Gürcistan (Gürcüce: საქართველო, [sɑkʰɑrtʰvɛlɔ]), Karadeniz’in doğu kıyısında, Güney Kafkasya’da yer alan ülkedir. Eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olan Gürcistan'ın kuzeyinde Rusya, doğusunda Azerbaycan, güneyinde Ermenistan ve güneybatısında Türkiye yer alır. Ülkenin batı sınırını Karadeniz belirler.
Bugünkü Gürcistan'da Klasik Çağ boyunca Kolhis ve İberya gibi birkaç bağımsız krallık kurulmuştur. Gürcüler resmî olarak 4. yüzyılda Hristiyanlığı benimsediler. Gürcü Ortodoks Kilisesi erken Gürcü devletlerinin manevi ve politik birleşmesi üzerinde büyük role sahiptir. Birleşik Gürcistan Krallığı 12. ve erken 13. yüzyıllarda Kral Kurucu Davit ve Kraliçe Tamar döneminde Altın Çağı'na ulaştı. Bundan sonra krallık geriledi ve Moğollar, Osmanlı İmparatorluğu ve İran hanedanlıkları gibi bölgesel güçlerin hegemonyası altında kalan devletlere bölündü. 18. yüzyılın sonlarında Doğu Gürcistan Kartli-Kaheti Krallığı, Rus İmparatorluğu ile bir ittifak antlaşması imzaladı. Ancak Rus İmparatorluğu, 1801 yılında Kartli-Kaheti Krallığı'nı ve 1810 yılında Batı Gürcistan İmereti Krallığı'nı ilhak etti. Gürcistan üzerindeki Rus yönetimi İran, Osmanlı ve Rus İmparatorluğu'nun 19. yüzyıl boyunca parça parça ilhak ettiği geriye kalan Gürcü bölgeleri ile yapılan çeşitli barış antlaşmaları sonucu kabul edildi.
Gürcistan, Rus İç Savaşı sırasında 1917'deki Rus Devrimi'nin ardından kısa bir süre boyunca Transkafkasya Federasyonu'nun bir parçası oldu ve daha sonra bağımsız bir cumhuriyet olarak ortaya çıktı. 1921 yılında Kızıl Ordu Gürcistan'ı işgal etti ve işçilerin ve köylülerin sovyetler hükûmetini kurdu. Sovyet Gürcistan yeni Transkafkasya Federasyonu'na katıldı ve 1922 yılında Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerinden biri oldu. 1936'da Transkafkasya Federasyonu dağıldı ve Gürcistan bir Sovyet Cumhuriyeti olarak ortaya çıktı. 2. Dünya Savaşı sırasında neredeyse 700.000 Gürcü Kızıl Ordu saflarında Nasyonel Sosyalistlere karşı savaştı. Etnik bir Gürcü olan Sovyet Lideri Josef Stalin'in 1953 yılında ölümünden sonra Nikita Kruşçev ve onun de-Stalinizasyon politikasına karşı 1956'da neredeyse yüz öğrencinin hayatını kaybettiği protesto dalgaları ülkeye yayıldı.
1980'li yıllarda bir bağımsızlık hareketi başladı ve büyüdü, Nisan 1991'de Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nden ayrılması ile sonuçlandı. Daha sonraki dönemin büyük bir kısmında Gürcistan iç karışıklıklar, Abhazya ve Güney Osetya'daki ayrılıkçı hareketler ve ekonomik krizle uğraştı. Gürcistan 2003 yılındaki Gül Devrimi'nin ardından NATO ve Avrupa Birliği üyeliğini hedefleyen güçlü bir Batı yanlısı dış politika izledi, ülkede bir dizi demokratik ve ekonomik reformlar yapıldı. Bu karışık sonuçları beraberinde getirdi ancak ülkenin kurumlarını güçlendirdi. Ülkenin Batı yanlısı politikası Rusya ile ilişkileri kötüleştirdi, Ağustos 2008'de Rus-Gürcü Savaşı ve Gürcistan'ın Rusya ile günümüzde de devam eden bölgesel anlaşmazlıkları ile sonuçlandı.
Gürcistan, 2008 Rusya-Gürcistan Savaşı'ndan sonra kısıtlı uluslararası tanınmışlık kazanmış Abhazya ve Güney Osetya olmak üzere iki de facto bağımsız bölgeyi kapsamaktadır. Dünyanın çoğu devleti bu bölgeleri Gürcistan'ın Rusya tarafından işgal altında olan bölgeleri olarak kabul etmektedir.
Gürcistan, seküler, üniter ve başkanlı cumhuriyet olan bir temsili demokrasidir. Gelişmekte olan bir ülkedir ve 2019 yılı itibariyle İnsani Gelişme Endeksi'nde 61. sıradadır. Ülke Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği ve GUAM Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Örgütü üyesidir. NATO üyeliği ve ileride Avrupa Birliği'ne üye olmak için uğraş vermektedir.