Akçaabat'ın Ahanda köyünde doğmuş (1909), Birinci Dünya Savaşı sırasında babası ölmüş, öksüz kalmıştır. Darüleytam'a (Öksüzler Yurdu) yerleştirilen Dinamo, orada büyümüş, daha sonra Sivas Öğretmen Okulu'nu bitirmiş (1931 - 1933). Daha sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Resim - İş Bölümü'ne girmiş, son sınıfta iken, Ceza Yasası'nın 142'nci maddesine aykırı eylemlerde bulunduğu iddiasıyla dört yıl hapse mahkum olmuş (1935) ve okuldan çıkarılmıştır. Hapisten çıktıktan sonra İstanbul'a yerleşmiş, çaşitli firar ve yakalanmalarla askerliğini yedi yılda bitirebilmiştir (1949). Takma adlarla fotoğrafçılık yapmış "adab-ı muaşeret" kitapları yazmış, gaçetelerde çalışmıştır.
Toplumcu düşünceleri dolayısıyla polisin sürekli izlediği Dinamo 6 - 7 Eylül olayları sırasında yeniden tutuklanmış (1956), yok yere altı ay cezaevinde kalmıştır. Daha sonraki yıllarda yaşamını yazarlık ve çevirmenlik yaparak kazanmıştır.
Hasan İzzetin Dinamo 1989 yılında ölmüştür.
Yazın yaşamı
Dinamo ilk şiirini 14 yaşında iken yazmıştır. Mehmet Emin Yurdakul'u anımsatan bu şiirde şöyle demektedir. "Vur demirci çekicini boş durma sen bugün de / Ocağından dört bir yana kıvılcımlar saçılsın / Şimdiyedek o pas tutan altın örsün önünde / Sana bolluk ve mutluluk kapıları açılsın". İlk geçlik şiirlerinde Rıza Tevfik'in, Yusuf Ziya'nın, Orhan Seyfi'nin etkileri görülmektedir. Daha sonra Faruk Nafiz'in etkisinde şiirler yazmıştır. Dinamo'nun ilk şiiri Giresun'da çıkan izlen dergisinde yayımlanmıştır (1925). 1928 yılında Serveti Fünun dergisinde de hece vezniyle şiirleri yayımlanan Dinamo, 1929 yılında aruz ölçüsünü denemiş, ancak yeniden hece'yi kullanmayı başlamıştır.
O sıralarda Nazım Hikmet Rusya'dan yurda dönmüş ve 835 Satır adlı kitabını çıkarmıştır. Bu kitap Dinamo'yu büyük ölçüde etkilemiş, serbest vezinle şiirler yazmaya başlayan genç şair bunlardan bazılarını Nazım Hikmet'e göndermiştir. Dinamo'nun belirttiğine göre Nazım bu şiirleri beğenmiş, "hepsini Resimli Ay" da yayımlayacağını bildirmiştir. Artık toplumsal konuları işleyen şiirler yazmaya başlayan Dinamo, bunlardan bazılarını Sivas'ta çıkan Adım ve Merzifon'da çıkan Taşan dergilerinde yayımlamıştır (1930). Sivas Öğretmen Okulu'nu bitirdiği yıl okul arkadaşları Mehmet Cevdet ve Vehbi Cem (Aşkun) ile birlikte Adsız Kitap adlı ilk yapıtını çıkarmıştır. Dinamo'nun bu kitaptaki şiirleri gençlik günlerinin ürünleridir. Ancak, yeni doğrultusunu gösteren şiirlere de rastlanmaktadır. "Sekiz yıl şairlik yaptım yeter / Proleter / Olmıyanlara / Göğsümün altındaki yara / Bundan sonra / Yalnız sizin için sızlayacak".
Gazi Eğitim Enstitüsü son sınıfta iken dört yıla mahkum olunca, Ankara'da hapiste sayısız şiirler, romanlar, destanlar kaleme almıştır. Bu arada, hapse girişinin ikinci yılında, İstanbul'da kız kardeşinin aracılığıyla Deniz Feneri adlı kitabını bastırmıştır (1937). "Tahiregiller (iki cilt), Kızılırmak Donjuanı, Açlık adlı üç roman, Simavneli Bedrettin adlı romanımsı bir kitap ve yüzlerce şiirden oluşan" dört yıllık hapisane ürünleri, ne yazık ki Dinamo, hapisten çıkıp İstanbul'a gelirken (1939) valiziyle birlikte kaybolmuştur. Şair, tutuklanması sırasında da "Arkadya adlı bir romanıyla bine yakın şiirinin polisin elinde yitip gittiğini" söylemektedir.
Yapıtları:
Şiir:
Adsız Kitap (1931), Deniz Feneri (1937), Karacaahmet Senfonisi (1960), Özgürlük Türküsü (1971), Mapushanemden şiirler (1974), Sürgün Şiirleri (1975), Gecekondumdan Şiirler (1976), Nazım'dan Meltemler (1987).
Roman:
Kutsal İsyan (1966 - 1967 Sekiz cilt), Savaş ve Açlar (1968), Ateş Yılları (1968), Kutsal Barış (1972 - 1974 Beş Cilt), Öksüz Musa (1973), Musa Mapusanesi,
Anı:
6 - 7 Eylül Kasırgası (1971), Edebiyat Anıları (1984).