Kardeşi büyük han Möngke tarafından İsmailiye fırkasını ve Bağdat’ta bulunan halifeyi yok etmek üzere bir orduya komutan yapıldı. 1253 senesinde Moğolistan’dan çıktı. 1256 senesinde Âzerbaycan’daki sapık bir fırka olan İsmailiye eşkıyalarını kılıçtan geçirdi.İsmailiye devletinin son reisleri olan Rükneddin’i öldürdü. Yüzlerce kale ve sığınağı yıktı. 1258 yılında da Bağdat üzerine yürüdü. Bu sırada Abbasi Devletinin başında Halife Müsta’sım bin Müstensır bulunuyordu. Dinine çok bağlı ve Sünni idi.Veziri olan İbn-i Alkami ise Şii olup, halifeye sadık değildi. Devlet idaresi bunun elinde idi. Abbasileri devirip Şii devleti kurmak istiyordu. Moğol Hükümdarı Hülagü’nün Bağdat’ı almasını, kendisinin de ona vezir olmasını istiyordu. Onun Irak’a gitmesini teşvik etmeye başladı. Şii olan Nasırüddin Tusi de Hülagü’nün müşaviri idi. Bu da onu Bağdat’ı almaya teşvik ederdi.İşler iki Şii arasında dönüyordu.
NihayetHülagü Bağdat’a saldırdı. Neft ateşleri ve mancınık taşları ile hücum eden 200.000 mevcutlu Tatar ordusu karşısında 20.000’e yakın halife ordusu dayanamadı. Elli gün muhasaradan sonra Şii vezir İbn-i Alkami sulh için diyerek Hülagü’nün yanına gitti ve onunla anlaştı. Halifeye; “Teslim olursak serbest bırakılacağız”. dedi. Bu hileden sonra teslim olan halife esir alınarak yanındakilerle beraber idam edildi. Dört yüz binden fazla Müslüman kılıçtan geçirildi.Milyonlarca İslam kitabı Dicle Nehrine atıldı. Böylece büyük bir ilim hazinesi ve tarihi kültür yok edildi.Güzel şehir harabeye döndü.Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hatırası olarak saklanan mübarek emanetler(Hırka-i Saadet) ve (Asa-yı Nebi) yakılıp külleri Dicle’ye atıldı. Beş yüz yirmi dört senelik Abbasi Devleti yok oldu. Hülagü’nün asıl hedefi Suriye’yi ele geçirmekti. Haleb’i aldı. Şam’a giderken Möngke’nin ölüm haberi üzerine İran’a döndü. Şam seferini tamamlamak üzere bıraktığı ordu 1260 senesinde Mısırlılar’a yenildi.Hülagü’nün bu seferinde bir milyon kadar Müslüman şehid edilmişti.
Kardeşinin ölümü üzerine hanlığa geçen Hülagü’nün zamanında Moğol devletinin sınırları Amuderya’dan Akdeniz’e, Kaf kaslar’danHint Okyanusu’na kadar uzanıyordu. Hanlığı sırasında Müslümanlara çok eziyet etti,Hıristiyanları korudu. Suriye seferi ile yakıp yıktığı yerleri tekrar imar etmeğe çalıştı. Birçok puthane yaptırdı. 1265 senesinde Meraga şehrinde öldü, oraya gömüldü.