Heady

Heady

1. anlamı (s.) kuvvetli, sert, çarpıcı (esans, içki); inatçı, kafa tutan . ,rahat/sert/acele.
2. anlamı (alkol) sarhoş edici. çarpıcı. sert. başı dönmüş. heyecanlı.

Heady

Heady İngilizce anlamı ve tanımı

Heady anlamları

  1. (a.) Willful; rash; precipitate; hurried on by will or passion; ungovernable.
  2. (a.) Violent; impetuous.
  3. (a.) Apt to affect the head; intoxicating; strong.

Heady tanım:

Kelime: heady
Söyleniş: 'he-dE
İşlev: adjective
Türleri: head·i·er; -est
1 a : WILLFUL, RASH heady opinions b : VIOLENT, IMPETUOUS
2 a : tending to intoxicate or make giddy or elated heady wine being in such distinguished company was a heady experience b : GIDDY, EXHILARATED heady with his success c : RICH a heady sauce a heady variety d : IMPRESSIVE a man of heady accomplishments
3 a : marked by or showing good judgment : SHREWD, INTELLIGENT b : intellectually stimulating or demanding
- head·i·ly /'he-d&l-E/ adverb
- head·i·ness /'he-dE-n&s/ noun

Heady ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Intoxicating,

Heady

İngilizce Heady kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. intoxicante, embriagador; cabezón; impetuoso, apasionante

Heady

İngilizce Heady kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. impétueux, frivole; violent, destructif

Heady

İngilizce Heady kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. vorschnell, unbesonnen

Heady

İngilizce Heady kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. inebriante, che dà alla testa; esaltante, entusiasmante; sconsiderato, avventato; violento, impetuoso

Heady

İngilizce Heady kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. precipitado, emocionante

Heady

s. inatçı, dik kafalı, sert, kuvvetli, kafa yapan, çarpan, düşüncesiz, atak, kurnaz, açıkgöz, uyanık

Heady

İngilizce Heady kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. onstuimig

Heady

adj. intoxicating, exhilarating, thrilling; impetuous, thoughtless

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.