Havanın, doğal yollarla ya da insanlann çeşitli etkinlikleri sonucuatmosfere karışan katı, sıvı ve gaz halindeki kirleticilerinetkisiyle fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinindeğişerek, insan ve diğer canlılar ile cansız varlıkları olumsuz yöndeetkileyebilecek duruma gelmesi, hava kirliliği olarak tanımlanmaktadır. Bu olay,önemli miktarda can ve mal kaybına neden olması halinde bir afet olarakdeğerlendirilmektedir.
Volkanizma, orman yangınları, toz ve kum fırtınaları ve bitki örtüsü,doğal kirleticikaynaklardır. Kentsel ve endüstriyel faaliyetlerise, beşeri kirleticilere kaynak oluşturmaktadır.
Atmosfere karışan kirleticilerin yoğunluğu, dolayısıyla yoğun hava kirliliğinin yaşanması, havaya verilen kirleticilerin miktarları yanında, oranın kli-matolojik-meteorolojik ve jeomorfolojik özellikleriyle de doğrudan ilişkilidir.
Çukur alanlar, etrafı dağlarla çevrili düzlükler ve dolayısıyla platolar ile rüzgarsız alanlar, özellikle kışın oluşan yer inversiyonunun hava kirliliğinin çok yoğun olarak yaşandığı yerlerdir
Hava kirliliğinin verdiği zararlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
• Özellikle fosil yakacakların yanması sonucu atmosfere verilen maddeler ile atmosferde çeşitli nedenlerle oluşan bazı kanserojen maddeler insan yaşamını olumsuz yönde etkiler.
• Atmosferin en alt bölümündeki ve buradan yeryüzüne inen çeşitli kirleticiler bitki ve hayvanların yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratır.
• Bazı kirleticilerin uzun dalgalı yer radyasyonunu tutma özelliğine sahip olması, bazılarının ise ozon tabakasının incelmesine katkıda bulunması nedeniyle atmosferin sera etkisi artar ve küresel ısınmaya doğru bir gidiş olur.
• Hava kirliliğiyle ilişkili olarak oluşan asit yağmurları, canlı ve cansız çevreye büyük zararlar verir.
•Su ve toprak kirliliğine neden olduğundan ekolojik dengenin bozulmasıyla çevre sorunlarının yaşanmasına büyük can ve mal kayıplarına neden olur.
• Tarihi, sanatsal ve kültürel varlıklar üzerindeki olumsuz etkileri sonucu büyük ekonomik ve kültürel olumsuzluklar ortaya çıkar
Genel olarak yoğun hava kirleticileri ile sili oluşturan suyun birleşmesi sonucu, sülfürik asit (II^SO,) oluştuğundan sisli havalarda hava kirliliği, afet halım almakta, büyük can ve mal kayıptan görülmektedir. Nitekim bugüne kadar hava ikililiğinin birçok ülkede. örneğin, Belçika, ABD, Meksika VC İngiltere'de ölümlere neden olduğu görülmüştür. 1952 yılında Londra'da 5 gün içindi 1000 kişinin hayatını kaybettiği, hayvan ve bitki varlığının büyük zarar gördüğü hava kirliliği, sis olayı bugün hile önemini korumaktadır.
Yine Londra'da duman ve sisin yoğun olduğu bir dönemde 1873 yılında 700 kişi 1911 yılında ise 1150 kişi, Belçika’da 1990 yılında 63 kişi. ABD’de Pensivanya'da 20 kişi yaşamını yitirmiştir.
Hava kirliliği, meteorolojik klimantolojik ve jeomorfolojik özellikleri ile sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle ülkemizde özellikle de büyük kentlerimiz için önemli bir sorun olmaktadır. Ancak ülkemizde görülen hava kirliliği Türkiye içinde ki kirleticilerden değil, diğer ülkelerden gelen kirleticilerin birikmesiyle de oluşmakladır.Bunun sonucunda özellikle kirliliğin yoğun olduğu kış mevsiminde ve büyük kentlerimizde, sağlıklı bir veri olmasa da, solunum yolu hastalıklarında ve ölümlerde artış olduğu, doğal ve beşeri çevrenin çok büyük zarar gördüğü bilinmekledir
Asit yağmurlarının verdiği zararlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
• İnsan sağlığı olumsuz yönde etkilenmekte, hastalık ve ölüm oranlarında artış olmaktadır.
• Toprak ve su ortamlarının asit dengesi bozulmakta canlı yaşamı tehlikeye girmektedir.
• Doğal ve kültür bitkileri ve özellikle de ormanlar ile hayvan varlığı büyük zarar görmektedir.
• Tarihi, sanatsal ve kültürel varlıklar üzerindeki olumsuz etkileri sonucu büyük ekonomik ve kültürel olumsuzluklar ortaya çıkar
Genel olarak yoğun hava kirleticileri ile sili oluşturan suyun birleşmesi sonucu, sülfürik asit (II^SO,) oluştuğundan sisli havalarda hava kirliliği, afet halım almakta, büyük can ve mal kayıptan görülmektedir. Nitekim bugüne kadar hava ikililiğinin birçok ülkede. örneğin, Belçika, ABD, Meksika VC İngiltere'de ölümlere neden olduğu görülmüştür. 1952 yılında Londra'da 5 gün içindi 1000 kişinin hayatını kaybettiği, hayvan ve bitki varlığının büyük zarar gördüğü hava kirliliği, sis olayı bugün hile önemini korumaktadır.
Yine Londra'da duman ve sisin yoğun olduğu bir dönemde 1873 yılında 700 kişi 1911 yılında ise 1150 kişi, Belçika’da 1990 yılında 63 kişi. ABD’de Pensivanya'da 20 kişi yaşamını yitirmiştir.
Hava kirliliği, meteorolojik klimantolojik ve jeomorfolojik özellikleri ile sosyo-ekonomik yapısı nedeniyle ülkemizde özellikle de büyük kentlerimiz için önemli bir sorun olmaktadır. Ancak ülkemizde görülen hava kirliliği Türkiye içinde ki kirleticilerden değil, diğer ülkelerden gelen kirleticilerin birikmesiyle de oluşmakladır.Bunun sonucunda özellikle kirliliğin yoğun olduğu kış mevsiminde ve büyük kentlerimizde, sağlıklı bir veri olmasa da, solunum yolu hastalıklarında ve ölümlerde artış olduğu, doğal ve beşeri çevrenin çok büyük zarar gördüğü bilinmekledir.