Hipokondriasis
Kısaca: Bu terim, değişik fakat birbirine ilişkin birçok durumda kullanılır: (a) hasta olduklarına inanarak ya da inanmayarak, bundan şüphelensin veya şüphelenmesinler, sürekli olarak sağlıklarıyla ilgilenen kişileri; (b) makul deliller olmadığı halde, ciddi bir hastalığa yakalanacaklarından korkanlar, ya da yakalandıklarından emin olanlar ve (c) hiçbir organik temele dayanmayan bir veya birçok inatçı ya da tekrarlayıcı bedensel şikâyetleri olanları tanımlamak için kullanılır. ...devamı ☟
İkinci anlamdaki hipokondriasis de. bir semptom olarak çok yaygındır, ama genellikle yalnızca başka bir psikiyatrik durum ortamında baş gösterir örneğin, bir anksiete (bkz.) durumunda ya da depresyonda (bkz.) ve hazan şizofrenide (bkz.) Anksiete durumlarında hipokondriak semptomlar çoğunlukla temelinde anksietenin somatik bir tezahürü olan korku ya da endişeler biçiminde belirir: örneğin: çarpıntıları olan bir hasta kendisinde bir "kalb güçsüzlüğü" olduğundan endişelenir. Öte yandan, şizofrenide ve envolüsyonel melankolide, hipokondriasis çoğunlukla delüzyonel ve tuhaftır; örneğin, hasta beyninin iki bölümünün yer değiştirdiğine inanır. Depressifler çok kere ciddi bir bedensel hastalık ve diğer felaket ihtimallerinden endişelenirler; şiddetli depresyonda ise bu gibi korkular delüzyon niteliği taşıyabilir.
Üçüncü anlamda hipokondriasis daha ziyade belirgin histerik kişilik özellikleri olan kadınlarda görülür ve muhtemelen hastanın semptomları dolayısıyla takınabildiği yatalak rolü, kendisine anlayış ve ilgi görme, nahoş zorunluluklardan kaçınma gibi önemli yararlar sağladığından bu tip vakalar tedaviye dirençlidir. Hipokondriasis'e ilişkin psikodinamik teorilerde, bu durum genellikle bilinçsiz kötülük ve suçluluk duyguları açısından yorumlanır.
Bkz. Psikosomatik Bozukluklar, Nevrasteni
Bu konuda henüz görüş yok.