güçlü
1 . Gücü olan, kuvvetli, yavuz:
"Hele kendini güçlü hissederse tetik ol, basbayağı saldırganlaşır."- A. İlhan.
2 . Şiddeti çok olan.
3 . mecazEtkisi, önemi büyük olan, sözü geçer, forslu.
4 . mecazNitelikleri ile etki yaratan, etkili:
"Kitabında ne kadar güçlü ve üslup sahibi bir yazar olduğunu belgeler."- H. Taner.
güçlü
Türkçe güçlü kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. powerful, strong, forceful, bouncing, brawny, energetic, full blooded, heroic, high pressure, iron, keen, mighty, pithy, potent, prepotent, robust, spirited, stalwart, stout, sturdy, vigorous, virile, voluminous
adj. powerful, forceful, exerting great force
n. strength, power, force, energy, ability, capability, capacity, arm, clout, clutch, command, control, dominance, forcefulness, intensity, iron, might, pep, pith, potency, potential, punch, rod, sinew, spirit, stamina, steam, sting, stuffing, sword
güçlü
gücü olan, iş görme gücü yüksek olan, kuvvetli; niteliğiyle, becerisiyle etki yaratan, etkili.
gücü yüksek olan, şiddetli; zamana, güçlüklere, olumsuzluklara dayanacak kadar sağlam olan bağ.
etkisi, önemi, nüfuzu büyük olan, forslu.
güçlü
Türkçe güçlü kelimesinin Fransızca karşılığı.
vigoureux/euse, à poigne, dru/e, énergique, fort/e, magistral/e, puissant/e
güçlü
Türkçe güçlü kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. fett, handfest, heftig, kräftig, kraftvoll, mächtig, machtvoll, potent, rüstig, saftig, stämmig, stark, wuchtig
güçlü
(Türkçe) Erkek ismi 1. Gücü olan kuvvetli zorlu. 2. Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde.