1917 Şubatında Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı`na atanmak üzere, Şam`a gelen Mustafa Kemal Paşa, Hicaz`ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi. Manevi sebeplerden dolayı bu istek uygulanmadı. Komutanlık ataması da yapılmadı. Bin bir güçlükle Medine`yi, Yemen`i, Asir`in kuzeyini I. Dünya Savaşı sonuna kadar savunan 7. Kolordu yaklaşık 300 bin şehitkaynak göster vererek, Mondros Mütarekesi`nden bir müddet sonra, 23 Ocak 1919`da teslim oldu.
Hicaz-yemen Cephesi
Savaşın başında Başkomutanlığa bağlı olan bağımsız Hicaz Tümeni, 11 Ocak 1915’de 4. Türk Ordusuna bağlanmıştı. Birinci Kanal Seferine katılmak için, bu Hicaz Tümeninden “Hicaz Kuvve-i Seferiyesi” teşkil edildi. Ancak, harekata zamanında yetişemediği için katılamadı. Bu kuvvetlerin bir kısmı Maan bölgesinde bırakıldı, kalanları ise Hicaz’a (Mekke) gönderildi.Hicaz Cephesinde, Hicaz Emiri Şerif Hüseyin’in liderliğinde, İngiliz vaadleri, kışkırtmaları ve yardımlarıyla ayaklanan Arap kuvvetleri saldırılarının büyük önem kazanması üzerine bu cephe Şam’daki 4. Ordu’dan takviye edilerek, ordu komutanlığı yetkisinde Hicaz Kuvve-i Seferiye Komutanlığı kuruldu. Bölgedeki birlikler bu komutanlığa bağlandı ve komutanlığına da 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Paşa atandı.
Fahrettin Paşa ve kuvvetleri, İngilizlerin Nablus savaşını kazanmaları ve Filistin Cephesindeki Türk Kuvvetlerinin Halep bölgesine çekilmesi üzerine, İngiliz ve Arap kuvvetleri tarafından kuşatıldığı için Medine’de mahsur kaldı. Fahrettin Paşa, Bölgedeki Türk kuvvetleri ile irtibatının kesilmesine ve hiçbir ikmal desteği almamasına rağmen bir avuç kuvvetiyle Medine’yi kahramanca savunmuş ve Çöl Kaplanı unvanını almıştır. Kuşatmadan önce, Medine’deki kutsal emanetlerin büyük bir kısmını, teşkil ettiği özel bir ekiple İstanbul’a ulaştıran Fahrettin Paşa, Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra da Medine’yi savunmuş ve 13 Ocak 1919’da Medine’yi teslim etmiş ve esir düşmüştür.
Sina - 6 yıl önce
Efendim," Mustafa Kemal Paşa, Hicaz`ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi." Cümlesi Yanlıştır. Nutuk'ta Kut şehrinden bu yana İngiliz kuvvetlerinin Nurettin Paşa komutasındaki birliklerin hızla geri çekilmesiyle ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün atanması dolayısıyla Suriye sınırında durdurulmuştur. Buradaki suçlu kişi Nurettin Paşa'dır. Düzensizlik, ciddiyetsizlikten dolayı kuvvetlerimiz geri çekilmeye başlamıştır. Daha sonrasında Nurettin Paşa'nın Lozan Barış Antlaşması sırasında yayınladığı yaşam öyküsünün kapağına "İzmir Fatihi, Kutülamare'nin kuşatıcısı, Yemen, Selmanpak, Batı Anadolu, Dumlupınar, İzmir savaşları galibi" yazma cürretine girmeyi başarmıştır. (Kaynak: NUTUK 490. SAYFA İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)