gözlem
1 . Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve planlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede:"Onun romanları düş gücüne değil, gözlem gücüne dayanır."- S. Birsel.
2 . İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede.
3 . astronomiBir gök cismini, bir gök olayını çıplak gözle veya bir araç yardımıyla izleyerek görülen değerleri tespit etme işlemi, rasat:
"Gök bilimci gözlemle, kimya bilgini ise deneyle gerçeğe varmaya çalışır."-
4 . edebiyatBir yazı veya eseri yazmaya başlamadan önce konusuyla ilgili gerekli bilgi, deney, inceleme ve araştırma yapma işi.
5 . felsefeÇeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek için uygulanan bilimsel yöntem.
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gözlem altına almak