Hicaz (Arapça: اÙلْØÙجاز), Arap Yarımadası'nda günümüz Suudi Arabistan'ının batısında bir bölgedir. Hicaz kelimesi Arapça'da "engel, bariyer" anlamına gelir. Kızıldeniz boyunca kuzeydeki Ürdün'den güneydeki Asir bölgesine doğru uzanır.
Hicaz bölgesi, kutsal şehirleri Mekke ve Medíne'yi ihtiva ettiği için İslam aleminde önemli bir yere sahiptir.
Tarihçesi
Daha M. Ö. 6. yüzyılda, Babil'in Kaldeli kralları Tayma'yı yazlık başkent olarak kullanıyorlardı. Hicaz, daha sonra merkezi Medain Salih olan Nebati Krallığı'na (M. Ö. 100-M. S. 200) bağlandı. Sonradan Abbasilerin, 1258'de de Mısır'daki Memluklar'ın denetimine girdi. 1517'de Osmanlıların eline geçti ve merkezi Mekke olan Medíne ve Cidde yanında Hicaz'la beraber üç sancaklı bir eyalet yapıldı. Eyaletin yönetimi, sözde Mekke şeriflerinin elindeydi. Ama 19. yüzyıl başlarındaki dinsel ayaklanmalarla bu durum değişti; kutsal kentler Mekke ve Medíne, Vahhabíler'in saldırısına uğradı. Osmanlılar 1845'ten sonra Hicaz'ı doğrudan yönetmeye başladılar ve topraklarını birleştirmek amacıyla 1900-1908 arasında Şam'ı Medíne'ye bağlayan Hicaz Demiryolu'nu yaptırdılar. I. Dünya Savaşı sırasında 1915'te, Muhammed'in soyundan geldiğini ileri süren Şerif Hüseyin bin Ali, Osmanlı yönetimine başkaldırarak demiryolunun bir kısmını yok etti ve kendini Hicaz kralı ilan etti. Hüseyin, Vehhabílerin başkaldırması üzerine 1924'te tahttan çekildi. Yerine geçen oğlu Ali de 1925'de aynı nedenle tahtı bırakarak ülkeden ayrıldı.İlk Suudí Devleti, Hicaz bölgesine de hükmediyordu. Necd Sultanı II. Abdülaziz 1926'da Hicaz kralı unvanını aldı. 1932'de de Hicaz, Necd ve onun denetimi altındaki öteki bölgeleri birleştirerek Suudi Arabistan Krallığı'nı oluşturdu.