Tarihçesi
HACCP, ilk olarak 1960`larda ABD`de Phillsbury firması tarafından ABD Ordusu ve NASA için `sıfır hatalı` ürün üretimi amacına yönelik olarak geliştirilmiştir. Daha sonra 1970`lerden başlayarak da FDA (Food and Drug Administration-ABD Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından resmi denetimlerde referans olarak kullanılmaya başlanmıştır.Önce sadece ABD`de uygulanan HACCP sistemi başta Avrupa Topluluğu olmak üzere diğer ülkelerinde dikkatini çekmiş ve 14 Haziran 1993 tarihli 93/43/EEC Gıda Maddelerinin Hijyeni Direktifi ile topluluk içindeki bütün gıda üretimlerinde HACCP uygulamalarını zorunlu kılmıştır.
Türkiye`de, 9 Haziran 1998 tarihli Resmi Gazete`de yayınlanan "Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Yönetmelik" de HACCP sisteminin uygulama gerekliliği belirtilmiştir ve yine aynı yönetmelikte 15 Kasım 2002 tarihinden geçerli olmak üzere; başta et, süt ve su ürünleri işleyen işletmeler olmak üzere, gıda üreten diğer işletmelerin de kademeli olarak HACCP sistemini uygulamaları zorunlu hale getirilmiştir.
Temel ilkeleri
HACCP genel olarak kabul görmüş aşağıdaki 7 temel ilkeden oluşmaktadır:- Tehlike analizinin yapılması,
- Kritik kontrol noktalarının saptanması,
- Kritik limitlerin oluşturulması,
- Kritik kontrol noktalarının izlenmesi için sistemin oluşturulması,
- Kontrol altında olmayan noktaların izlenmesi ve varsa düzeltici faaliyetlerin oluşturulması,
- Sistemin etkili bir şekilde işlemesinin denetlenmesi için kontrol prosedürlerinin oluşturulması,
- Bu ilkelerin uygulanması için prosedür ve kayıtları kapsayan dökümantasyon sisteminin oluşturulması.
Yararları
- Doğrudan kalite arttırımına değil dolaylı olarak ürün güvenliğini sağlayarak kalite artırımına yönelik bir avantaj sağlar.
- Ürünün standart kalitede üretilmesine bağlı olarak satışların ve karlılığın doğrudan artmasını sağlar.
- Kontrol yerine önleyici yaklaşımın uygulanması sağlar.
- İşletmeler kritik kontrol noktalarını ve buralardaki kritik limitleri belirler ve kayıtlarını tutarlar. Bu sayede işletme çalışmaları ile ilgili bilgilere kolaylıkla ulaşılmış olur. Klasik kontrol yöntemlerinden hem daha hızlı hem daha güvenilirdir. İyileştirmeler için fırsat yaratır.
- Uluslararası düzeyde tanınan bir sistem olması nedeniyle ihracat kolaylığı sağlar.
- Çalışanlarda gıda güvenliği bilincinin oluşmasını sağlar.