Birinci Dünya Savaşı sırasında, Ekim 1917 Devrimi üzerine Kafkas Cephesindeki Rus orduları işgal ettikleri doğu vilayetlerinden çekilince Ermeniler merkezi Erivan’da olan bir Cumhuriyet kurup, yaklaşık 50.000 kişilik bir Ermeni kuvvetiyle Rusların yerini aldılar. Doğu vilayetlerimizde yaşayan Müslüman-Türklere zulüm yaptılar. Şehirleri ve köyleri yakıp yıktılar. Savunmasız ve masum insanları hunharca katlettiler. Bu zulmü ve işgali önlemek için harekete geçen Osmanlı ordusu, Erzurum, Trabzon ve Van vilayetlerini kurtardıktan sonra Osmanlı-Rus sınırını geçerek Güney Kafkasya doğrultusunda ilerledi. Kars’tan sonra Gümrü’ye giren Osmanlı ordusu Ermenileri geri püskürttü. Ermenileri kesin yenilgiye uğrattıktan sonra Ağrı’yı da ele geçirdi. Ermenilerin isteği üzerine 31 Mayıs 1918’de Batum antlaşması imzalandı. 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sırasında kaybedilen topraklar yeniden Osmanlı Devletinin hakimiyeti altına girdi.
Birinci Dünya Savaşı sonunda 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesinden sonra Osmanlı Devleti Kafkasya Cephesindeki kuvvetlerini geri çekmek zorunda kaldı. Önce Kafkasya ve Azerbaycan’ı boşaltarak Kars, Ardahan, Batum’a çekildi. Ancak, İngilizler buranın da boşaltılmasında ısrar ettiler. Elviye-i Selase adı verilen Kars, Ardahan ve Batum da 31 Ocak 1919’da boşaltıldı. Bu arada Kars’ta “Güney-Batı Kafkas Milli Şura Hükumeti” kuruldu. 13 Mart 1919’da Kars’ı işgal eden İngilizler, Milli Şura Hükumetini dağıtarak idaresinde Taşnak Komitelerinin hakim olduğu şehri Ermenistan Cumhuriyeti askerlerine teslim ettiler. 20 Nisanda da Gürcistan Cumhuriyeti Ardahan’ı işgal etti.
İngilizlerin teşvik ve desteğiyle Doğu Anadolu’daki bazı bölgeleri işgal eden Ermeniler Müslüman halka akla gelmedik işkence ve zulümleri yaptılar. Şehirleri köyleri ve kasabaları yağmaladılar. Pekçok kimse şehid oldu. İşgalcilere karşı milis kuvvetleri vasıtasıyla mücadele eden Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir 26 Nisan 1920’de TBMM Hükumetine başvurarak askeri bir harekat için izin verilmesini istedi. Fakat Ankara Hükumeti İtilaf Devletlerinin San Remo’daki toplantılarını öne sürerek böyle bir harekatın siyasi açıdan doğru olmayacağını belirtti. Ermenilere karşı mücadelenin Kars, Batum ve Ardahan’daki milis çetelerinin güçlendirilerek yürütülmesi isteğini de Sovyet Hükumetiyle yeni münasebet kurulmakta olduğunu ileri sürerek erteledi. Daha sonra TBMM Hükumeti tarafından, Doğu Cephesinde askeri harekata başlanmasını kararlaştırdı. Kazım Karabekir Paşanın komuta ettiği Doğu Cephesi kuvvetleri 28 Eylül 1920’de ileri harekata başladı. 29 Eylülde Sarıkamış, 30 Ekimde Kars geri alındı. Ermenistan Cumhuriyetini barışa zorlamak için Gümrü yönünde ileri harekatı sürdüren Türk birlikleri Ermenileri geri atarak Şahnalar’ı ele geçirdi ve Ermeni askerlerini Arpaçay’ın batı sırtlarına kadar sürdü. Türk birliklerinin ilerlemesi üzerine Ermenistan Cumhuriyeti ateşkes istedi. Kazım Karabekir Paşanın ateşkes şartları kabul edilmeyince, Doğu Cephesi kuvvetleri Arpaçay’ı geçerek 7 Kasım 1920’de Gümrü’yü aldı. Gümrü’nün doğusunda bir hattı tutan Ermeni kuvvetleri yeniden bozguna uğratıldı. Ateşkes şartlarını kabul etmek zorunda kalan Ermenistan Cumhuriyetiyle 22 Kasımda Gümrü’de barış görüşmelerine başlandı.
28 Kasımda imzalanan ateşkes antlaşması uyarınca Ermeni kuvvetleri Arpaçay’ın 15 km doğusundan geçen hattın gerisine çekildiler.
Ermenistan Taşnak Hükümeti ile TBMM Hükumeti arasında sürdürülen barış görüşmeleri neticesinde 2 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması imzalandı. TBMM Hükumetinin imzaladığı ilk milletlerarası antlaşma olan Gümrü Antlaşmasına göre; Türkiye ile Ermenistan Cumhuriyeti arasında savaş durumu sona eriyor, Ermeni işgali altındaki Iğdır, Tuzluca, Kars geri alınıyordu. Sınır; Karasu’nun döküldüğü yerden başlayarak Aras Irmağı, Kekaç kuzeyine kadar Arpaçay-Karahan Deresi, Tiğnis batısı-Büyük Kımlı doğusu-Kızıltaş-Büyük Akbaba Dağı çizgisinden geçiyordu. Ermenistan Cumhuriyetinin güneyindeki Nahcivan, Şahtahtı, Şarur bölgeleri, ileride yapılacak bir plebisitle (halk oylaması ile) idare biçimi tesbit edilmek üzere, Türkiye Cumhuriyeti himayesinde bir mahalli idareye bağlanacaktı. (Bu yöre daha sonra Moskova Antlaşmasıyla azerbaycan’a verildi)
Antlaşmanın üçüncü maddesinde, Türkiye’nin vaktiyle Osmanlı sınırları içinde bulunup antlaşma uyarınca Türkiye’de kalacak olan ve üzerinde Türkiye ile tarihi, etnik ve hukuki münasebeti olan toprakların hukuki durumu konusunda, Ermenistan Cumhuriyeti istediği takdirde antlaşmanın onayından sonra üç yıl geçince plebisite başvurmayı kabul edeceği belirtiliyordu. Dördüncü maddesinde: Ermenistan Cumhuriyeti; emperyalist devletlerin kışkırtmalarıyla düzen ve güvenliği bozucu hareketlere girişilmesini önlemek için 1500’den fazla asker bulundurmamayı, silahların sayısını sınırlandırmayı kabul ediyordu. Bu konular Erivan’da bulunacak Türk temsilcisi tarafından denetlenebilecekti.
Antlaşmaya göre; Birinci Dünya Savaşı sırasında düşman ordularına katılan veya işgal altındaki topraklarda kıyıma katılmış olanlar dışındaki göçmenlerin eski sınırlar içindeki yurtlarına dönmelerine izin veriliyordu. Göçmenler bu haklarını bir yıl içinde kullanabilecekler, bu süre içinde dönmeyenler hiçbir hak iddia edemeyeceklerdi.
Taraflar Birinci Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan karşılıklı zarardan aklanıyorlardı. Antlaşmanın 10. maddesine göre; Erivan Hükumeti Sevr Antlaşmasını geçersiz sayacağını, emperyalist ülkelerde bir kışkırtma vasıtası olan temsilci heyetlerini geri çağırmayı kabul ediyordu. Ayrıca Türk Devleti, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek saldırılara karşı Erivan Hükumetine anlaşmayla sağlanan haklara zarar vermemek şartıyla, Ermenistan içinde geçici olarak askeri tedbirler alabilecekti.
Antlaşmanın 18. maddesine göre antlaşma hükümleri TBMM ve Ermenistan Taşnak hükumetlerince onaylanacaktı. Fakat antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Ermenistan, Kızıl Ordunun denetimine girdiği için Gümrü Antlaşması onaylanamadı. Ancak Türk ordusu elverişli konumda olduğu için 16 Mart 1921’de Sovyetler Birliğiyle imzalanan Moskova Antlaşmasında Gümrü Antlaşmasının sağladığı durum korundu. Antlaşmanın kararları büyük ölçüde Moskova Antlaşmasında yer aldı. 13 Ekim 1921’de Ermenistan, azerbaycan ve Gürcistan Sovyet hükumetleriyle imzalanan Kars Antlaşmasının temelini de Gümrü Antlaşması teşkil etmiştir.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Antlaşma Metni
TÜRKİYE - ERMENİSTAN BARIŞ ANDLAŞMASI
Gümrü (Alexandropol), 2 Aralık 1920
(Metin)
Bir yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Öte yandan Ermenistan Cumhuriyeti, aralarındaki savaş durumuna son vermek ve sürekli bir barış yaratmak amacıyla, aşağıda adları yazılı yetkili Temsilcileri, görüşmeler yapmak için, görevlendirilmişlerdir:
Türkiye Hükumetince:
Doğu Cephesi Komutanı Ferik Kazım Kara Bekir Paşa,
Erzurum Valisi Hamid Bey,
Erzurum Milletvekili Süleyman Necati Bey;
Ermenistan Cumhuriyetince:
Eski Başbakan Mösyü Aleksander Hatisiyan,
Eski Maliye Bakanı Mösyü Avram Gülhandaniyan,
İçişleri Bakan Yardımcısı Mösyü İstepan Gorganiyan.
Adı geçen yetkili Temsilciler, barış görüşmeleri için Gümrü'de toplanıp yöntemine uygun görülen yetki belgelerinin verişimi üzerine, aşağıdaki Maddeleri kararlaştırmışlardır:
1. Türkiye ile Ermenistan arasında savaş durumuna son verilmiştir.
2. Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınır, ilişik krokide gösterildiği üzere, (aşağı Karasunun döküldüğü yerden başlayarak, Araş ırmağı Kekaç kuzeyine dek Arpaçayi, daha sonra Karahan Deresi - Tiğnis batısı - Büyük Kimli doğusu - Kızıltaş - Büyük Akbaba Dağı) çizgisinden oluşur. Sınır çizgisinin kesin biçimde belirlenmesi işi, bu Andlaşmanın imzası gününden iki hafta sonra, Karma bir Komisyonca yerinde yapılacaktır.
Kuki Dağı 10282-8022-Gamasur Dağı 8160-Kurdkulak Köyü-Saat Dağı 7868-Arpaçay Evleri 3080-Kemurlu Dağı 6930-Saraybulak 8071-Ararat İstasyonu - Araş ırmağı üzerinde Aşağı Karasu'nun döküldüğü yerden geçen çizginin güneyindeki (Nahçivan, Şahtahtı, Şarur) bölgesinde daha sonra bir plebisitle saptanacak yönetim biçimine ve bu yönetimin kapsayacağı topraklaıa Ermenistan karışmayacak ve işbu bölgede şimdilik Türkiye koruyuculuğunda bir yerel yönetim kurulacaktır.
3. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, ikinci Maddede sözügeçen sınır ile Osmanlı sınırı arasında bulunup işbu Andlaşma uyarınca Türkiye'de kalacak olan ve üzerine Türkiye'nin tarihsel, etnik ve hukuksal ilişkisi inkar edilemez toprakların hukuksal durumu konusunda, Ermenistan Cumhuriyeti istediği takdirde, asıl halkının tümüyle geri dönmesinin gerçekleşebilmesi için, Andlaşmanın onaylanmasından sonra üç yıl geçince plebisite başvurmayı kabul eder. Bir Alt Komisyon bunun biçimini belirleyecektir.
4. Emperyalist Devletlerin kışkırtma ve özendirmeleri sonucu olarak, düzen ve güvenliği bozucu durum ve eylemlere bundan böyle olanak bırakılmaması yolundaki iyiniyeti nedeniyle, Erivan (Ermenistan) Cumhuriyeti iç güvenliği korumağa yetecek düzeyde, hafif silahlı jandarma kuvveti ve ülkeyi savunmaya ayrılan sekiz dağ ya da sahra topu ile yirmi makineli tüfeğe sahip ücretle tutulacak bin beşyüz askerden oluşan bir birlikten fazla bir askersel kuruluşa izin vermemeği yükümlenir. Ermenistan'da zorunlu askerlik hizmeti olmayacaktır. Ülkeyi dış düşmanlara karşı savunmak için tahkimat yapmak ve bu tahkimata istediği sayıda ağır toplar yerleştirmekte Ermenistan Cumhuriyeti özgürdür. Bu ağır toplar arasında, hareket halindeki Orduda kullanılabilecek onbeş santimetrelik obüsler ile onbeş santimetrelik uzun toplar ve daha küçük çapta her türlü ağır ateşli silahlar bulunmayacaktır.
5. Barışın yapılmasından sonra Erivan'da yerleşecek Türkiye'nin siyasal Temsilcisi ya da Büyükelçisinin yukarıda sözü edilen konularda her zaman denetleme ve soruşturma yapmasına Erivan Hükümeti izin vermeği işbu Andlaşma ile kabul etmiştir. Buna karşılık, Ermenistan Cumhuriyeti istemde bulunursa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Ermenistan'a silahlı yardımda bulunmağı yükümlenir.
6. Bağıtlı Taraflar, Büyük Savaş sırasında düşman ordularına katılarak kendi devletine karşı silah kullanmış ya da işgal altındaki topraklar üzerinde toptan kırımlara katılmış olanları dışındaki göçmenlerin eski sınır içindeki yurtlarına dönmelerine izin verir. Böylece, ülkelerine döneceklerin en uygar ülkelerdeki azınlıkların yararlandıkları haklardan bütünüyle yararlanmalarını, karşılıklı olarak, yükümlenirler.
7. Altıncı Maddede sözü geçen göçmenlerden işbu Andlaşmanın onayı ve onay belgelerinin verişimi gününden sonra bir yıllık süre içinde yurtlarına dönmeyenler o Maddenin verdiği olanaktan yararlanamayacakları gibi, tasarruf haklanma ilişkin savları da geçerli olmayacaktır.
8. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumeti, iki yıldan beri silah altında tutmak zorunda kaldığı Ordunun büyük harcamalar gerektirmiş olmasına karşın, Ermenistan'a karşı girişmek zorunluluğunda kaldığı savaş nedeniyle hakkı olan zarar gideriminden, benimsenip açıklanan insancıl ve hukuksal ilkelere uymak isteğiyle, vazgeçmiştir. Bundan başka, Taraflar Büyük savaş sırasında ortaya çıkan zararlar ve tasarruf haklarındaki değişikliklerin gerektirdiği zarar gideriminden de aklanmışlardır
9. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Erivan Cumhuriyetine, İkinci Maddede belirlenen sınır içinde, egemenliğini bütünüyle geliştirmek ve güçlendirmek üzere, içtenlikle yardımda bulunmağı yükümlenir.
10. Erivan Hükumeti, Türkiye Büyük Milletince kesinlikle reddedilmiş olan (Sevr) Andlaşmasını hükümsüz sayıp bunu ve kimi emperyalist hükümet ve siyasal çevreler elinde bir kışkırtma aracı olan Avrupa ve Amerika'daki Temsilci Heyetlerini geri çağırmayı, bundan böyle iki ülke arasında her türlü yanlış düşünceleri ortadan kaldırmak iyiniyetiyle yükümlendiğini açıklar. Ermenistan Cumhuriyeti barış ve esenlik içinde gelişmesini sağlama ve Türkiye'nin komşuluk haklarına saygılı olma doğrultusundaki iyiniyetlerinin bir kanıtı olmak üzere, emperyalist amaçlar güderek, iki ulusun barış ve esenliğini tehlikeye sokan haris, savaşçı kişileri hükümet yönetiminden uzak tutmağı yükümlenir.
11. Ermenistan Cumhuriyetinin toprakları üzerinde yaşayan Müslüman halkın haklarını korumak ve onların dinsel ve kültürel özellikleri içinde gelişmelerini sağlamak için, toplumsal biçimde örgütlenmelerini, Müftülerin doğrudan doğruya Müslüman toplumunca seçilmesini ve yerel müftülerin seçecekleri Başmüftü'nün memurluk görevinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Şer'iye Vekaletince onaylanmasını kabul ederek yükümlenir.
12. Bağıtlı Taraflardan her biri, karşı Tarafa ilintili kişi ve malların kendi demiryolları ve genellikle tüm ulaşım yolları üzerinden özgürce geçmelerini ve öteki Tarafın denize ya da herhangi bir ülkeye transitini, hiç bir biçimde, engellememeği yükümlenir. Türkiye Hükümeti, Şerur, Nahçivan, Şahtahtı ve Gulfa yoluyla iran, Maktu ve Ermenistan arasında transit işlerinin serbestliğini sağlar. Ermenistan Hükümeti, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve Türkiye arasında eşya, araba, vagon ve tüm transit işlerinden vergi almamağı yükümlenir. Türkiye Devleti, varlık ve yaşamına Emperyalistler tarafından girişilmesi kesinlikle beklenen yıkıcı kışkırtmalara karşı koymak zorunluğunda bulunduğundan, genel barışın gerçekleşmesine değin, ulaşım serbestliğini bozmamak koşulu ile, Dördüncü Maddede sözü edilen sayıdan fazla silah sokulmasını önlemek için, Erivan Cumhuriyeti içindeki demiryolları ve ulaşım yollarını denetim ve gözetim altında bulunduracaktır. Emperyalist devletlere ilintili resmi olmayan heyetlerin bu ülkeye girme ve sızmalarına Taraflar engel olacaklardır.
13. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Devletin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü tehdit edebilecek saldırılara karşı, işbu Andlaşmanın Erivan Cumhuriyetine sağladığı haklara zarar gelmemek koşulu ile Ermenistan içinde geçici olarak askersel önlemler alabilir.
14. Erivan Cumhuriyetince her hangi bir Devletle yapılmış olan tüm Andlaşmaların Türkiye'yi ilgilendiren, ya da Türkiye'nin çıkarlarına zararlı hükümlerini geçersiz saymayı bu Cumhuriyet kabul eder ve yükümlenir.
15. Bağıtlı Taraflar arasında Andlaşmanm imzasından sonra ticaret ilişkileri başlayacak ve Taraflar Büyükelçi ve Konsolos atayabilecektir.
16. Telgraf, posta, telefon, konsolosluk ve ticarete ilişkin bağıtlar Alt - Komisyonlarca işbu Andlaşma hükümleri uyarınca yapılacaktır. Bununla birlikte, komşu ülke ve işgal altındaki topraklar ile Ermenistan arasında demiryolu, telgraf ve posta ulaşımının, bu Andlaşma imza edilir edilmez, başlamasına Türkiye Hükümetince izin verilecektir.
17. Bu Andlaşma gereğince Ermenistan'ın olup Türk Ordusu işgali altında bulunan toprakların boşaltılması ve tutsakların geri verilmesi ve değiştirilmesi, Andlaşmada Ermenistan Hükümetine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra gerçekleştirilecektir. Alıkonulan siviller ve Devlet ileri gelenleri geri verilecektir. Tutukluların geri verilmesi işi Alt - Komisyonca yerine getirilecektir.
18. İşbu Andlaşma bir ay içinde onaylanarak, onaylanmış Örnekleri Ankara'da verişilecektir.
Bu hükümlere olan inançla, yukarıda adları yazılı yetkili Temsilciler işbu Barış ve Dostluk Andlaşmasını imza etmişlerdir. Andlaşma iki örnek olarak 2 Aralık 1920 günü Gümrü (Aleksandropol)'de düzenlenmiştir. Anlaşmazlık çıkınca, Türkçe metnine başvurularak çözümlenecektir.
Kazım Karabekir Aleksandre Hatisyan Hamid Avram Gülhandaniyan Süleyman Necati Stepan Gordaniyan