Harlem Rönesansı, 1920’lerde New York City’nin kenar mahallesi Harlem’de zenci sanatçılarla başlayan Afro-Amerikan müziği, dansı, sanatı, modası, edebiyatı, tiyatrosu ve siyasetinin entelektüel ve kültürel bir hareketti. Adını Alain Locke tarafından düzenlenen 1925 tarihli The New Negro'dan alan hareket, ilk başta "Yeni Negro Hareketi" olarak biliniyordu. Sonradan Harlem Rönesansı olarak adlandırılan bu dönem, Langston Hughes (1902-1967), Countee Cullen (1903-1946) ve Claude McKay (1889-1948) gibi şairler ve Zora Neale Hurston (1903-1960) gibi yazarların tanınmasını sağladı. Bu yazarlar, eserlerinin kaynağını Afrikalı-Amerikan sözlü geleneğinden almaya çalıştılar.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra farklı görüşlerin toplumda kabul görmeye başlaması, zenci yazarları, Amerikan Edebiyatı’nın merkezine yerleştirdi. James Baldwin (1924-1987), Giovanni’s Room adlı eserinde ırkçılığı aşağılayarak cinsel tercihini açıkça ortaya koydu. “Invisible Man” adlı eserinde, Ralph Ellison (1914-1994) zencilerin Afrikalı-Amerikalıların toplumdaki zor durumuna değinmişti. Siyah ırk insanları, ne yaparlarsa yapsınlar, beyazların onları görmezden gelmesini sağlayamıyorlardı. Bu, çağdaş dünyanın en geniş kimlik arayışı temasıydı.