hükümlü
Türkçe hükümlü kelimesinin İngilizce karşılığı.adj. condemned, sentenced n. convict, prisoner, culprit, lag
Kısaca: Hükümlü veya mahkum; yapmış olduğu fiilden dolayı hukuki açından başkasının haklarına zarar verdiği gerekçesiyle toplumdan uzaklaştırılıp islah edilen, hüküm giymiş kişiye denir. Hükümlünün tutukludan farkı, hükümlünün ceza aldığının kesinleşmiş, tutuklunun ise kesinleşmemiş olmasıdır. Hapishane veya tutukevinde isteği dışında belli veya belirsiz bir süre kalması mecburileştirilmiş kişi. Kişi bu ceza süresi sonunda topluma salıverilir. ...devamı ☟
Hükümlü veya mahkûm; yaptığı fiilden dolayı hukukî açından başkasının haklarına zarar verdiği gerekçesiyle toplumdan uzaklaştırılıp ıslah edilen, hüküm...
Yasa çıktıktan sonra ilk planda cezaevlerindeki 23 bini aşkın tutuklu ve hükümlü aftan yararlanarak tahliye oldu. Daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin verdiği...
bulunan hükümlü ve tutuklular'da buraya taşındı. 120.000 m² alana kurulan Cezaevi, 2000 yılındaki Hayata Dönüş Operasyonu'nda 12 tutuklu ve hükümlünün hayatını...
yeni hükümlü alınmayıp, diğer cezaevlerinden tehlikeli hükümlüler buraya nakledildi. 1934 Haziran'ında çeşitli yerlerden 196 tutuklu ve hükümlü bu kaçılması...
cezaevinin bir bölümünde bulunan ve idam cezasının infazını bekleyen hükümlülerin tutulduğu bölümdür. Özel bir bina veya ayrı bir ünite olmayan yerlerde...
iki çeşit cezaevi bulunmaktadır: tutuklu ve hükümlü cezaevi. Ancak birçok cezaevinde tutuklu ve hükümlüler bir arada barındırılmaktadır. Bu cezaevleri...
Bu tür adaletsiz ve yanlış kararların düzeltilmesi, yaşlı ya da hasta hükümlülerin bağışlanması için çıkarılan affa da özel af denir. Özel af ya yalnızca...
Af, Adalet, Aile, Anayasa, Ceza, Cumhurbaşkanı, Genel af, Hukuk, Mahkeme, Suç, Türkiye Büyük Millet Meclisive Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak, Ceza İnfaz Kurumlarında hükümlü ve tutukluların Ceza İnfaz Kurumlarının iç asayişini sağlamak ve rehabilite...
Gardiyan, Ceza, Mahkum, İnfaz