kitabeleriyle AksarayTarihi, 6) Âbideleri ve Kitabeleriyle Alanya Tarihi, 7) Âbideleri ve Kitabeleriyle Erzurum Tarihi, 8)Âbideleri ve Kitabeleriyle Şereflikoçhisar Tarihi, 9)Âbideleri ve Kitabeleriyle Kilis Tarihi, 10) Âbideleri ve Kitabeleriyle Üsküdar Tarihi, 11) Âbideleri ve KitabeleriyleAzatlı Sinan, 12) Âbideleri ve Kitabeleriyle Ertuğrul Gazi Türbesi, 13) Âbideleri ve Kitabeleriyle Kocabeyİmareti, 14) Âbideleri ve Kitabeleriyle Ankara Camileri, 15)Âbideleri ve Kitabeleriyle Sinan’ın İstanbul’daki Eserleri, 16) Âbideleri ve Kitabeleriyle İstanbul Âbideleri, 17) Âbideleri ve KitabeleriyleTopkapı Sarayında Deri Üzerine Yapılmış Haritalar, 18) Âbideleri ve Kitabeleriyle İslami ve Eski Paralar.
Bunların dışında: 1)Mimar Sinan’ın İstanbul’daki Yaptığı Eserler, 2) MimarSinan’ın Vakfiyesi, 3)Topun Tarihi, 4)Kılıcın Tarihi, 5) Beyşehir Tarihi, 6) Akçakoca Tarihi, 7) Türk Çadırları vs. gibi henüz yayınlanmamış eserleri de başlıbaşına birer milli değerdir.
Kaynak
Rehber Ansiklopedisiİstanbul Arşiv Dairesi ile Ankara Vakıflar Müdürlüğü Arşiv Daire Müdürlüğü görevlerinde bulundu ve buradan emekli oldu. Büyük eserlerini 1940 yılından sonra vermeye başladı. 200'ün üzerinde eseri vardır. Alanya Tarihi, Erzurum Tarihi, Konya Tarihi, Karaman Tarihi, Akşehir Tarihi, Ereğli Tarihi, Kilis tarihi iki ciltlik Üsküdar Tarihi ve Beyşehir Tarihi eserlerinden bazılarıdır.
Merhum, Hak Yolu, Tarih ve Tarih Dünyası gibi dergiler çıkartmış, Son Posta, Tan, Vatan İntibah, Meşrik-i Hakikat, Tercüman-ı Hakikat, İleri ve yeni Asya gibi pek çok gazete ve dergilerde de yazıları çıkmıştır. S.Ü. yapmış olduğu başarılı çalışmaları dolayısıyla kendisine Fahri Doktorluk payesi tevcih etmiştir.
İbrahim Hakkı Konyalı, büyük ve değerli arşivini ve binlerce ciltlik kütüphanesini, Üsküdar Selimiye'deki Hünkar Kasrı'na 'İbrahim Hakkı Konyalı, Kütüphane ve Arşivi' adıyla vakfetmiştir. Yapmış olduğu, büyük hizmetler sebebiyle, adı Türk tarihine altın harflerle geçecek olan bu büyük araştırmacımız, yine bir araştırma için geldiği Akşehir'de geçirmiş olduğu bir kalb krizi sonunda, 1984 yılında vefat etmiş ve cenazesi İstanbul'a götürülerek, daha önce hazırlatmış olduğu, Üsküdar Karacaahmet Kabristanındaki kabrinde toprağa verilmiştir.