1860`da liseyi bitirene kadar doğduğu şehirde kaldı. 1863`de avukat olarak çalışırken, hırsızlıkla suçlandı ve bir skandala dönüşmeden askere yazıldı. Hayatında hiç çarpışma görmemişti ve Fransa`nın dışına hiç çıkmamıştı fakat onun yanındaki askerlerin Meksika`da yaşadığı maceralar, onun efsane yaratmasında ilham kaynağı olmuştu. 1868`de babasının ölmesi üzerine ordudan ayrıldı. Takip eden yılda, Paris belediyesinin gişe hizmetinde ikinci sınıf katip olarak çalışmaya başladı. Her ne kadar gümrük memuru olarak çalıştığı bilinse de, hiçbir zaman terfi etmedi. 1884`de çalışmalarını ulusal müzede sergileme iznini elde etti. 1885`de Salon des Champs-Elysí©es`ye iki resmini gönderdi. 1886`dan ölümüne kadar Salon des Indí©pendants`da her yıl resimleri sergilendi.
1893`de gişe memurluğundan emekli oldu. Artık kendini tamamen ressamlığa adamıştı. Aynı yıl, Henri Rousseau, ona cesaret verecek ve edebiyat çevresiyle tanıştıracak olan Alfred Jerry ile tanıştı. 1899`da beş perdelik La Vengeance d`une Orpheline Russe`u yazdı. “Clí©mence” adında bir vals yazdı ve 1904`de yayınladı. 1906`da Robert Delaunay`la arkadaş oldu. 1908`de Picasso, Rousseau şerefine ziyafet düzenledi. 1909`da resimleri Ambroise Vollard ve Joseph Brummer gibi satıcılar tarafından aranılır hale geldi.